Kullanma Talimatı | Nedir Ne İçin Kullanılır |
Nasıl Kullanılır | Yan Etkileri |
Eş Değerleri | Dikkat Edilmesi Gerekenler |
Kısa Ürün Bilgisi | Prospektus |
BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
ASE-COLD pediatrik şurup
Her 5 ml (1 ölçek) şurup;
Etkin maddeler:
Parasetamol |
120 mg |
Oksolamin sitrat |
50 mg |
Klorfeniramin maleat içerir. Yardımcı maddeler: |
1 mg |
Sorbitoı (0/0 70) |
847.50 mg |
Monopropilen glikol |
833.50 mg |
Sodyum sakkarin |
3.50 mg |
Sodyum siklamat |
25.00 mg |
Sodyum benzoat |
5.68 mg |
Gliserin |
1665 mg |
Ponso 4R |
0.25 mg |
Yardımcı maddeler için, 6. I. 'e bakınız.
Şurup.
Pembe renkli, karakteristik kokulu şurup.
ASE-COLD; üst solunum yollan akut enfeksiyonlarının semptomatik tedavisinde endikedir. Analjezik, antipiretik, antihistaminik ve antitüssif etkiye sahip kombinasyon preparatıdır.
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Doktor tarafından başka bir şekilde önerilmediği takdirde aşağıda şekilde kullanılır;
Ya |
Günlük doz |
Maksimum ünlük doz |
|
6-12 yaş |
1 x 2.5 ml — 5 ml (1/2 ölçek — 1 ölçek), 6—8 saatte bir (günde 4 — 3 kere) |
4 x 5 ml (l ölçek), 24 saat Günlük maksimum doz öl ektir 20 ml . |
4 |
Yetişkinler ve 12 yaş üzeri büyük ocuklar |
1 x 5 ml — 10 ml (I ölçek —2 ölçek), 6— 8 saatte bir (günde 4 — 3 kere) |
8 x 5 ml (I ölçek), 24 saat Günlük maksimum doz ölçektir (40 ml). |
8 |
Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2 gramı aşmaması gerekir.
Uygulama şekli:
ASE-COLD, ağızdan alınır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek ve Karaciğer yetmezliği:
Hafif-orta şiddette karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). Şiddetli karaciğer ve böbrek yetmezliklerinde ise kullanılmamalıdır (Bkz. Kontrendikasyonlar).
Pediyatrik popülasyon
6-12 yaş arası ancak hekim uygun gördüğü takdirde kullanılabilir.
Geriyatrik popülasyon
Sağlıklı, hareketli yaşlılarda normal yetişkin dozu uygundur fakat herhangi bir hastalığın eşlik ettiği durumlarda doz ve dozlam sıklığı uygun bir şekilde azaltılmalıdır (Bkz. Bölüm 5.2. Farmakokinetik özellikler).
4.3. Kontrendikasyonlar
ASE-COLD aşağıdaki durumlarda kontrendikedir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Şiddetli karaciğer yetmezliği ve böbrek yetmezliği olanlarla birlikte kardiyovasküler bir hastalığı olanlarda,
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri Parasetamol:
Oksalamin sitrat:
Klorfeniramin maleat:
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon:
Herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
4.6. Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarmoğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.
Gebelik dönemi
ASE-COLD'un gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/embriyonal/fetal gelişim /ve-veya/doğum /ve-veya/doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. kısım 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
ASE-COLD gebelik döneminde yalnızca doktor tavsiyesi ile ilacın risk/fayda oranı göz önüne alınarak kullanılmalıdır.
Laktasyon dönemi
Emzirme döneminde hekim tavsiyesi olmadan kullanılmamalıdır.
Klorfeniramin maleat anne sütüne önemli miktarda geçer; bu düzeyde ilacın bebek için zararlı etki oluşturduğu bilinmemekle beraber kullanılmaması önerilir. Klorfeniramin maleat ve diğer antihistaminikler laktasyonu inhibe edebilir.
ASE-COLD, eğer hekim ilacın emziren anneye sağlayacağı yararın, emzirilen bebek üzerindeki riskini haklı göstereceğine inanıyorsa dikkatle kullanılmalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
ASE-COLD 'un üreme yeteneği üzerindeki etkisi ile ilgili klinik çalışma bulunmamaktadır.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkileri
ASE-COLD uyuşukluğa, bazı hastalarda ise baş dönmesi veya somnolansa neden olabilir. Bu nedenle hastalar araç veya makine kullanırken dikkatli olmaları konusunda uyarılmalıdırlar.
Sedatif etkisi nedeniyle araç ve makine kullanmayı olumsuz yönde etkileyebilir, Uyku hali, trankilizanlar ve alkollü içeceklerin kullanımıyla artabilir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Belirtilen istenmeyen etkiler, aşağıdaki kurala göre sınıflandırılmıştır:
Çok yaygın e 1/10); yaygın e 1/100 ila 41/10); yaygın olmayan e 1/1.000 ila K 1/100); seyrek (»1/10.000 ila 41/1.000); çok seyrek 61/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Parasetamolün istenmeyen etkileri genellikle hafiftir. 10 g'ın üzerinde alınması durumunda toksisite görülmesi muhtemeldir.
SİSTEM ORGAN SINIFI |
Advers reaksiyonlar |
SIKLIK |
||
Parasetamol |
Oksolamin |
Klorfeniramin |
||
Kan ve Lenf Sistemi Hastalıkları |
Anemi |
Seyrek |
|
Seyrek |
Hemolitik anemi |
Seyrek |
|
Seyrek |
|
Methemoglobinemi |
Seyrek |
|
Se ek |
|
Trombosito eni |
Se ek |
|
Se ek |
|
Trombositopenik u ura |
Seyrek |
|
Seyrek |
|
Löko eni |
S eyrek |
|
Se ek |
|
Nötro eni |
Se ek |
|
Se ek |
|
Pansito eni |
Se ek |
|
Se ek |
|
A anülositoz |
Çok se ek |
|
Se ek |
|
Bağışıklık sistemi hastalıkları |
Alerjik reaksi onlar |
Seyrek |
|
|
Anaflaksi |
Se ek |
|
|
|
L ell sendromu |
Çok se ek |
|
|
|
Bronkos azm |
Bilinmi or |
|
|
|
Pozitif alerji testi |
Bilinmiyor |
|
|
|
İmmün trombostopeni |
Bilinmiyor |
|
|
|
Metabolizma ve beslenme hastalıkları |
Anoreksi |
|
|
Seyrek |
Psikiyatrik hastalıklar |
Depresyon |
|
|
Seyrek |
Kabuslar |
|
|
Seyrek |
|
Sinir sistemi hastalıkları |
Baş ağrısı |
Yaygın |
|
|
Baş dönmesi |
Yaygın |
|
|
|
Somnolans |
Yaygın |
|
|
|
Parestezi |
Yaygın |
|
|
|
Santral sinir sistemi stimülas onu |
Bilinmiyor |
|
|
|
Ensefalopati |
Bilinmiyor |
|
|
|
Insomnia |
Bilinmiyor |
|
|
|
Tremor |
Bilinmiyor |
|
|
|
irritabilite |
|
|
Seyrek |
|
Konsantre olamama |
|
|
Seyrek |
|
Sedasyon |
|
|
Bilinmiyor |
|
Çocuklarda paradoksidal eksitas on |
|
|
Bilinmiyor |
|
Ya marda |
|
|
Bilinmi or |
|
konfiiz onal sikoz |
|
|
|
|
Göz hastalıkları |
Bulanık görme |
|
|
Seyrek |
|
Çocuklarda optik illüzyon vakaları |
|
Seyrek |
|
||
Kulak ve iç kulak hastalıkları |
Tinnitus |
|
|
Seyrek |
|
Kardiyak hastalıkları |
T ikardi |
|
|
Se ek |
|
Palpitasyon |
|
|
Seyrek |
||
Aritmi |
|
|
Seyrek |
||
Hi otansi on |
|
|
Se ek |
||
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar |
Ust solunum yolu enfeksi on belirtileri |
Yaygın |
|
|
|
Analjezik astım sendromu da dahil astım |
Seyrek |
|
|
||
Bronkospazm |
Seyrek |
|
|
||
Bronşiyal sekresyonda kalınla ma |
|
|
Seyrek |
||
Gastrointestinal hastalıklar |
Bulantı |
Ya ın |
Seyrek |
Se ek |
|
Kusma |
Ya n |
Se ek |
Se ek |
||
Dis e si |
Ya n |
|
Se ek |
||
Flatulans |
Ya n |
|
|
||
Karın a- sı |
Ya n |
|
Se ek |
||
Konsti as on |
Ya n |
|
|
||
Gastrointestinal kanama |
Yaygın olma an |
|
|
||
Di are |
Se ek |
|
Se ek |
||
A ız kurulu |
|
|
Bilinmi or |
||
Mide anması |
|
Se ek |
|
||
Bağırsak hareketlerinde artma |
|
Seyrek |
|
||
Hepatobiliyer hastalıkları |
Hepatik bozukluk |
Seyrek |
|
|
|
Sarılık dahil he atit |
|
|
Se ek |
||
Deri ve derialtı doku hastalıkları |
Deri döküntüsü |
Seyrek |
|
|
|
Kaşıntı |
Seyrek |
|
|
||
Urtiker |
Seyrek |
Çok seyrek |
Bilinmiyor |
||
Alerjik ödem |
Seyrek |
|
|
||
Anjiyo ödem |
Seyrek |
|
|
||
Akut j eneralize eksantematöz üstülozis |
Seyrek* |
|
|
||
Eritema multiform |
Seyrek |
|
|
||
Stevens-Johnson |
Seyrek* |
|
|
||
|
sendromu |
|
|
|
|
Toksik epidermal nekroliz |
Seyrek* |
|
|
||
Eksfoliyatif dermatit dahil ale "ik reaksi onlar |
|
|
Bilinmiyor |
||
Fotosensitivite |
|
|
Bilinmiyor |
||
Deri reaksiyonları |
|
|
Bilinmiyor |
||
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları |
Kas seyimıesi ve inkoordinasyonu |
|
|
Bilinmiyor |
|
Böbrek ve idrar hastalıkları |
Papiler nekroz |
Yaygın olma an2 |
|
|
|
Uriner retansİ on |
|
|
Bilinmi or |
||
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar |
Halsizlik |
|
|
Se ek |
|
Göğüs sıkışması |
|
|
Se ek |
||
Ağız mukozasında ge ici his azalması |
|
Bilinmiyor |
|
||
Parasetamolün çok miktarda alınması durumunda 2 Parasetamolün uzun süre kullanılması durumunda * Ölümcül sonuçlara neden olabilir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0312 218 35 99).
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Parasetamol:
Parasetamolü 10 g'dan fazla alan yetişkinlerde toksisite olasılığı vardır. Dahası, aşırı dozun zararı siroz olmayan alkolik karaciğer hastalığı olanlarda daha büyüktür. Çocuklarda aşırı dozu takiben karaciğer hasarı göreceli olarak daha nadirdir. Karaciğer hücre hasarı ile birlikte parasetamol aşırı dozajında normal erişkinlerde 2 saat civarında olan parasetamol yarı ömrü genellikle 4 saate veya daha uzun sürelere uzar. 14C-aminopirinden sonra 14C02 atılımında azalma bildirilmiştir. Bu; plazma parasetamol konsantrasyonu veya yarı ömür veya konvansiyonel karaciğer fonksiyon testi ölçümlerine nazaran parasetamol aşırı dozajı ile karaciğer hücre hasarı arasında daha iyi ilişki kurar. Parasetamole bağlı fulminant karaciğer yetmezliğini takiben gelişen akut tübüler nekrozdan dolayı böbrek yetmezliği oluşabilir. Bununla beraber, bunun insidansı başka nedenlerden dolayı fulminant karaciğer yetmezliği olan hastalarla karşılaştırıldığında bu grup hastalarda daha sık değildir. Nadiren, ilaç aldıktan 2-10 gün sonra, sadece minimal karaciğer toksisitesi ile birlikte renal tübüler nekroz oluşabilir. Aşırı dozda parasetamol almış bir hastada kronik alkol alımının akut pankreatit gelişmesine katkıda bulunduğu bildirilmiştir. Akut aşırı doza ilaveten, parasetamolün günlük aşırı miktarlarda alımından sonra karaciğer hasarı ve nefrotoksik etkiler bildirilmiştir.
Semptomlar: Solgunluk, anoreksi, bulantı ve kusma parasetamol doz aşımının sık görülen erken semptomlarıdır. Hepatik nekroz parasetamol doz aşımının dozla ilişkili komplikasyonudur. Hepatik enzimler yükselebilir ve protrombin süresi 12 ila 48 saat içinde uzar, fakat klinik semptomlar ilacın alımını takiben 1 ila 6 gün içinde belirgin olmayabilir.
Tedavi: Hastayı gecikmiş hepatoksisiteye karşı korumak için parasetamol aşırı dozajı hemen tedavi edilmelidir. Bunun için absorpsiyonu azaltmayı (gastrik lavaj veya aktif kömür) takiben intravenöz N-asetilsistein veya oral metionin vermek gerekir. Eğer hasta kusuyorsa veya aktif kömür ile konjugasyon yapılmışsa metionin kullanılmamalıdır. Doruk plazma parasetamol konsantrasyonları aşın dozu takiben 4 saate kadar gecikebilir. Bu nedenle, hepatotoksisite riskini belirlemek için plazma parasetamol düzeyleri ilaç alımından en az 4 saat sonrasına kadar ölçülmelidir. Ek tedavi (ilave oral metionin veya intravenöz Nasetilsistein) kan parasetamol içeriği ve ilaç alımından beri geçen süre ışığı altında değerlendirilmelidir. Hepatik enzim indükleyici ilaç alan hastalarda, uzun süredir alkol bağımlısı olanlarda veya kronik olarak beslerme eksikliği olanlarda N-asetilsistein ile tedavi eşiğinin % 30-50 düşürülmesi önerilir, çünkü bu hastalar parasetamolün toksik etkilerine karşı daha duyarlı olabilirler. Parasetamol aşırı dozajını takiben gelişebilecek fulminant karaciğer yetmezliği tedavisi uzmanlık gerektirir.
Oksolamin sitrat:
Literatürde 600 mg alan 3,5 yaşındaki çocukta görülen baş dönmesi ve renk solgunluğunun tedavisiz iyileştiği; 1300 mg alan 16 aylık çocukta görülen baş dönmesi, kusma ve ajitasyonun sedatif ve analeptik tatbiki ile arızasız iyileştiği bildirilmiştir. Antidotu yoktur. Erkense mide boşaltılır, semptomatik ve eliminasyonu çabuklaştırıcı tedavi uygulanır.
Klorfeniramin maleat:
Semptomlar: Sedasyon, SSS paradoksal stimülasyonu, toksik psikozis, nöbet, apne, konvülsiyonlar, antikolinerjik etkiler, distonik reaksiyonlar ve aritmi dahil kardiyovasküler kolaps. Tedavi: Gastrik lavaj veya ipeka şurubuyla emezis yoluyla tedaviye başlanmalıdır. Ardından aktif kömür ve katartikler uygulanarak absorbsiyonu azaltılır. Diğer semptomatik ve destekleyici önlemler kalp, solunum, böbrek ve karaciğer fonksiyonları ve sıvı-elektrolit dengesine göre özel dikkatle uygulanmalıdır. Hipotansiyon ve aritmiler tedavi edilmelidir. SSS konvülsiyonları IV diazepam ile tedavi edilebilir. Ciddi durumlarda hemoperüzyon kullanılabilir.
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Analjezik-antipiretik (parasetamol), Sistemik antihistaminik (klorfeniramin maleat) ve Antitüssif (oksolamin sitrat) kombine.
ATC Kodu: R05X
Etki Mekanizması
Parasetamol
Parasetamol, analjezik ve antipiretik bir ajandır. Parasetamolün terapötik etkilerinin, siklooksijenaz enziminin inhibisyonu sonucu prostaglandin sentezinin inhibisyonuna bağlı olduğu düşünülmektedir. Parasetamolün periferik siklooksijenaza oranla santral siklooksijenaz üzerine daha etkili inhibitör olduğunu gösteren kanıtlar vardır. Parasetamolün analjezik ve antipiretik özellikleri vardır fakat sadece zayıf antiinflamatuvar özellikler gösterir. Bu durum; inflamatuvar dokuların diğer dokulara oranla daha yüksek seviyelerde hücresel peroksitler içermesi ve bu hücresel peroksitlerin parasetamolün siklooksijenaz inhibisyonunu önlemesiyle açıklanabilir.
Klorfbniramin maleat
Klorfeniramin maleat; antihistaminik bir madde olup, kılcal damarlardaki geçirgenliği azaltarak burun akıntısı, aksırma, gözde sulanma ve kaşıntı gibi belirtileri giderir.
Oksolamin sitrat
Oksolamin, antiinflamatuvar etkide bir ajandır. Öksürük, genellikle solunum yolları mukozasının enflamasyonu ve tahrişi sonucu ortaya çıkan bir belirtidir. Öksürüğü semptomatik olarak kesmekle esas tedavi yapılmış olmaz. Oksolamin, solunum yollan mukozasının enflamasyonu ile birlikte ona bağlı ateş, ağrı ve spastik iritasyonu ortadan kaldırır; mukolitik etkisi ile sekresyonları sulandırır; sonuç olarak öksürüğü sebebi ile birlikte tedavi eder. Etkisinin periferik olmasından dolayı oksolamin, merkezi öksürük kesicilere has yan etkilere (kabızlık, solunum depresyonu, baş dönmesi, sersemlik, alışkanlık) sebep olmaz; siliyer hareketleri inhibe etmez. Tolerans çok iyidir ve tedavi marjı geniştir; tedavi dozundan çok yüksek dozlarda dahi yan etkilere ve toksik reaksiyonlara sebep olmaz.
5.2. Farmakokinetik Özellikler Parasetamol:
Emilim:
Parasetamolün absorpsiyonu başlıca ince bağırsaklardan pasif diffizyon ile olur. Gastrik boşalma, oral uygulanan parasetamol absorpsiyonu için hız sınırlayıcı bir basamaktır. Doruk plazma parasetamol konsantrasyonu formülasyona bağlı olarak genellikle oral uygulamadan sonra 30 ila 90 dakika arasında meydana gelir. Parasetamol değişken bir oranda ilk geçiş metabolizmasına uğradığı için oral uygulamadan sonra sistemik dolaşımda tam olarak bulunmaz. Erişkinlerdeki oral biyoyararlanımının uygulanan parasetamol miktarına bağlı olduğu görülmektedir. Oral biyoyararlanım 500 mg' lık dozdan sonra % 63 iken, I veya 2 g (tablet formu) dozundan sonra yaklaşık % 90'a yükselir.
Dağılım:
Parasetamol birçok vücut sıvısına eşit miktarda dağılır; tahmini dağılım hacmi 0.95 1/kg'dır. Terapötik dozları takiben parasetamol plazma proteinlerine önemli oranda bağlanmaz. Çocuklardaki dağılım kinetiği (Vd/F) erişkinlerdekine benzerdir.
Biyotransformasyon:
Terapötik dozlardan sonra parasetamolün plazma yarılanma ömrü 1.5-2.5 saat arasındadır. Parasetamol karaciğerde metabolize olur ve insanda çok sayıda metabolitleri tanımlanmıştır. İdrarla atılan majör metaboliti glukuronid ve sülfat konjugatıdır. Parasetamolün % 10 kadarı minör bir yolla sitokrom P-450 karma fonksiyonlu oksidaz sistemi (başlıca CYP2E1 ve CYP3A4) ile reaktif bir metabolit olan asetamidokinona dönüşür. Bu metabolit hızla indirgenmiş glutatyon ile konjuge olur ve sistein ve merkaptürik asit konjugatları şeklinde atılır. Büyük miktarlarda parasetamol alındığında hepatik glutatyon azalabilir ve Vital hepatoselüler makromoleküllerine kovalan olarak bağlanan hepatosit asetamidokinonun aşırı birikmesine yol açar. Bu da doz aşımı durumunda görülebilen hepatik nekroza yol açar.
Eliminasyon:
Tek dozu (1000 mg İN.) takiben parasetamolün total vücut klirensi yaklaşık 5 ml/dak/kg'dır. Parasetamolün renal klirensi idrar akış hızına bağlıdır, fakat pH'ye bağlı değildir. Uygulanan ilacın % 4'ten daha azı değişmemiş parasetamol halinde atılır. Sağlıklı bireylerde terapötik dozun yaklaşık % 85-957 24 saat içinde idrar ile atılır.
Doğrusallık ve doğrusal olmayan durum:
Reaktif parasetamol metabolitlerinin karaciğer hücre proteinlerine bağlanması, hepatoselüler hasara sebep olur. Terapötik dozlarda, bu metabolitler, glutatyon tarafından bağlanır ve nontoksik konjugatlar oluştururlar. Ancak masif doz aşımı halinde, karaciğerin (glutatyon oluşumunu kolaylaştıran ve teşvik eden) SH-donörleri deposu tükenir; ilacın toksik metabolitleri karaciğerde birikir ve karaciğer hücre nekrozu gelişir ve bu da karaciğer fonksiyonunda bozulmaya ve giderek hepatik komaya kadar ilerler. Pozolojiye uygun kullanıldığında farmakokinetiği doğrusaldır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Renal yetmezlikte farmakokinetik: 2-8 saatler arasında ortalama plazma yarılanma ömrü normal ve böbrek yetmezliği olan hastalarda aynıdır, fakat 8-24 saatler arasında böbrek yetmezliğinde eliminasyon hızı azalır. Kronik renal yetmezlikte glukuronid ve sülfat konjugatlarında belirgin birikme olur. Ana bileşiğin kısıtlı rejenerasyonuyla kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda biriken parasetamol konjugatlannda bir miktar ekstra eliminasyon oluşabilir. Kronik böbrek yetmezliğinde parasetamol doz aralıklarını uzatmak tavsiye edilir. Hemodiyalizde parasetamol plazma düzeyleri azalabileceğinden terapötik kan düzeylerini korumak için ilave parasetamol dozları gerekebilir.
Hepatik yetmezlikte farmakokinetik: Hafif karaciğer hastalığı olan hastalardaki ortalama plazma yarılanma ömrü normal bireylerdekine benzerdir, fakat ciddi karaciğer yetmezliğinde önemli derecede uzar (yaklaşık % 75). Bununla beraber, yarılanma ömrünün uzamasının klinik önemi açık değildir; çünkü karaciğer hastalığı olan hastalarda ilaç birikmesi ve hepatoksisite olduğu kanıtlanmamış ve glutatyon konjugasyonu azalmamıştır. Kronik stabil karaciğer hastalığı olan 20 hastaya 13 gün günde 4 g parasetamol verilmesi karaciğer fonksiyonunda bozulmaya yol açmamıştır. Hafif karaciğer hastalığında önerilen dozlarda alındığında parasetamolün zararlı olduğu kanıtlanmamıştır. Bununla beraber, şiddetli karaciğer hastalığında, plazma parasetamol yarılanma ömrü önemli derecede uzamıştır.
Yaşlılarda