Kullanma Talimatı | Nedir Ne İçin Kullanılır |
Nasıl Kullanılır | Yan Etkileri |
Eş Değerleri | Dikkat Edilmesi Gerekenler |
Kısa Ürün Bilgisi | Prospektus |
N-CORT %0,055 nazal sprey, süspansiyon
Triamsinolon asetonid
Her uygulama 55 mikrogram triamsinolon asetonid içerir.
0,1 Benzalkonyum klorür %50
Her uygulama 100 mikrogram benzalkonyum klorür içerir.
Yardımcı maddeler için 6.1.e bakınız.
Burun spreyi
N-CORT, her dozunda 55 mikrogram triamsinolon asetonid içeren beher şişede 120 dozluk homojen görünümlü opak süspansiyondur.
Perineal rinit ve mevsimsel alerjik rinit semptomlarının tedavisinde endikedir.
Burun yoluyla kullanım içindir.
Pozoloji:
Yetişkinler ile 12 yaş ve üzerindeki çocuklar için:
Tavsiye edilen başlangıç dozu her gün bir kez, her burun deliğine 2 püskürtme şeklinde uygulanan 220 mikrogramdır. Semptomlar kontrol altına alınınca, hastalar 110 mikrogramla devam edebilirler (günde bir kez, her burun deliğine bir püskürtme şeklinde).
Bazı hastalarda tedavinin ilk günlerinde semptomlarda iyileşme görülebilir. Ancak en yüksek yararın elde edilebilmesi için birkaç günlük tedaviye ihtiyaç duyulabilir.
6 ile 12 yaş arasındaki çocuklar için:
Tavsiye edilen doz her gün bir kez, her burun deliğine 1 püskürtme şeklinde verilen 110 mikrogramdır. Daha şiddetli semptomları olanlarda 220 mikrogramlık doz kullanılabilir. Ancak semptomlar kontrol altına alınınca, hastaların tedavisi en düşük etkili doz ile devam ettirilmelidir.
Uygulama sıklığı ve süresi:
Bazı hastalarda tedavinin ilk günlerinde semptomlarda iyileşme görülebilir. Ancak en yüksek yararın elde edilebilmesi için birkaç günlük tedaviye ihtiyaç duyulabilir.
Uygulama şekli:
N-CORT sadece burun yoluyla alınır ve optimal etkinlik için düzenli olarak kullanılmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
N-CORTun böbrek/karaciğer yetmezliği olan hastalardaki güvenlilik ve etkililiği incelenmemiştir.
Pediyatrik popülasyon:
N-CORTun 2 yaşın altındaki çocuklarda etkililiği ve güvenliliği kanıtlanmamıştır.
Bu nedenle 2 yaşın altındaki çocuklarda kullanımı önerilmemektedir.
2-6 yaş arası kullanım tecrübesi sınırlı olması nedeni ile bu yaş grubunda kullanılması önerilmez.
Daha fazla kanıt elde edilene kadar 12 yaşın altındaki çocuklarda 3 aydan uzun süre kullanılması önerilmez.
Geriyatrik popülasyon:
N-CORTun yaşlı hastalardaki güvenliliği ve etkililiği incelenmemiştir.
İlacın bileşimine giren maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olanlarda kontrendikedir.
Adrenal fonksiyonda bozulma olasılığı nedeniyle, hastalarda sistemik steroid tedavisinden N-CORTa geçerken dikkatli olmak gerekir.
Tavsiye edilenden daha yüksek doz kullanılması sonucu klinik olarak anlamlı adrenal supresyon meydana gelebilir. Tavsiye edilenden daha yüksek doz kullanıldığına dair kanıtlar varsa stres veya elektif cerrahi sırasında ilave sistemik kortikosteroid koruması düşünülmelidir.
N-CORT gibi topikal kortikosteroidlerle tedaviye geçmeden önce uzun süreli sistemik kortikosteroidlerle tedavi edilmiş hastalar, strese yanıt durumunda ortaya çıkabilecek akut adrenal yetmezlik açısından dikkatle izlenmelidir.
Triamsinolon asetonid ile yapılan klinik çalışmalarda, nadiren Candida albicans ile burunda ve farenkste lokalize enfeksiyon oluştuğu görülmüştür. Böyle bir enfeksiyon oluşursa, uygun bir lokal tedavi yapılması ve N-CORT uygulamasına geçici olarak son verilmesi gerekir.
Kortikosteroidlerin yara iyileşmesi üzerine olan inhibitör etkisi nedeniyle, kısa süre önce nazal septal ülser, burun ameliyatı veya travması geçiren hastalarda iyileşme gerçekleşinceye kadar N-CORT un dikkatle kullanılması gereklidir.
Onaylı dozlarda, N-CORT da dahil olmak üzere nazal kortikosteroid kullanan çocuklarda büyüme geriliği rapor edilmiştir. Nazal kortikosteroid ile tedavi alan çocukların boy ölçümlerinin düzenli olarak izlenmesi tavsiye edilmektedir. Tedavi, nazal kortikosteroid dozunu düşürme amacıyla programlanmalı ve mümkünse semptomları etkin şekilde kontrol altında tutabilecek en düşük dozla tedavi sürdürülmelidir. Buna ilaveten, hastanın
bir uzmana yönlendirilmesi gerekir. Nazal kortikosteroidlerin büyüme hızı üstündeki uzun vadeli etkileri ve nihai erişkin boyuna tesiri bilinmemektedir (Bkz. Bölüm 5.1).
Nazal kortikosteroid kullanan hastalarda glokom ve/veya katarakt olguları rapor edilmiştir. Bu nedenle görme yeteneğinde bir değişiklik olan hastaların ve geçmişte göz içi basıncında artış, glokom ve/veya katarakt öyküsü bulunan hastaların yakından takip edilmesi gereklidir.
Özellikle uzun süreli tedavi süresince yüksek dozlarda reçetelenen nazal kortikosteroidlerde sistemik etki meydana gelebilir. Bu etkiler oral kortikosteroidlere göre çok daha az görülür ve hastalar ve farklı kortikosteroid preparatları arasında değişkenlik gösterir. Potansiyel sistemik etkiler Cushing sendromu, Cushingoid özellikler, adrenal süpresyon, çocuk ve ergenlerde büyüme geriliği, katarakt, glokom ve daha seyrek olarak psikomotor hiperaktivite, uyku bozuklukları, anksiyete, depresyon ya da agresyon (özellikle çocuklarda) gibi psikolojik ya da davranışsal etkileri içerir.
Benzalkonyum klorür içerdiğinden deri reaksiyonlarına sebep olabilir.
Diğer ilaçlarla bilinen bir etkileşimi yoktur.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Özel popülasyonlar üzerinde herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyon üzerinde herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Veri bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi
Hamile kadınlarda triamsinolon asetonid kullanımı ile ilgili klinik deneyim sınırlıdır. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda, triamsinolon asetonidi de içeren kortikosteroidlerin teratojenik etkileri olduğu görülmüştür. Triamsinolon asetonid, anneye olan yararı, fetüse/bebeğe gelebilecek risklerden daha önemli olmadığı sürece hamilelik süresinde kullanılmamalıdır.
Laktasyon dönemi
Triamsinolon asetonid de diğer kortikosteroidler gibi insan sütüne geçebilir. N-CORTun anneye olan yararı ve bebeğe gelebilecek risklerden daha önemli olmadığı sürece emzirme süresinde kullanılmamalıdır.
N-CORTun araba veya makine kullanma üzerinde bilinen bir etkisi yoktur.
Advers ilaç reaksiyonları aşağıdaki sıklık derecesine göre belirtilmiştir:
Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1.000 ila < 1/100); seyrek (> 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Klinik çalışmalarda rapor edilen advers olayların sıklığı genel olarak çok düşüktür, çoğunlukla burun ve boğazdaki mukoz membranlarla alakalıdır.
Yetişkinlerde ve 6 yaşın üzerindeki çocuklarda bildirilen en yaygın istenmeyen etkiler şunlardır:
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar:
Yaygın: Rinit, farenjit, soğuk algınlığı sendromu
Bağışıklık sistemi hastalıkları:
Bilinmiyor: Hipersensitivite (döküntü, ürtiker, kaşıntı ve yüzde ödem dahil)
Psikiyatrik hastalıklar:
Bilinmiyor: Uykusuzluk
Sinir sistemi hastalıkları:
Yaygın: Baş ağrısı
Bilinmiyor: Baş dönmesi, tat ve koku değişiklikleri Göz hastalıkları:
Bilinmiyor: Katarakt, glokom, oküler basınç artışı
Solunum, göğüs ve mediastinal hastalıklar:
Yaygın: Burun kanaması, öksürük, bronşit Seyrek: Nazal septum perforasyonu
Bilinmiyor: Nazal irritasyon, mukoz membranlarda kuruluk, nazal konjesyon, hapşırma, dispne
Gastrointestinal hastalıklar:
Yaygın: Dispepsi, dişlerle ilgili bozukluklar Bilinmiyor: Bulantı
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar:
Bilinmiyor: Yorgunluk
Araştırmalar:
Bilinmiyor: Kanda kortizol düzeyinde azalma Pediatrik hastalarda görülen diğer advers etkiler
N-CORT ile yapılan pazarlama sonrası bir klinik çalışmada, çocuklarda büyüme hızında azalma gözlenmiştir (Bkz. Bölüm 5.1).
Nazal yolla uygulanan diğer kortikosteroidlerle olduğu gibi, seyrek olarak nazal septum perforasyonları ve nazal konjesyon bildirilmiştir.
Nazal kortikosteroidlerin özellikle yüksek dozda uzun süre kullanıldığında sistemik etkileri ortaya çıkabilir. İntranazal steroid kullanan çocuklarda büyüme geriliği bildirilmiştir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: O 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
Nazal yolla uygulanan diğer kortikosteroidlerde olduğu gibi, mevcut aktif maddenin toplam miktarı dikkatle alındığında, akut doz aşımı beklenmez. Şişe muhtevasının bir kerede, ağız veya burun yoluyla alınması durumunda, klinik olarak önemli sistemik olumsuz etkiler muhtemelen görülmeyecektir. Eğer ağız yoluyla alınırsa hastada mide-barsak rahatsızlıkları görülebilir. Doz aşımından şüphe edilirse, tedavi destekleyici ve ilgili semptomların kontrolüne yönelik olmalıdır.
Yüksek dozların kronik kullanımı hiperkortisizm ve adrenal süpresyonu gibi sistemik kortikosteroid etkilerinin görülmesine yol açabilir. Eğer böyle değişiklikler görülürse, oral steroid tedavisinin bırakılması için kabul edilen işlemlere uygun olarak, N-CORT yavaşça kesilmelidir.
Farmakoterapötik grup: Kortikosteroid (Topikal nazal)
ATC Kodu: R01AD11
Enflamasyonda, triamsinolon asetonid triamsinolonun daha etkili bir türevidir ve hayvan modellerinde prednizondan yaklaşık 8 kat daha potenttir.
Kortikosteroidlerin anti-aleıjik etki mekanizması kesin olarak bilinmemekle birlikte, alerjik hastalıkların tedavisinde klinik olarak çok etkili oldukları saptanmıştır.
Triamsinolon asetonid alerjik belirtiler ve semptomlar üzerinde anında etki yapmaz. Triamsinolon asetonid tedavisi gören bazı hastaların semptomlarında ilk gün içinde iyileşme görülebilir ve 3 ya da 4 gün içinde semptomların ortadan kalkması beklenebilir. Triamsinolon asetonid uygulaması vaktinden önce kesilirse semptomlar birkaç gün içinde yeniden ortaya çıkmayabilir.
Yetişkinlerde ve 6 yaşın üzerindeki çocuklarda yapılan klinik çalışmalarda, intranazal olarak günde 440 mikrograma ve 2-5 yaş arasındaki çocuklarda intranazal olarak günde 110 mikrograma kadar uygulanan triamsinolon asetonid dozlarıyla, hipotalamik-hipofız-adrenal aksında (HPA) hiçbir baskılanma gözlenmemiştir.
Yaşları 2-11 arasında değişen 140 çocuğun katıldığı altı haftalık plasebo kontrollü bir klinik çalışmada, günde bir kez 110 mikrogram veya 220 mikrogram dozunda uygulanan N-CORTun HPA aksı üzerindeki etkisi, 24 saatlik serum kortizol EAA (Eğri Altındaki Alan) değeri ile değerlendirilmiştir. Çalışmada plaseboya kıyasla istatistiksel olarak anlamlı bir fark gözlenmemiştir.
N-CORTun 2-5 yaş grubundaki çocukların adrenal fonksiyonları üzerindeki etkisi göz ardı edilemez.
Yaşları 3-9 arasında değişen ve tedavi uygulanan 298 pediatrik hastada yürütülen bir yıllık, çift kör, plasebo kontrollü, paralel gruplu bir çalışmada, günde bir kez 110 mikrogram dozunda uygulanan N-CORTun büyüme hızına etkisi stadiometri ile değerlendirilmiştir. Değerlendirilebilir hastaların (N-CORT 134; plasebo 133) birincil analizi, N-CORT grubunda tahmin edilen büyüme hızının, plasebo grubuna kıyasla 0,45 cm/yıl daha düşük olduğunu göstermiştir (%95 GA plasebodan 0,11-0,78 cm/ yıl daha düşüktür). Tedavi grupları arasındaki fark, ilaca başladıktan 2 ay sonra başlamıştır. Tedavi kesildikten sonraki 2 aylık izlem periyodunda, tedavi grubunda ortalama büyüme hızının başlangıç (tedavi öncesi) değerlerine döndüğü gözlenmiştir.
Genel özellikler
Triamsinolon asetonid, nazal kortikosteroiddir. N-CORT, her dozunda 55 mikrogram triamsinolon asetonid içeren beher şişede 120 dozluk homojen görünümlü opak süspansiyondur.
Emilim:
Normal yetişkinlerde ve alerjik rinit bulunan yetişkin hastalarda, triamsinolon asetonidin 220 mikrogramlık tek dozunun intranazal uygulanması sonucunda, triamsinolon asetonid ab sorpsiyonunun düşük olduğu görülmüştür.
Dağılım:
Ortalama doruk plazma konsantrasyonu yaklaşık olarak 0,5 ng/mL (aralığı, 0,1 ila 1 ng/mL)dir ve dozdan 1,5 saat sonra gerçekleşmiştir. Ortalama plazma ilaç konsantrasyonu 12inci saatte 0,06 ng/mLden az, 24üncü saatte deney tespit limitinin altında olmuştur. Ortalama terminal yanlanma ömrü 3,1 saattir.
İntranazal olarak 110 mikrogram veya 220 mikrogramlık tek doz triamsinolon asetonid verilen sağlıklı gönüllülerde ve hastalarda doz oransallığı görülmüştür. Pediyatrik hastalara verilen birkaç dozdan sonra (440 mikrogram/gün), plazma ilaç konsantrasyonlannın, EAA, Cmaks ve Tmaksın yetişkin hastalarda görülen değerlere benzer olduğu görülmüştür.
Biyotransformasvon:
İnsan plazmasında triamsinolon asetonidin üç metaboliti belirlenmiştir. 613-hidroksitriamsinolon asetonid, 21-karboksitriamsinolon asetonid ve 21-karboksi-613-hidroksitriamsinolon asetonid. Ana bileşikle karşılaştırıldığında, her üç metabolitin de belirgin farmakolojik aktivitesi yoktur.
Eliminasvon:
Triamsinolon asetonid idrar ve feçesten konjuge olmamış metabolitler halinde atılır. Oral olarak alınan radyolojik işaretli bileşiğin yaklaşık %94ünün idrar ve feçes ile atıldığı tespit edilmiştir. Bunun da yaklaşık %40ı idrar ve yaklaşık %54ü feçeste saptanmıştır.
Özel popülasvonlar Pediyatrik hastalar
Aleıjik riniti olan pediyatrik hastalarda (6-12 yaş grubu çocuklar) en yüksek doz düzeyi olan günde 440 mikrogram triamsinolon asetonid nazal sprey tedavisinden 6 hafta sonra farmakokinetik parametreler plazma ilaç düzeyinde hızlı bir düşüş göstermiştir; birikim çok az olmuş ya da birikim saptanmamıştır.
Klinik öncesi çalışmalarında sadece glukortikoidler için tipik olan etkiler gözlenmiştir. Karsinoienite:
Rodentlerde yürütülen çalışmalar, tedaviyle ilişkili triamsinolon asetonidin kanserojen olduğu gösterilememiştir.
Mutaienite:
İn vitro testlerde (Salmonella bakterilerinde ters mutasyon testi ve Çin hamster över hücrelerinde ileri mutasyon testi) hiçbir mutajenisite bulgusuna rastlanmamıştır.
Teratoienite:
Diğer kortikosteroidlerde olduğu gibi, triamsinolon asetonidin hayvanlarda teratojenik olduğu ve (sıçan ve tavşanlarda) yarık dudak ve/veya internal hidrosefali ve aksiyel iskelet defektlerine neden olduğu gösterilmiştir. İnsan türünden olmayan primatlarda, MSS ve kraniyal malformasyonlar dâhil olmak üzere, diğer teratojenik etkiler gözlemlenmiştir.
Fertilite bozuklukları:
Triamsinolon asetonid, rodentlerde fetal rezorpsiyon, ölü doğma olgularında artış, yavru ağırlığı ve sağ kalım oranında azalmaya neden olmuştur, ancak gebelik oranlarında bir değişikliğe neden olmamıştır.
Benzalkonyum klorür %50 Sodyum hidroksit Hidroklorik asit EDTA Di sodyum Polisorbat 80
Avicel RC 591 (mikrokristalin selüloz ve sodyum karboksimetilselüloz)
Dekstroz monohidrat Deiyonize su
Geçimlilik araştırmaları bulunmadığından, bu tıbbi ürün diğer tıbbi ürünlerle karıştırılmamalıdır.
24 ay
25°C altındaki oda sıcaklığında, kuru bir yerde ve orijinal ambalajında saklayınız.
Açıldıktan 2 ay sonra atılmalıdır.
Çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
Her püskürtme; 55 mikrogram triamsinolon asetonid içeren ölçülü doz kapağı ve nazal adaptörden oluşan 120 sıkındık 13,5 glık süspansiyon
N-CORTun uygulanması:
N-CORT sadece burun içine püskürtülerek kullanılır.
N-CORTu kullanmadan önce, burun deliklerinizi temizleyiniz.
1. Şişeyi hazırlama
Kapağı yukarı doğru iterek çıkarınız.
Kullanmadan önce şişeyi yavaşça çalkalayınız.
2. Nazal Spreyi ilk defa kullanmadan önce
Şişeyi dik tutunuz.
Bu sırada spreyi kendinizden uzağa yönlendiriniz.
Baş kısmını aşağıya doğru bastırarak pompayı doldurunuz.
5 defa basıp bırakınız.
İnce bir sprey elde edene kadar püskürtme yapınız.
Sprey artık kullanıma hazırdır.
3. Spreyin kullanımı
Burun deliklerinizden birini parmağınızla bastırarak kapatınız.
Şişeyi dik tutunuz ve baş kısmını sizi rahatsız etmeyecek seviyeye kadar burun deliğinizin içine sokunuz.
Ağzınız kapalı iken ve burnunuzdan hafifçe nefes alırken şişenin baş kısmına basarak bir püskürtme yapınız.
4. Sonrasında ağzınızdan nefes veriniz.
5. Yukarıdaki 3. ve 4. maddede yazılı olan işlemleri diğer burun deliğinize uygulayınız.
6. Spreyi kullandıktan sonra
Her kullanımdan sonra yumuşak bir bez veya mendille başlığı dikkatlice siliniz ve
Püskürtme başlığının üstüne kapağını takınız.
Eğer nazal spreyi 2 haftadan daha uzun süredir kullanmadıysanız:
Kapak
Şişe
Püskürtme başlığını sprey ile doldurmak için kullanıma hazırlamak gerekir.
Bu uygulama sırasında başlığın püskürtme
noktasını kendinizden uzak tutunuz. Sprey
Kullanmaya başlamadan önce bir defa havaya püskürtme
, . başlığı
püskürtme yapınız.
Her kullanımdan önce şişeyi yavaşça çalkalayınız.
Spreyin temizlenmesi
Eğer sprey çalışmazsa, başlık tıkanmış olabilir. Tıkanıklığı asla açmaya çalışmayınız. İğne veya sert bir nesne ile ufak sprey deliğini genişletmeye çalışmayınız, çünkü sprey mekanizması bozulabilir.
Nazal sprey haftada en az bir kez temizlenmelidir. Eğer tıkanırsa daha sık temizlenebilir.
Spreyin temizlenmesi için talimatlar:
1. Kapağını çıkarınız.
2. Sadece sprey başlığını nazikçe çekiniz.
3. Kapağı ve sprey başlığını birkaç dakika sıcak suda ıslatınız.
4. Daha sonra soğuk akan musluk suyunda durulayınız.
5. Sallayarak veya hafifçe vurarak, fazla suyu uzaklaştırınız .
6. Kurumaya bırakınız.
7. Sprey başlığını tekrar takınız.
8. İnce sprey gelinceye kadar üniteyi püskürtünüz.
9. Normal biçimde kullanınız.
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği ve Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğine uygun olarak imha edilmelidir.