Kullanma Talimatı | Nedir Ne İçin Kullanılır |
Nasıl Kullanılır | Yan Etkileri |
Eş Değerleri | Dikkat Edilmesi Gerekenler |
Kısa Ürün Bilgisi | Prospektus |
AKLOFEN % 3 jel
1 g jel içerisinde:
Diklofenak sodyum 30 mg
1g jel içerisinde:
Polioksil 40 hidrojene hint yağı 33.33 mg
Yardımcı maddeler için 6.1.e bakınız.
Jel.
Renksiz, homojen görünümlü, kokusuz jel.
4.1 Terapötik Endikasyonlar
AKLOFEN, uzun süre güneş ışınlarına maruz kalmanın neden olduğu solar keratoz (aktinik keratoz) tedavisinde kullanılır.
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi
AKLOFEN doktorun tavsiye ettiği şekilde kullanılmalıdır. AKLOFEN; günde 2 defa, tedavi edilecek bölge üzerine ince bir tabaka halinde sürülerek uygulanır. Kullanılan miktar lezyonun büyüklüğüne bağlı olarak değişir. Normalde her 5 x 5 cm ölçülerinde bir lezyon için 0.5 g jel yeterlidir. Bununla birlikte, AKLOFEN günde 8 gramdan fazla kullanılmamalıdır. Deri üzerine uygulandığında hafif bir soğuma etkisi hissedilebilir.
Genel tedavi süresi 60 ila 90 gün arasındadır. En iyi etki tedavi süresinin 90 güne yaklaştığı dönemde görülür. Lezyonlarda tamamen iyileşme tedavi durdurulduktan sonraki 30 gün içerisinde görülebilir. Tedaviye cevap vermeyen lezyonlarda tedavi değiştirilmelidir. Tedavi edilen bölge eller değilse, jeli uyguladıktan sonra eller yıkanmalıdır.
Uygulama şekli:
Sadece topikal olarak uygulanır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Böbrek/Karaciğer yetmezliği: Böbrek/Karaciğer yetmezliği olan kişilerde dikkatli kullanılmalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
AKLOFENin çocuklarda kullanımı hakkında bilgi yoktur.
Aktinik keratoz çocuklarda görülen bir hastalık değildir. AKLOFENin çocuklarda kullanımı uygun değildir.
Geriyatrik popülasyon:
Yapılan klinik çalışmaların sonucunda, tedaviye verilen cevaplarda yaşlı ve genç hastalar arasında farklılık gözlenmemiştir, fakat bazı yaşlı hastalarda nadiren aşırı hassasiyet görülebilir. Yaşlılar, AKLOFENi yetişkinlerde kullanılan dozda kullanabilirler.
Diklofenak sodyum veya AKLOFENin herhangi bir bileşenine alerjisi veya aşırı duyarlılığı bilinen kişilerce kullanılmamalıdır.
Çapraz reaksiyonlara bağlı olarak asetilsalisilik asit veya diğer nonsteroidal antiinfamatuvar ilaçların kullanımı ile daha önceden solunum problemleri (hırıltılı soluma), astım belirtileri, ürtiker veya burun akıntısı (alerjik rinit) gibi alerjik reaksiyonlar görülen hastalarda kullanılmamalıdır. Hamileliğin son 3 ayında AKLOFEN kontrendikedir.
Halen var olan veya geçmişte bir mide ülseri veya mide kanaması geçiren hastalarda; kalp, karaciğer veya böbrek fonksiyonunda azalma olan hastalarda, herhangi bir tip dolaşım bozukluğu olan veya cildinde çok kolay morarmalar oluşan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. AKLOFENi kullanırken bronzlaşma salonları (solaryum) da dahil, güneşe maruz kalmaktan sakınılmalıdır. Eğer deri reaksiyonları oluşursa, kullanımı durdurulmalıdır.
Açık yaralar, enfeksiyonlu deri veya dermatitler üzerine AKLOFEN uygulanmamalıdır. AKLOFEN gözler veya mukozalı bölgeler ile temas ettirilmemelidir.
Non-steroidal antiinflamatuvar ilaçların trombosit fonksiyonunu etkilediği bilinmektedir. Sistemik yan etkilerin olasılığı çok düşük olsa da intrakraniyal kanaması ve kanama bozukluğu olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Topikal diklofenak hava geçiren bandajlarla kullanılabilir, hava geçirmeyen kıyafetlerle
kullanılmamalıdır.
AKLOFEN içeriğinde bulunan polioksil 40 hidrojene hint yağı nedeniyle deri reaksiyonlarına sebep olabilir.
Herhangi bir etkileşimi bilinmemektedir.
Genel tavsiye:
Gebelik Kategorisi: B/D.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
AKLOFEN kullanımının çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar ve doğum kontrol yöntemleri üzerinde kanıtlanmış bir etkisi yoktur.
Gebelik dönemi
Diklofenak sodyumun gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri bulunmamaktadır. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik/embriyonal/fetal gelişim/doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir.
AKLOFEN, hamileliğin son 3 ayında kontrendikedir
Diklofenak sodyumun hamileliğin ilk 6 ayında kullanımının fetüse zararlı olup olmadığı bilinmemektedir. Bu yüzden AKLOFEN gebeliğin ilk 6 ayında doktorun sağlanabilecek yararın olası zararlarından fazla olduğu yönünde bir kararı olmadan kullanılmamalıdır. Eğer hamilelerde kullanılacak ise; AKLOFEN vücudun üçte birinden daha geniş bir alana uygulanmamalıdır ve 3 haftadan daha fazla süreli kullanılmamalıdır.
Laktasyon dönemi
Diklofenak sodyumun insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir.
Topikal uygulamayı takiben diklofenak sodyumun anne sütünde ölçülebilecek miktarlarda bulunması beklenmemektedir.
Diklofenak sodyumun süt ile atılımı hayvanlar üzerinde araştırılmamıştır. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da AKLOFEN tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına/tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve AKLOFEN tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.
AKLOFEN emzirme döneminde tavsiye edilen terapötik dozda kullanılabilir. Ancak, emziren annelerin meme alanı üzerine uygulanmamalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
Üreme yeteneği üzerine bilinen bir etkisi yoktur.
Cilt üzerine topikal olarak uygulanan AKLOFENin araç ve makine kullanımı üzerine etkisi yoktur.
Tüm ilaçlarda olduğu gibi, AKLOFENin içeriğinde bulunan herhangi bir maddeye karşı duyarlılık gösteren kişilerde bazı yan etkiler görülebilir.
Aşağıdaki sıklık grupları kullanılmıştır:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Çok seyrek: Püstüler döküntü.
Bağışıklık sistemi hastalıkları
AKLOFEN fazla miktarda kullanıldığında aşırı hassasiyet reaksiyonları da dahil olmak üzere sistemik etkiler oluşturabilir.
Çok seyrek: Anjiyonörotik ödem (alerji sonucu yüz ve boğazda şişme), ürtiker.
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Hastanın uyarıları olduğundan daha şiddetli olarak algılaması (hiperestezi), kasların aşırı gerginliği (hipertoni), bölgesel uyuşma (lokalize parestezi), kaslarda kasılma.
Göz hastalıkları
Yaygın: Konjonktivit (bir çeşit göz iltihabı).
Yaygın olmayan: Gözde ağrı, kuruluk veya sulanma.
Vasküler sistem hastalıkları
Yaygın olmayan: Kanama.
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları
Çok seyrek: Astım.
Gastrointestinal sistem hastalıkları
Yaygın olmayan: Karın ağrısı, diyare, mide bulantısı.
Çok seyrek: Kanama.
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın: Döküntü, ödem, eritem, dermatit (kontakt dermatit de dahil), tahriş, kaşıntı, deride kuruluk, pullu döküntü, deri hipertrofisi, deri ülseri, vezikülobüllöz dermatit, deride batma hissi, deride sarkma, ciltte yağlanma, egzama, püstüler döküntü.
Yaygın olmayan: Alopesi, sebore, yüzde ödem, makülopapüler döküntü.
Seyrek: Büllöz dermatit.
Çok seyrek: Fotosensitivite reaksiyonu.
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Çok seyrek: Böbrek yetmezliği.
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Uygulama bölgesi reaksiyonları (inflamasyon, tahriş, ağrı, yanma ve batma, tedavi edilen alanda su toplamış kabarcıkların oluşması) ve uygulama bölgesindeki kılların geçici olarak rengini kaybetmesi görülebilir, tedavi sonlandığında eski halini alır.
Diklofenak topikal olarak uygulandığında sistemik yan etkilerin görülme olasılığı, oral diklofenak tedavisinde görülen yan etkilerin sıklığından daha azdır. Bununla beraber, AKLOFEN oldukça geniş deri alanlarına ve uzun süreli kullanıldığında sistemik yan etki görülme olasılığı göz ardı edilemez. Bu şekilde uygulama düşünüldüğünde diklofenağın oral formlarının kısa ürün bilgisine başvurulmalıdır.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
AKLOFENin sistemik emiliminin düşük olması nedeniyle, topikal kullanımı ile doz aşımı görülmesi ihtimali çok düşüktür. Yine de yüksek miktarda AKLOFEN kullanılırsa cilt bol su ile yıkanmalıdır.
AKLOFENin kaza ile yutulması sonucu belirgin sistemik yan etkilerin görülmesi durumunda, non-steroidal antiinflamatuvar ilaçlar (NSAİİ) ile zehirlenme tedavisinde uygulanan genel önlemler uygulanmalıdır.
Solunum depresyonu, gastrointestinal iritasyon, konvülsiyonlar ve böbrek yetmezliği gibi durumlarda semptomatik ve destekleyici tedavi verilmelidir. Zorlu diürez ve diyaliz gibi özel önlemlerin, non-steroidal antiinflamatuvarların proteinlere bağlanma oranlarının yüksek olmasından dolayı, bu ilaçların atılımına büyük olasılıkla katkıları yoktur.
Toksik olabilecek doz aşımından sonra aktif kömür kullanılması ve yaşamı tehlikeye sokacak boyutlardaki doz aşımından sonra mide dekontaminasyonu (kusturma, midenin yıkanması) düşünülebilir.
Farmakoterapötik grup: Diğer Dermatolojikler.
ATC Kodu: D11 AX18.
Diklofenak sodyum; antiinflamatuvar, analjezik ve antipiretik özelliklere sahip steroit yapıda olmayan bir maddedir. Analjezik etkisi narkotik özellikte değildir. Aktinik keratoz tedavisindeki etki mekanizması tam olarak bilinmemektedir.
Genel özellikler
Emilim:
Diklofenak sodyumun deriden ortalama emilimi bireyler arasında büyük farklılıklar göstermekle beraber < % 1-12 arasında değişmektedir. Emilim, uygulama alanına ve uygulanan topikal doza bağlıdır.
Dağılım:
Diklofenak başlıca albumin (% 99.4) olmak üzere serum proteinlerine % 99.7 oranında bağlanır.
Biyotransformasyon:
Diklofenağın biyotransformasyonu, kısmen esas molekülün glukuronidasyonu, fakat esas olarak, çoğu glukuronit konjugatları halinde atılan, çeşitli fenolik metabolitlerin elde edildiği, tek veya çoklu hidroksilasyon yolu ile olur. Bu fenolik metabolitlerin ikisi, diklofenağa kıyasla çok az da olsa, biyolojik olarak aktiftir.
Eliminasyon:
Diklofenak ve metabolitleri başlıca idrarla atılırlar. Oral uygulama sonrasında, diklofenağın plazmadan total sistemik klirensi 263 ± 56 mL/dak (ortalama değer ± standart sapma)dır. Plazmadaki terminal yarı-ömürleri kısadır (1-2 saat). Metabolitlerinin de yarı ömürleri kısa olup 1-3 saat kadardır.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Benzil alkol
Polioksil 40 hidrojene hint yağı
Sodyum hiyalüronat
Deiyonize su
Bilinen veya tespit edilmiş bir geçimsizlik mevcut değildir.
24 ay.
25°C altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
AKLOFEN, HDPE kapak ile kapatılmış lak kaplı alüminyum tüpte 30 g olarak pazarlanmaktadır.
6.6 Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler