Kullanma Talimatı | Nedir Ne İçin Kullanılır |
Nasıl Kullanılır | Yan Etkileri |
Eş Değerleri | Dikkat Edilmesi Gerekenler |
Kısa Ürün Bilgisi | Prospektus |
DİAKSİ 10 mg/2,5 mL rektal çözelti
Her 2,5 mLlik çözelti (1 rektal tüp) 10 mg diazepam içermektedir.
Benzil alkol......................................................37,5 mg
%96lık Etanol.................................................250 mg
Propilen glikol.................................................1000 mg
Sodyum benzoat (E 211).................................122,5 mg
Yardımcı maddeler için 6.1.e bakınız.
Rektal çözelti
Rektal kullanıma uygun tüplerde berrak, renksiz veya açık sarı viskoz sıvı.
DİAKSİ epileptik ve febril konvüsyonlar; tetanozun neden olduğu kas spazmlarının giderilmesinde; minör cerrahi ve diş operasyonlarında sedatif olarak; şiddetli, sakatlık yaratan veya aşırı stresin söz konusu olduğu anksiyete ve ajitasyonda ilk müdahalede kullanılır. İntravenöz enjeksiyonun uygun olmadığı ya da istenmediği ancak hızlı etkinin gerektiği durumlarda kullanılabilir.
DİAKSİ çocuklarda acil konvülsiyon tedavisinde kullanılabilir.
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Genel doz 0,25-0,5 mg/kg aralığındadır. Doz, hastanın bireysel cevabına, yaş ve ağırlığına bağlıdır. DİAKSİnin 5 mglık dozaj formu da bulunmaktadır. 5 mglık dozlar için DİAKSİ 5 mg/2,5 mL rektal çözeltinin kullanılması önerilir. Çünkü uygulanacak doz bir sonraki mevcut doza yuvarlanarak elde edilmektedir.
Tavsiye edilen dozlar;
Çocuklar:
10 kg altı veya 1 yaş altı çocuklarda kullanılması önerilmez.
10-15 kg veya 1-3 yaş arası çocuklarda bir adet 5 mg rektal tüp kullanılmalıdır.
Tüp, ucundaki işaretli yerin yarısına kadar makata sokulur.
15 kg veya 3 yaş üstü çocuklarda bir adet 10 mg rektal tüp kullanılmalıdır.
Yetişkinler:
2 adet 10 mg rektal tüp
10 dk içerisinde herhangi bir etki gözlemlenmez ise doz, çocuklarda veya yetişkinlerde ilave bir 10 mg doz ile tekrarlanabilir. Doz her 12 saatte bir tekrarlanabilir. Yüksek dozların kullanıldığı ilk uygulamada veya tekrarlanan uygulama durumlarında solunum izlenmelidir. Eğer konvülsiyonlar kontrol edilemiyorsa, diğer antikonvülsif önlemler alınmalıdır.
Tedavi mümkün olduğunca kısa tutulmalıdır. Semptomları kontrol altına alabilecek en düşük doz kullanılmalıdır.
Hasta düzenli olarak yeniden değerlendirilmeli ve özellikle hastanın semptom içermediği durumlarda tedavinin sürdürülmesi ihtiyacı değerlendirilmelidir.
Uygulama şekli:
Sadece rektal yoldan kullanılır ve tüpler tek kullanımlıktır.
Yetişkinler yan pozisyonda olmalıdır; çocuklar ise yan ya da yüzükoyun yatırılır. Rektal tüp içeriği tamamen uygulanmalıdır
1. Folyoyu yırtarak açın. Kapağı gevşetin ve çıkartın.
2. Tüpün ağız kısmını makata tamamen sokun (15 kg altındaki çocuklarda yarısı sokulur).
Rektal tüpü ucundan aşağıya doğru tutun. Tüpü baş ve işaret parmaklarıyla sıkarak
içeriğini tamamen boşaltın.
3. Tüpü makattan çıkartırken, çözeltinin tüpe geri emilimini önlemek için tüpü sıkmaya devam edin. Daha sonra hastanın kalçalarını bir müddet sıkın. Doz verildikten sonra tüpte az miktarda çözelti bırakılması amaçlanmıştır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Karaciğer/Böbrek yetmezliği:
Karaciğer veya böbrek yetmezliği olan hastalarda doz azaltılması gerekli olabilir.
Pediyatrik popülasyon:
10 kg altı veya bir yaşından küçük çocuklarda kullanılması önerilmez.
Çocuklarda maksimum dozlar için, Pozoloji başlığı altına bakınız.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlılar ve zayıflamış hastalara önerilen erişkin dozun yarısından fazlasının kullanılmasına izin verilmemelidir.
DİAKSİ, aşağıdaki durumlarda kullanılmamalıdır:
Diazepam veya diğer benzodiazepinlere ve yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olanlarda,
İntihara eğilim riskinden dolayı depresyon veya anksiyete ve depresyonu olan hastaların monoterapisinde
Myastenia gravis
Ağır solunum yetmezliği
Uyku apnesi sendromu
Ağır karaciğer yetmezliği
Benzil alkol içerdiğinden prematüre bebeklerde
Gebelikte kullanılmamalıdır (bkz. bölüm 4.6.)
DİAKSİ;
Böbrek veya karaciğer fonksiyon bozukluğu, kronik pulmoner yetmezlik, porfiri, dar açılı glokom veya organik beyin değişiklikleri, özellikle de arteroskleroz hastalarında dikkatli kullanılmalıdır.
Diğer merkezi sinir sistemi (MSS) depresanlarının etkilerini artırabilir; eşzamanlı kullanılmamalıdırlar.
Diğer benzodiazepinler ile birlikte kullanımı anterograd amnezi ile ilişkilendirilebilir ve diazepam, kayıp veya yas gibi durumlarda kullanılmamalıdır çünkü psikolojik ayarlamalar engellenebilir.
Psikotik hastalığın öncelikli tedavisi için önerilmez. Bu hasta grubunda intihar riski taşıdığı için fobik veya obsesif kişilerde kullanılmamalı veya depresyona bağlı anksiyete ve depresyon tedavisinde tek başına kullanılmamalıdır. Alkol veya uyuşturucu kullanımı öyküsü olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Diğer benzodiazepinlerde olduğu gibi, kişilik bozukluğu olan hastalar için reçete edilmesi durumunda çok dikkatli olunmalıdır. Benzodiazepinlerin disinhibisyon etkileri, depresyondaki veya kendine ve diğerlerine karşı saldırgan davranış sergileyen hastalarda intihar riski şeklinde ortaya çıkabilir.
Çocuklarda kullanımının gerekliliği dikkatle değerlendirilmeden çocuklara verilmemelidir. Tedavi süresi asgari düzeyde tutulmalıdır. Yaşlılar ve zayıf (halsiz) hastalar benzodiazepinlerin merkezi sinir sistemi (MSS) etkilerine daha duyarlı olduklarından daha düşük bir doz verilmelidir (bkz. bölüm 4.2). Solunum depresyonu riski nedeniyle kronik solunum yetmezliği olan hastalar için daha düşük doz da önerilir. Ağır karaciğer yetmezliği olan hastalarda ensefalopati riskinden dolayı endike değildir.
Kısa süreli kullanımında bağımlılık potansiyeli düşüktür. Sadece kısa süreli tedavi dozlarının normal kullanımı sonrasında, benzodiazepinler ile geri çekilme semptomları ortaya çıkabilir ve baş ağrısı, kas ağrısı, aşırı kaygı, gerginlik, huzursuzluk, konfüzyon ve sinirlilik görülebilir. Ağır durumlarda ortaya çıkabilen semptomlar; idrak kaybı, duyarsızlaşma, hiperakuzi, ekstremitelerde hissizlik ve karıncalanma, ışığa aşırı duyarlılık, sesli ve fiziksel temas hissi, halüsinasyonlar veya epileptik nöbetlerdir. Bu durum hastaları birkaç günden fazla tedavi ederken göz önüne alınmalıdır. DİAKSİ ile aniden tedavinin kesilmesi epilepsi veya nöbet öyküsü olan hastalarda konvülsiyon veya epileptik duruma neden olabilir. Konvülsiyonlar, alkol veya madde kullanımı olan kişilerde aniden tedavinin kesilmesi sonrasında da görülebilir.
Uykusuzluğun geri dönüşümü ve anksiyete: Geri çekilme tedavisi sırasında geçici bir sendrom olarak bir benzodiazepin ile tedaviyi gerektiren semptomlar artarak tekrarlanabilir. Duygu durum değişiklikleri, kaygı veya uyku bozuklukları ve huzursuzluk gibi diğer reaksiyonlar da eşlik edebilir. Geri çekilme fenomeni/rebound fenomeni riski, tedavinin aniden kesilmesinden sonra daha büyük olduğu için, dozun kademeli olarak düşürülmesi önerilir.
Birkaç hafta boyunca sürekli kullanımı, benzodiazepinlerin hipnotik etkilerinde etkinlik kaybına yol açabilir.
Geri çekilme semptomları gelişebileceğinden, uzun süreli etki gösteren benzodiazepinleri, kısa süreli etki gösteren benzodiazepinler ile değiştirmeye karşı uyarı yapmak önemlidir.
Amnezi
Benzodiazepinler anterograd amnezi oluşturabilir. Durum en çok ilacın alınmasından birkaç saat sonra ortaya çıkar (bkz. bölüm 4.8.).
Psikiyatrik ve paradoksal reaksiyonlar
Benzodiazepinler kullanırken huzursuzluk, ajitasyon, sinirlilik, saldırganlık, saplantı, öfke, kabuslar, halüsinasyonlar, psikoz, uygunsuz davranış ve diğer olumsuz davranışsal etkilerin oluştuğu bilinmektedir. Bu durumlarda ilacın kullanımı kesilmelidir.
Çocuklarda ve yaşlılarda ortaya çıkma ihtimalleri daha yüksektir.
DİAKSİ %10dan fazla alkol (%96 etanol) içerir. Ayrıca sodyum benzoat (E211), propilen glikol ve benzil alkol içerir. Sodyum benzoat deriye, göze ve mukoz membranlara hafif derecede irritandır.
Propilen glikol deride iritasyona neden olabilir. Bu tıbbi üründe hacmin %9.72si kadar etanol (alkol) vardır (örneğin, her dozda 1000 mga kadar, her dozda 20 mL biraya eşdeğer, her dozda 8 mL şaraba eşdeğer gibi). Alkol bağımlılığı olanlar için zararlı olabilir. Hamile veya emziren kadınlar, çocuklar ve karaciğer hastalığı ya da epilepsi gibi yüksek risk grubundaki hastalar için dikkate alınmalıdır.
Benzil alkol prematüre bebekler ve yeni doğanlara uygulanmaması gerekir. Bebeklerde ve 3 yaşına kadar olan çocuklarda toksik reaksiyonlara ve alerjik reaksiyonlara neden olabilir
DİAKSİ, santral sinir sistemi depresan özelliklerine sahip diğer ilaçlarla (örn; antipsikotik, anksiyolitik, sedatif, antidepresan, hipnotik, narkotik analjezik, anestezik, antiepileptik, sedatife antihistamikler) beraber veya hepatik enzimler tarafından metabolizmasını etkileyen maddelerle (örn; izoniazid, disülfiram, simetidin, omeprazol, oral kontraseptifler) birlikte kullanıldığında uzamış sedasyon veya solunum ve kardiyovasküler depresyon oluşturabilir.
Narkotik analjeziklerle birlikte kullanımı, artmış öfori oluşturabilir ve bu da psişik bağımlılığın artmasına neden olabilir. Simetidin ve omeprazol, benzodiazepinlerin klerensini azaltır ve onların etkisini arttırırken, rifampisin gibi bilinen hepatik enzim indükleyicileri ise benzodiazepinlerin klerensini arttırabilmektedir.
DİAKSİ alkolle birlikte kullanıldığında sedatif etkisi artabilir. Bu durum araç ve makine kullanma yeteneğini etkiler. Alkol ile eşzamanlı alımı önerilmez.
Teofilin ve sigara kullanımı diazepam metabolizmasını hızlandırır.
Diazepam karaciğerde metabolize olan diğer ilaçlarla etkileşebilir; onları inhibe (levodopa) veya potansiyalize (fenitoin, kas gevşeticiler) eder.
Antihipertansifler, vazodilatatörler ve diüretikler:
ACE inhibitörleri, alfa blokörler, anjiyotensin-II reseptör antagonistleri, kalsiyum kanalı blokörleri, adrenerjik nöron blokörleri, beta blokörleri, moksonidin, nitratlar, hidralazin, minoksidil, sodyum nitroprusid ve diüretikler ile hipotansif etki oluşur. Alfa-blokörler veya moksonidin ile gelişmiş sedatif etki oluşur.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Özel popülasyonlara ilişkin etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyona ilişkin etkileşim ve emniyeti kanıtlanmamıştır
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: D
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Gebe kalma potansiyeline sahip kadınlar, hamile kalmayı istiyorlar veya hamile olduklarından şüpheleniyorsa doktorlarıyla irtibata geçmeleri konusunda uyarılmalıdır.
Benzodiazepinin gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır.
Gebelik dönemi
Gebelikte diazepamın güvenilirliği ile ilgili bir kanıt bulunmamaktadır. Yararı kesinlikle riskten daha fazla olmadığı sürece birinci ve üçüncü üç aylık dönemlerde kullanılmamalıdır.
Gebeliğin son aşamalarında veya doğum sırasında yüksek dozlarda veya tekrarlı küçük dozlarda uygulanmış ise ilacın farmakolojik etkilerinden dolayı fetüste hipotermi, hipotoni, orta şiddette solunum depresyonu, kalp düzensizlikleri ve bebekte emme güçlüğü (gevşek bebek sendromu) görülebilir.
Dahası, gebeliğin son aşamalarında benzodiazepinleri kronik olarak kullanan annelerin bebeklerinde fiziksel bağımlılık gelişebilir ve doğum sonrası dönemde geri çekilme sendromu geliştirme riski taşıyabilirler.
DİAKSİ gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Doğum öncesi veya doğum sırasında uygulanmasından sonra prematüre bebeklerde olası toksisite göz önünde bulundurulmalıdır.
DİAKSİ benzil alkol içerir. Benzil alkol plasentayı geçebilir
Laktasyon dönemi
Diazepam anne sütüne geçmektedir ve bu nedenle, emzirme döneminde (laktasyon) kullanımından kaçınılmalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
Benzodiazepinlerin terapötik dozlarının insanlarda konjenital anomali oluşturma riski azdır ancak birkaç epidemiyolojik çalışmada yarık dudak görülme riskinin arttığı bildirilmiştir. Prenatal dönemde benzodiazepinler ile doz aşımı veya zehirlenmeye maruz kalmış bebeklerde konjenital anomaliler, mental retardasyon ve neonatal nistagmus vakaları bildirilmiştir.
Sedasyon, amnezi, konsantrasyonun ve kas fonksiyonlarının bozulması araç ve makine kullanıma yeteneğini bozabilir. Uykusuzluk durumunda, uyanık kalma ihtimali azalır. DİAKSİ ile tedavi edilen hastalar, son dozun uygulanmasından sonra en az 24 saat boyunca araç ve makine kullanmamalı veya çalıştırmamalıdır.
İstenmeyen etkiler sistem-organ sınıfına göre aşağıdaki esaslar kullanılarak sıralanmaktadır.
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Yaşlı veya zayıflamış hastalar istenmeyen etkilere özellikle açıktır ve daha düşük dozların kullanılmasını gerektirebilir.
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Seyrek: Trombositopeniyi de içeren kan diskrazileri
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın: Dikkat azalması, uyuşukluk duygusu, konfüzyon, anterograd amnezi, paradoksal reaksiyonlar*
Duyarlı hastalarda fark edilmeyen depresyon belirgin hale gelebilir.
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Sedasyon, uyuşukluk, baş ağrısı, baş dönmesi (yaşlılarda düşme riski olan), ataksi, konuşma bozukluğu, titreme, yorgunluk ve akşamdan kalmışlık etkisi.
Seyrek: Ağız kuruluğu.
Göz hastalıkları
Yaygın: Çift görme
Seyrek: Diğer görme bozuklukları
Kardiyak hastalıklar
Seyrek: Bradikardi, göğüs ağrısı.
Vasküler hastalıklar
Seyrek: Hipotansiyon,
Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar
Seyrek: Laringeal spazm, solunum depresyonu ve apne
Gastrointestinal hastalıklar
Seyrek: Mide bulantısı, kusma, epigastrik ağrı, kabızlık, diyare
Hepato-bilier hastalıklar
Seyrek: Kolestatik sarılık, hepato-sellüler sarılık
Bilinmiyor: Karaciğer enzimlerinde artış, sarılık
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Çok seyrek: Ürtiker ve anjiyoödem gibi alerjik cilt reaksiyonları
Kas-iskelet, bağ doku ve kemik hastalıkları
Yaygın: Kas zayıflığı
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Seyrek: İdrar retansiyonu
Bilinmiyor: İnkontinans
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Seyrek: Libidoda değişiklikler, adet düzensizlikleri
Bilinmiyor: Jinekomasti
Genel ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Seyrek: İştah artışı
DİAKSİ kullanımı (terapötik dozlarda dahi olsa), fiziksel bağımlılığın gelişmesine yol açabilir. Tedavinin kesilmesi, geri çekilme veya rebound fenomeni ile sonuçlanabilir (bkz.
4.4. Özel uyarılar ve kullanım için özel tedbirler). Psişik bağımlılık oluşabilir. Benzodiazepinlerin istismarı bildirilmiştir.
*Benzodiazepinler ile paradoksal reaksiyonlar (huzursuzluk, ajitasyon, sinirlilik, istikrarsızlık, agresiflik, öfke, saplantı, kabus, psikoz, halüsinayon, uygunsuz davranışlar) ortaya çıkmaktadır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Pediyatrik ve geriyatrik popülasyon:
Benzodiazepinler ile ortaya çıkan paradoksal reaksiyonlar (huzursuzluk, ajitasyon, sinirlilik, istikrarsızlık, agresiflik, öfke, saplantı, kabus, psikoz, halüsinayon, uygunsuz davranışlar) çocuklar ve yaşlılarda daha belirgindir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
Belirtiler
Doz aşımı, genellikle uyuşukluktan komaya kadar uzanan santral sinir sistemi depresyonu ile kendini gösterir. Hafif vakalarda semptomlar uyuşukluk, zihinsel karışıklık ve halsizlik olup, daha ciddi durumlarda ataksi, hipotoni, hipotansiyon, solunum depresyonu, nadiren koma ve çok nadiren de ölüm görülebilmektedir.
Tedavi
Herhangi bir tıbbi ürünle oluşan doz aşımının tedavisinde birden fazla ilacın alınmış olabileceği akılda tutulmalıdır
Oral kullanımı takiben oluşan doz aşımında, hasta bilinçli ise kusturulmalı (bir saat içinde) veya hasta bilinçsiz ise hava yolu korunan gastrik lavaj yapılmalıdır. Mideyi boşatmanın bir avantajı yok ise, absorbsiyonu azaltmak için aktif kömür verilmelidir. Tedavi semptomatiktir. Solunum, nabız, kan basıncı ve vücut sıcaklığı izlenmeli ve kardiyovasküler ve solunum fonksiyonlarının korunması için destekleyici tedbirler alınmalıdır. Flumazenil benzodiazepinlerin santral depresif etkisine karşı koymak için kullanılır.
Farmakoterapötik grup: Anksiyolitikler, benzodiazepin türevleri.
ATC kodu: N05BA01
Diazepam 1,4-benzodiazepinler sınıfından gerginlik, ajitasyon ve anksiyeteyi suprase edici özellikte, aynı zamanda sedatif ve hipnotik özellikleri olan psikoterapik bir maddedir. Ayrıca kas gevşetici ve antikonvülsif özelliklere de sahiptir. Anksiyete ve gerginlik hallerinin kısa süreli tedavisinde kas spazmının kontrolünde sedatif olarak ve premedikant olarak t alkol yoksunluğu semptomlarının tedavisinde kullanılır.
Diazepam merkezi sinir sisteminde ve periferdeki bazı özel organlarda bulunan spesifik reseptörlere bağlanır. Santral sinir sistemindeki benzodiazepin reseptörleri GABAerjik transmitter sistem reseptörleri ile yakın bir fonksiyonel bağlantıya sahiptir. Benzodiazepin reseptörlerine bağlandıktan sonra, diazepam GABAerjik transmisyonun inhibitör etkisini artırır.
Emilim:
Çözeltinin rektal uygulamasından sonra, diazepam hızla ve neredeyse tamamen rektumdan emilir. Terapötik etki birkaç dakika içinde başlar. Rektal uygulamayı takiben serum seviyesindeki artışın hızı, intravenöz verilen dozunkine nerdeyse karşılık gelir, ancak rektal uygulamanın plazma pik konsantrasyonu, intravenöz uygulamanınkine göre daha düşüktür.
Yetişkinlerde 10 mg diazepam uygulamasını takiben maksimum plazma konsantrasyonlarına yaklaşık 10- 30 dakika (yaklaşık 150-400 ng/mL) sonra ulaşır.
Dağılım:
Diazepam % 95-99 oranında plazma proteinlerine bağlanır. Dağılım hacmi yaşa bağlı olarak 0,95-2 L/kg arasındadır. Diazepam lipofiliktir ve beyin omurilik sıvısına hızla girer. Diazepam ve ana metaboliti N-desmetildiazepam plasentayı geçer ve anne sütünde salgılanır.
Biyotransformasyon:
Diazepam ağırlıklı olarak karaciğerde metabolize olur. İdrarda glukuronidler olarak görülen metabolitleri, N-desmetildiazepam (nordiazepam), temazepam ve oksazepam da farmakolojik olarak aktif maddelerdir. İlk 72 saat içinde metabolitlerin sadece % 20si idrarda tespit edilmiştir. Diazepam, iki fazlı bir yarılanma ömrüne sahiptir ve ilk hızlı dağılım fazı ve bunu takiben 1-2 gün süren bir terminal eliminasyon fazı izlemektedir. Aktif metabolitlerin yarı ömürleri şöyledir: N-desmetildiazepam 30-100 saat, temazepam 10-20 saat, oksazepam 5-15 saat.
Eliminasyon:
Yeni doğanlarda metabolizma ve eliminasyon çocuklar ve yetişkinlere göre daha yavaştır. Yaşlılarda, eliminasyon faktör 2 ile faktör 4 arasındadır. Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda eliminasyon süresi de uzamaktadır. Karaciğer bozuklukları olan hastalarda (karaciğer sirozu, hepatit), eliminasyon faktör 2ye uzar. Atılım esas olarak böbrekten kısmen safradan olur. Yaşa olduğu kadar karaciğer ve böbrek fonksiyonuna da bağlıdır.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
Veri bulunmamaktadır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek/Karaciğer yetmezliği
Böbrek işlevi bozukluğu olan hastalarda da eliminasyon uzamaktadır. Karaciğer bozukluğu olan hastalarda (karaciğer sirozu, hepatit) eliminasyon 2 kat daha uzun sürer.
Yaş
Metabolizma ve eliminasyon yeni doğanda belirgin olarak çocuklar ve erişkinlere göre daha yavaştır. Yaşlılarda, eliminasyon 2-4 kat daha fazla uzar.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Benzil alkol
Etanol (%96)
Propilen glikol
Sodyum benzoat
%10 Hidroklorik asit (pH ayarı için)
Saf su
Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır.
24 ay
25°C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Her biri alüminyum folyo içinde 2,5 mL kapasiteli düşük yoğunluklu polietilenden yapılmış rektal tüp (5 rektal tüp/kutu).
Her tüp 2,5 mL çözelti içermektedir.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler