Kullanma Talimatı | Nedir Ne İçin Kullanılır |
Nasıl Kullanılır | Yan Etkileri |
Eş Değerleri | Dikkat Edilmesi Gerekenler |
Kısa Ürün Bilgisi | Prospektus |
Cerezyme 400 U Enjeksiyonluk Konsantre Çözelti için Toz İçeren Flakon
Her bir Cerezyme flakonu 400 U imigluscraz içermektedir.
Sulandırılarak hazırlandıktan sonra, çözelti her mTde 40 U (400 U/10 mİ) imigluseraz içerir.
Enzim birimi (U); 37°Cde, dakikada 1 mikromol para-nitrofenil (3-D-glikopiranosid (pNP-Glc) sentetik substratmın hidrolizini katalize eden enzim miktarı olarak tanımlanmaktadır.
**İmigluseraz insan asid B-glukosidazm modifiye formu olup, rekombınant DNA teknolojisi kullanılarak Çin Hamster Yumurtalık (CHO) hücre kültüründe makrofajlan hedeflemek için mannoz modifikasyonu ile üretilmiştir.
Sodyum sitrat
Bu tıbbi ürün sodyum içermektedir ve %0.9luk sodyum klorür intravenöz çözeltisi ile uygulanır. (Bakınız Bölüm 6.6. Beşeri tıbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler). Rekonstitüsyon sonrasında çözelti 1.24 mmol sodyum (400 U/10 mL) içerir. Bu durum kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.
Yardımcı maddeler için 6.1.e bakınız.
Yardımcı maddeler için 6.1.e bakınız.
infllzyonluk konsantre çözelti için toz Cerezyme beyaz-beyazımsı tozdur.
Cerezyme (imigluseraz), non-nöronopatik (Tip 1) veya kronik nöronopatik (Tip 3) Gaucher hastalığı teşhisi konan hastalar ve bu hastalığın nörolojik belirtiler dışındaki bulgularını klinik olarak anlamlı şekilde gösterenlerin uzun dönem enzim replasman tedavisinde endikedir.
Gaucher hastalığının nörolojik olmayan belirtileri aşağıdaki durumların bir ya da daha fazlasını içermektedir:
demir eksikliği gibi nedenlerin dışlandığı anemi
trombositopeni
D vitamini eksikliği gibi nedenlerin dışlandığı kemik hastalığı
hepatomegali veya splenomegali
Tedavi, Gaucher hastalığının tedavisi hakkında bilgisi olan doktorlar tarafından takip edilmelidir.
Pozoloji, uygulama sıklığı ve süresi:
Gaucher hastalığının heterojenitesi ve multi sistemik tutulum göstermesi nedeniyle, dozaj hastalığın klinik bulgularının ayrıntılı değerlendirmesine dayanılarak her hasta için bireysel olarak belirlenmelidir. İlgili tüm klinik bulgulara ait bireysel hasta cevapları iyi bilindiğinden, uygulamanın dozajı ve sıklığı tüm klinik bulgularda en iyi parametrelere ulaşacak şekilde belirlenmeli veya o ana kadar normalize olmayan parametrelerde iyileşme sağlanması hedeflenmelidir.
Farklı dozaj aralıklarının, hastalığın nörolojik olmayan belirtilerinin bir kısmına veya tümüne karşı etkili olduğu kanıtlanmıştır. Başlangıç dozu olarak, iki haftada bir kez vücut ağırlığına göre 60 U/kg olarak verildiğinde, 6 aylık tedavi sonrasında hematolojik ve visseral parametrelerde iyileşme görülmüş ve devam eden kullanımın kemik hastalığındaki ilerlemeyi durdurduğu veya iyileştirdiği gösterilmiştir. 2 haftada bir kez vücut ağırlığına göre 15 U/kg gibi küçük dozların uygulanmasında, hematolojik parametrelerde ve organomegalilerde iyileşme gözlenirken, kemik parametrelerinde iyileşme görülmemiştir. Genellikle ve hasta için en uygun İnfüzyon sıklığı her 2 haftada birdir. Bu infüzyon sıklığı, en fazla klinik verinin varolduğu dozajdır.
Cerezymem kronik nöronopatik Gaucher hastalarının nörolojik semptomlarındaki etkinliği henüz kanıtlanmamıştır ve bu belirtiler için özel bir doz önerilmemektedir. (Bakınız Bölüm
5.1. Farmakodinamik Özellikler)
Uygulama Sekli:
Rekonstitüsyon ve seyreltme sonrası hazırlanan çözelti intravenöz olarak uygulanmalıdır. CerezymeTn, ilk infüzyonundaki hızı kg başına dakikada 0.5 Üniteyi geçmeyecek şekilde uygulanmalıdır. Sonraki uygulamalardaki infüzyon hızı artınlabilinir ancak kg başına dakikada 1 Üniteyi geçmemelidir. İnfüzyon hızı artışı bir doktor gözetiminde gerçekleştirilmelidir.
Evde Cerezyme infüzyonu, infüzyonlannı iyi tolere eden hastalar için düşünülmelidir. Hastanın evde infüzyon alma karan, tedavi eden doktorun karan ve tavsiyeleri sonucunda verilmelidir. Fabrazyme infüzyonunun, evde hasta ya da hasta bakıcısı tarafından uygulanması, klinik ortamda bir sağlık çalışanı tarafından verilecek eğitimi gerektirmektedir. Hasta ya da hasta bakıcı, infüzyon tekniği ve tedavi ajandasının tutulması konusunda eğitilecektir. Hasta infüzyon sırasında advers etki ile karşılaştığında derhal infüzyonu durdurmalı ve bir sağlık çalışanına başvurmalıdır. Daha sonraki infüzyonlann klinik ortamda yapılmasına gerek olabilir. Doz ve infüzyon hızı, evdeyken sabit kalmalı ve sağlık çalışanı gözetiminde olmadan değiştirilmemelidir.
Tıbbi ürünün, uygulamadan önceki hazırlama ve sulandırma talimatları için bakınız bölüm
6
.
6
.
Sağlık profesyonelleri, kronik nöronopatik belirtileri olan Gaucher hastalan da dahil olmak üzere hastalannı ICGG Gaucher Registryye kaydetmeleri yönünde teşvik edilmektedir. (Bakınız Bölüm 5.1 Farmakodinamik Özellikler)
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/karaciğer yetmezliği
Böbrek ve/veya karaciğer yetmezliği olan hastalar için herhangi bir doz önerisi bulunmamaktadır.
Pediyatrik popülasyon
Pediatrik popülasyon için herhangi bir doz önerisi bulunmamaktadır.
Geriyatrik popülasyon:
Geriyatrik popülasyon için herhangi bir doz önerisi bulunmamaktadır,
Aşın Duyarlılık:
Eldeki veriler, ELİSA yöntemi ile yapılan taramalar sonucunda, tedavi gören hastaların yaklaşık %15inde tedavinin birinci yılı sonunda imigluseraza karşı immünglobulin G (IgG) antikorunun geliştiğini göstermektedir. IgG antikorlarının oluştuğu hastalarda antikorlar, çoğunlukla tedavinin ilk 6 ayı içerisinde gelişirken bu antikorların 12. aydan sonra ender olarak geliştiği gözlenmiştir. Tedavi yanıtının azaldığına dair şüphelenilen hastaların imigluseraza karşı IgG antikor gelişimi açısından düzenli aralıklarla takip edilmeleri önerilmektedir.
İmigluseraza karşı antikor geliştiren hastalarda aşırı duyarlılık reaksiyonları gelişme riski daha fazladır (Bakınız Bölüm. 4.8. İstenmeyen Etkiler). Aşın duyarlılığı düşündüren reaksiyon gelişen hastalann, imigluseraz antikorları açısından teste tabi tutulması önerilmektedir. Diğer intravenöz protein ürünlerinde olduğu gibi, şiddetli, aleıjik-tipte aşırı duyarlılık reaksiyonlar gelişebilir. Eğer böyle bir reaksiyon gelişirse, Cerezyme infuzyonunun derhal kesilmesi önerilmektedir ve uygun tıbbi tedaviye başlanmalıdır. Acil tedavi için güncel tıbbi standartlar dikkate alınmalıdır.
Ceredasea (algluseraza) karşı aşın duyarlılık semptomları gözlenen veya antikor geliştirmiş olan hastalara imigluseraz ile tedavi edilirken dikkat edilmelidirler.
Yardımcı maddeler
Bu tıbbi ürün sodyum içermektedir ve %0.9luk sodyum klorür intravenöz çözeltisi ile kullanılır. (Bakınız Bölüm 6.6. Beşeri tıbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler). Bu durum kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.
Cerezyme ve diğer ilaçlar arasında hiçbir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Genel tavsiye Gebelik kategorisi: C Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadmlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Gebe olmayı planlayan Gaucher hastalannda her gebelik için tedavinin risk-yarar değerlendirmesi gereklidir.
Daha önce tedavi almayan kadınların, gebe kalmadan önce ideal sağlık durumuna ulaşmalan amacıyla, tedaviye bu dönemde başlamalanın gerektiği yönünde önerilerde bulunulmalıdır. Cerezyme tedavisi alan kadınlarda tedavinin gebelik boyunca devam ettirilmesi göz önünde bulundurulmalıdır. Dozun hastanın ihtiyaçlarına ve terapötik cevabına göre bireyselleştirilmesi amacıyla gebeliğin ve Gaucher hastalığının klinik belirtilerinin yakından izlenmesi gereklidir.
Gebelik donemi
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik ve/veya embriyonal/fetal gelişim ve/veya doğum ve/veya doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Gebelik döneminde altta yatan Gaucher hastalığının kontrol altına alınmasında Cerezyme kullanımının yararlı olduğunu gösteren 150 hamileden elde edilen sınırlı sayıda deneyim (birincil olarak spontan raporlama ve literatüre dayanan) bulunmaktadır. Ayrıca bu veriler düşük istatiksel kanıt bulunmasına rağmen, Cerezymeın fötus üzerinde malformasyon yapıcı toksisiteye yol açmadığını göstermektedir. Cerezyme kullanımı veya altta yatan Gaucher hastalığıyla ilişkisi net olarak bilinmemekle birlikte nadir fötal ölümler bildirilmiştir.
Cerezymem gebelik, embriyonal/fötal gelişim, doğum ve postnatal gelişim üzerine etkilerini değerlendirmek için hayvan çalışmaları yürütülmemiştir. Cerezymem plasenta yoluyla gelişmekte olan lotusa geçip geçmediği bilinmemektedir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
un maternal kalsiyum dengesini etkilediği ve kemikte kalsiyum döngüsünü hızlandırdığı bilinmektedir. Bu durum Gaucher teşhisi konanlarda iskelet hastalığı bulgularının artmasında rol oynayabilir.
CEREZYME, gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Laktasyon dönemi
İlacın etkin maddesinin insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir, ancak, muhtemelen enzim bebeğin gastrointestinal sisteminde sindirime uğramaktadır.
4
Üreme yeteneği (fertilite)
Cerezymeın üreme yeteneği üzerine etkileri bilinmemektedir.
4.7. Araç ve makina kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makina kullanma üzerine herhangi bir etkisi yoktur veya ihmal edilebilir düzeydedir.
4.8. İstenmeyen Etkiler
Advers ilaç reaksiyonları sistem organ sınıfına ve sıklığa göre (çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1000 ila <1/100); seyrek (>1/10000 ila <1/1000); çok seyrek (< 1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor))aşağıdaki tabloda listelenmiştir. Her bir sıklık gruplanması içinde advers ilaç reaksiyonları azalan ciddiyet derecesine göre sunulmaktadır.
Bağışıklık sistem bozuklukları |
Yaygın: Seyrek: |
Aşırı duyarlılık reaksiyonları Anafılaktik reaksiyonlar |
Sinir sistemi bozuklukları |
Yaygın olmayan: Baş dönmesi, baş ağrısı, parestezi* |
|
Kardiyak bozukluklar |
Yaygın olmayan: Taşİkardİ*, sİyanoz* |
|
Vasküler bozukluklar |
Yaygın olmayan: Sıcak basması*, hipotansiyon* |
|
Solunum sistemi, torasik |
||
ve mediastinal bozukluklar |
Yaygın: |
Dispne* ve öksürük* |
Gastrointestinal bozukluklar |
Yaygın olmayan: |
Bulantı, kusma, abdominal kramp, diyare |
Deri ve deri altı doku bozukluklan |
Yaygın: |
Ürtiker/anjioödem*, prürit*, döküntü* |
Kas iskelet ve bağ dokusu |
||
bozukluklan |
Yaygın olmayan |
Artralji, sırt ağnsı* |
Genel bozuldular ve uygulama bölgesine bozukluklar |
Yaygm olmayan: İnfüzyon bölgesinde rahatsızlık, yanma, şişlik, enjeksiyon bölgesinde steril apse, göğüs rahatsızlığı*, ateş, sertlik ve yorgunluk |
Aşın duyarlılığa (tabloda * ile belirtilmiş) bağlı semptomlar, hastalann yaklaşık %3ünde bildirilmiştir. Bu semptomlar infüzyon sırasında veya sonrasında kısa bir süre içerisinde ortaya çıkmıştır. Bu semptomlar genelde antihistamin ve kortikosteroidlerle olan tedavilere cevap vermiştir. Bu semptomlann tekrar ortaya çıkması durumunda, hastalann bu ürünün infüzyonuna ara vermesi ve doktorlan ile temasa geçmesi önerilmiştir.
Doz aşımı vakası bildirilmemiştir. Hastalarda doz vücut ağırlığına göre 240 Ünite/kgye kadar kullanılmıştır.
ATC kodu: A16AB02
Farmakoterapötik grup: Enzimler-İmigluseraz (rekombinan makrofaj hedefli p-
glikoserebrosidaz).
Gaucher hastalığı, bir lizozomal enzim olan asid (3- glukosidaz eksikliği ile sonuçlanan nadir görülen, kalıtsal bir metabolik hastalıktır. Bu enzim, hücre membranının lipid yapısındaki anahtar rolündeki glikoseramidi glukoz ve seramide parçalar. Gaucher hastalığı olanlarda, glikoseramid yıkımının yetersiz olmasından dolayı, bu substrat makrofajlardaki (Gaucher hücresi) lizozomlarda büyük miktarlarda birikerek, yaygın sekonder patolojilere yol açar.
Gaucher hücreleri tipik olarak karaciğer, dalak ve kemik iliğinde ve bazen de akciğer, böbrek ve bağırsakta bulunur. Gaucher hastalığı, klinik olarak farklı fenotipik yelpaze sunar. En sık görülen bulgular hepatosplenomegali, trombositopeni, anemi ve iskelet patolojisidir. İskelet bozukluklukları Gaucher hastalığının en çok güçsüzleştiren ve sekel bırakan özelliğidir. Bu iskelet tutulundan kemik iliği tutulumu, osteonekroz, kemik ağnsı ve kemik krizi, osteopeni ve osteoporozi, patolojik kırıklar ve büyüme geriliğidir. Gaucher hastalığı, artan glukoz yapımı ve artan istirahat enerjisi tüketimi ile ilişkilidir ki bu yorgunluk ve kaşeksiye neden olur. Gaucher hastalığı olan hastalar aynca düşük dereceli inflamatuvar profile sahiptirler. Gaucher hastalığı ayrıca hiperimmünoglobulinemi, poliklonal gammopati, önemi belirsiz monoklonal gammopati (MGUS) ve multipl myelom gibi immünglobulin anormaliklerinin riskinde artış ile ilişkilidir. Gaucher hastalığı doğal seyrinde, genelde zaman içinde çeşitli organlarda ortaya çıkan, geri dönüşümsüz komplikasyon riski göstermektedir. Gaucher hastalığının tutulumları yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Gaucher hastalığı artan morbidite ve erken mortalite ile ilişkilidir. Çocukluk çağında işaret ve semptomlann ortaya çıkması halinde Gaucher hastalığı daha şiddetli görülmektedir. Gaucher hastalığı çocuklarda büyüme geriliği ve puberte gecikmesine neden olabilir.
Pulmoner hipertansiyon, Gaucher hastalığının bilinen bir komplikasyonudur. Splenektomi geçiren hastalarda pulmoner hipertansiyon riski yüksektir. Cerezyme tedavisi, birçok vakada splenektomi ihtiyacını azaltmakta ve Cerezyme ile erken tedavi pulmoner hipertansiyon riskini azaltmaktadır. Gaucher hastalığı tanısı sonrasında pulmoner hipertansiyonu tespit etmek açısından rutin taramalar önerilmektedir. Pulmoner hipertansiyon tespit edilen Gaucher hastalan, Cerezyme71 yeterli dozda almalıdırlar.
İmigluseraz (makrofaj hedefli rekombinant asid alfa glukosidaz), eksik enzim aktivitesinin yerini alarak glikoseramidi hidrolizler ve başlangıç patolojisini ve sekonder patolojiyi düzeltir. Cerezyme, dalak ve karaciğer boyutunu azaltır, trombositopeni ve anemiyi iyileştirir veya normalize eder, kemik mineral yoğunluğunu ve kemik iliği yükünü iyileştirir veya normalize eder ve kemik ağnsı İle kemik krizlerini azaltır veya ortadan kaldınr. Cerezyme istirahatte eneıji tüketim oranını azaltır. Cerezyme, Gaucher hastalığındaki yaşam kalitesini zihinsel ve fiziksel açıdan İyileştirdiğini göstermiştir. Cerezyme, makrofajlardaki glikoseramid birikimini ve tedaviye cevabı gösteren, kitotriyosidaz biomarkerini azaltır. Cerezyme, çocuklarda normal pubertal gelişime erişilenebileceğini ve büyümenin yakalanmasıyla, yetişkin dönemdeki normal boy ve kemik mineral yoğunluğuna ulaşılabileceğini göstermiştir.
Cerezyme tedavisine cevabın hız ve kapsamı doza bağımlıdır. Genelde, hematoloji gibi hızlı döngüsü olan organ sistemleri, kemik gibi daha yavaş döngüsü olanlara kıyasla daha hızlı iyileşir.
Tip 1 Gaucher hastalığına sahip geniş bir hasta topluluğunun (n=528) ICGG Gaucher kayıt sistem analizinde, zaman ve doza bağımlı olarak CerezymeTn, iki haftada bir vücut ağırlığına göre 15, 30 ve 60 U/kg dozlarında, hematolojik ve viseral parametreler (trombosit sayısı, hemoglobin konsantrasyonu, dalak ve karaciğer boyutu) gözlenmiştir. Vücut ağırlığına göre iki haftada bir 60 U/kg ile tedavi edilen hastalar, daha düşük doz alan hastalar ile karşılaştırıldığında daha hızlı iyileşme ve daha büyük bir maksimum tedavi etkisi göstermişlerdir.
Benzer bir şekilde, 342 hastada DXA yöntemi kullanılarak kemik mineral yoğunluğunun ICGG Gaucher kayıt sistem analizinde, 8 yıllık tedavi sonrasında iki haftada bir vücut ağırlığına göre 60 Ü/kg alanlar, iki haftada bir vücut ağırlığına göre 15 Ü/kg ile 30 U/kg alanlara göre, normal kemik mineral yoğunluğuna ulaşmışlardır (Wenstrup ve ark, 2007).
Kemik iliği yükü > 6 olan ve 4 haftada bir ortalama vücut ağırlığına göre 80 U/kg ve 4 haftada bir ortalama vücut ağırlığına göre 30 U/kg tedavi edilen 2 hasta topluluğunda yapılan çalışmada, daha yüksek doz alan topluluktaki hastalar (%33;n=22), 24 aylık Cerezyme tedavisi sonrasında diğer düşük doz alan topluluktaki hastalara (%10;n=13) göre skorda 2 puanlık azalma sağlamıştır, (de Fost ve ark., 2006).
Cerezyme ile 2 haftada bir vücut ağırlığına göre 60 Ü/kg ile tedavi sonrasında, 3 aydan sonra kemik ağrılarında iyileşme, 12 ay içinde kemik krizlerinde azalma ve 24 aylık tedavi sonrasında kemik mineral yoğunluğunda iyileşme gözlenmiştir. (Sims ve ark., 2008).
Cerezymeın mutad infüzyonu 2 haftada birdir (bakınız bölüm Pozoloji ve uygulama şekli). 4 haftalık (Q4) idame tedavisi ile aynı kümülatif dozdaki İki haftalık (Q2) dozun idame tedavisi, stabil olan tip 1 Gaucher hastalarında araştırılmıştır. Hemoglobin, trombosit, karaciğer ve dalak boyutunun başlangıca göre değişimi, önceden belirlenmiş bir sonlanma noktasını içermekte; Gaucher hastalığının hematolojik ve viseral parametreler için elde edilen veya tahmini belirlenmiş tedavi hedefleri ek bir sonlanma noktası oluşturmaktadır. Belirtilen dozlarda tedavi alanlardan Q4lerin %62si ve Q2lerin %81i 24ncü ayın sonunda belirlenmiş sonlanma noktasına ulaşmışlardır; aradaki fark istatistiksel olarak %95 CFye (-
0.357,0.058) göre anlamlı değildi. Tedavi alanlardan Q4Terin %89u ve Q2Terin %100ü başlangıçtaki sonlanım noktasına ulaşmışlardır; aradaki fark istatistiksel olarak %95 CTye (-
0.231,0.060) göre anlamlı değildi. Q4 infüzyon rejimi, bazı stabil olan tip 1 Gaucher yetişkin hastalan için belki bir tedavi seçeneği olabilir ancak klinik veriler bununla ilgili henüz sınırlıdır.
CerezymeTn hastalığın nörolojik belirtileri üzerine etkililiğini gösteren kontrollü klinik çalışma yürütülmemiştir. Dolayısıyla enzim replasman tedavisinin hastalığın nörolojik belirtilerinin üzerine etkisi konusunda kesin sonuca gidilmemiştir.
Emilim:
İ.V. infüzyon yolu ile uygulandığı için geçerli değildir.
Dağılım:
Ağırlığa bağlı düzeltilmiş dağılım hacmi ise 0.09 ile 0.15 L/kg (OrtalamatStandart Sapma;
0.12 ± 0.02 L/kg) arasında değişmektedir. Bu değişkenlerin doz veya infüzyon süresinden etkilenmediği düşünülmekle birlikte her doz düzeyi ve infüzyon hızında sadece 1 veya 2 hasta incelenmiştir.
İmigluserazın 4 dozunun (7.5, 15, 30, 60 U/kg) bir saat içinde intravenöz infüzyonu sırasında, kararlı durumdaki enzimatik aktiviteye 30 dakikada ulaşılmaktadır. İnfüzyonu takiben plazma enzimatik aktivitesi, 3.6 ile 10.4 dakika arası değişen yarı ömürle hızla düşmüştür. Plazma klirensi 9.8 ile 20.3 ml/dk/kg (Ortalama ± Standart Sapma; 14.5±4.0 ml/dk/kg) arasında değişmektedir.
Bivotransformasvon:
Geçerli değildir.
Eliminasyon:
Klinik olmayan verilere göre güvenilirlik farmakolojisi, tek ve tekrarlayan doz toksisitesi ve genotoksİsite gibi rutin çalışmalar insanlara yönelik özel bir zararlı etkisi bulunmadığına işaret etmektedir.
Mannitol
Sodyum sitrat (pH ayarlanması için)
Sitrik asit monohidrat (pH ayarlanması için)
Geçimsizlik çalışmaları yapılmadığından, diğer tıbbi ürünlerle karıştırılmamalıdır.
Rekonstitüsyon sonrası raf ömrü : Mikrobiyolojik güvenlilik açısından ürün hemen kullanılmalıdır. Eğer hemen kullanılmazsa, kullanmadan önce saklanma ve koşullan kullanıcının sorumluluğundadır ve 24 saatten fazla olmayacak şekilde, 2-8°Cde. ışıktan korunarak saklanmalıdır.
2 - 8°Cde, buzdolabında saklayınız.
Cerezyme emniyet kilitli geçme kapağı olan, butil silikonize tıkaçlı ve Tip 1 borosilikat (şeffaf) camdan oluşan 20 mLlik flakon şeklinde ambalajlanmıştır.
Her flakon yeterli hacmin tam olarak hazırlanmasının sağlanması amacıyla 0,6 mİ fazla içerik oluşturacak şekilde tasarlanmıştır.
Ambalaj miktarı: 1 flakonluk ambalajlarda
Her bir flakon tek kullanımlıktır.
İnfuzyonluk konsantre çözelti için toz önce enjeksiyonluk su ile sulandırılır ve %0.9luk NaCl (i.v.) ile seyreltilerek intravenöz infüzyon yolu ile uygulanır.
Hastanın uygulanacak dozaja göre kullanılacak flakon sayısı belirlenerek, flakonlar buzdolabından çıkarılır.
Bazı durumlarda, tamamı kullanılmamış flakon kalmaması amacıyla aylık uygulanan dozaj değişmemek şartı ile küçük doz ayarlamaları yapılabilir. Aylık uygulanan dozajın değişmemesi şartıyla, dozaj en yakın tam flakona yuvarlanabilir.
Aseptik teknik kullanılmalıdır.
Sulandırma
Her bir flakon 10.2 mİ enjeksiyonluk su ile, toz ile birden bire karışmasını önlemek amacıyla yavaşça karıştırılarak ve köpük oluşmamasına dikkat edilerek sulandırılır. Elde edilen çözeltinin hacmi 10.6 mİ, pHı ise yaklaşık 6.1dir.
Sulandırma sonrası berrak, renksiz ve yabancı madde içermeyen form alır. Sulandırılmış olan çözelti daha sonra seyreltilmelidir. Çözelti seyreltilmeden önce, her bir flakon yabancı maddeler ve renklenme açısından göz ile kontrol edilir. Renklenme olan veya opak partiküllerin görüldüğü flakonlan kullanmayınız. Sulandırılmış flakonlar hemen sevreltilmeli ve daha sonra kullanım için saklanmamalıdır.
Seyreltme
Sulandırılmış çözelti her mV sinde 40 U imigluseraz içermektedir. Sulandırılmış hacim her flakondan tam doz olan 10 mlnin (400Uye eşit) çekilmesini sağlar. Her flakondan 10 mİ çözelti alınıp çekilen çözeltiler birleştirilir. Daha sonra çözeltiler %0.9 NaCl (i.v.) ile total 100-200 mİye seyreltilir ve yavaşça karıştırılır.
Seyreltilmiş çözeltideki protein parçalarını uzaklaştırmak için, 0.2 pm protein bağlayıcı filtre kullanılması tavsiye edilmektedir. Bu imigluserazın etkinliğinde herhangi bir azalmaya sebep olmayacaktır. Seyreltilmiş çözeltinin 3 saat içinde uygulanması tavsiye edilmektedir. %0.9 NaCl (i.v.) ile seyreltilen ürün 2-8°Cde ışıktan korunarak saklandığında 24 saat süresince kimyasal olarak stabildir. Fakat ürünün mikrobiyolojik güvenliği sulandırma ve seyreltme işlemlerinin aseptik olarak yapılmış olmasına bağlıdır,
Cerezyme herhangi bir koruyucu içermemektedir. Kullanılmamış ürünler ya da atık materyaller, yerel düzenlemelere uygun olarak atılmalıdır.