Kullanma Talimatı | Nedir Ne İçin Kullanılır |
Nasıl Kullanılır | Yan Etkileri |
Eş Değerleri | Dikkat Edilmesi Gerekenler |
Kısa Ürün Bilgisi | Prospektus |
EVEPTİN 300 mg film tablet
Gabapentin 300 mg
Yardımcı maddeler için 6.1.e bakınız.
Film tablet
Oval, beyaz-krem beyaz renkte film kaplı tablet
Epilepsi
Sekonder jeneralize konvülsiyonların eşlik ettiği ya da etmediği, basit ya da kompleks parsiyel konvülsiyonlu yetişkin ve 12 yaş üstü çocuk hastaların tedavisinde monoterapi (yeni tanı konulan konvülsiyonlu hastaların tedavisi dahil) ya da ek tedavi olarak kullanılır.
Not: 12 yaşından küçük çocuklarda monoterapi ile ilgili olarak yeterli deneyim yoktur.
Sekonder jeneralize konvülsiyonların eşlik ettiği ya da etmediği, parsiyel konvülsiyonlu 6 yaş ve daha büyük çocukların ek tedavisinde kullanılır.
Yetişkinlerde nöropatik ağrı
Ağrılı diyabetik nöropati, postherpetik nevralji, spinal kord hasarı sonrası gelişen nöropatik ağrıda endikedir. Lomber disk hernisi veya lomber spinal stenoza bağlı radikülopati gibi kronik dönemdeki ağrıların semptomatik tedavisinde klasik analjezik tedavilere yanıt alamayan hastalarda kullanılır.
Ayrıca; kanser infıltrasyonuna bağlı olmayan kanserle ilişkili nöropatik ağrılar (postherpetik nevralji, postmastektomi ağrısı, multipl mononevrit, kemoterapi sonrası polinöropati) ve kanser invazyonuna sekonder (lumbosakral ve brakial pleksopati) nöropatik ağrıları olan analjezik yaklaşımlara entegre edilerek kullanılır.
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Hastaya özel başlangıç dozu için, 100 mglık, 300 mglık ve 400 mglık gabapentin film tablet ve oral çözelti formu mevcuttur. Ayrıca EVEPTİNin diğer formları olan 600 mg ve 800 mg çentikli tablet, çentikli olmasından dolayı başlangıç dozu olarak kırılarak kullanılabilir.
İdame safhasında, Gabapentin 600 mg Film Tablet, 800 mg Film Tablet ve oral çözelti formu mevcuttur. Ayrıca diyalize giren hastalar için 100 mg Film Tablet mevcuttur.
Doz, hastanın ilacı tolere edebilmesine ve etkiye göre hekim tarafından belirlenir.
Magnezyum veya alüminyum içeren antasitlerle beraber kullanılması durumunda, EVEPTİN antasit uygulamasından en az 2 saat sonra alınmalıdır. Bu gabapentin biyoyararlanımmın azalmasını büyük ölçüde engeller (bkz. Bölüm 4.5).
Tedavi süresi klinik duruma bağlıdır. Epilepsi tedavisi normal olarak, uzun süreli tedavi gerektirir. EVEPTİN tedavisine son verilmesi veya alternatif başka bir ilaç eklenmesi istenirse, rebound fenomeni (gabapentin tedavisinin aniden kesilmesi durumunda epileptik nöbetlerin sıklaşması) olduğunu gösterir bir belirti olmamakla birlikte, bu işlem bir haftadan kısa sürede olmamak kaydıyla yavaş yavaş yapılmalıdır.
Bütün endikasyonlar için yetişkin ile 12 yaş ve üstü adolesanlarda tedavinin başlangıcındaki titrasyon şeması Tablo lde tanımlanmıştır. 12 yaş altındaki çocuklar için doz bilgileri ayrı olarak açıklanmıştır.
Tablo 1 |
||
Doz Tablosu- Başlangıç titrasyonu |
||
E gün |
2.gün |
3.gün |
Günde bir kez 300 mg |
Günde iki kez 300 mg |
Günde üç kez 300 mg |
6-12 yaşlarındaki çocuklar için önerilen dozaj tablosu;
Tablo 2 |
||||
Ağırlık |
||||
Doz |
15 kg |
30 kg |
45 kg |
|
E Gün |
10-15 mg/kg/gün |
Günde üç kez 50-75 mg (1-1,5 mL) |
Günde üç kez 100-150 mg (2- 3 mL) |
Günde üç kez 150-225 mg (3-4,5 mL) |
2. Gün |
20 mg/kg/gün |
Günde üç kez 100 mg (2 mL) |
Günde üç kez 200 mg (4 mL) |
Günde üç kez 300 mg (6 mL) |
3. Gün (Etkili doz) |
25-35 mg/kg/gün |
Günde üç kez 125-175 mg (2,5-3,5 mL) |
Günde üç kez 250-350 mg (5-7 mL) |
Günde üç kez 375-525 mg (7,5-10,5 mL) |
Epilepsi
Epilepside genel anlamda uzun süreli tedavi gereklidir. Dozaj tedavi eden hekim tarafından bireysel tolerans ve etkililiğe göre belirlenir.
Yetişkin ve 12 yaş üzerindeki adolesan hastalarda
Klinik çalışmalarda, gabapentinin etkin doz aralığı günde 900-3600 mgdır. Tedavi, Tablo Ede açıklandığı gibi dozu titre ederek veya E günde, günde üç kez (TID) 300 mg uygulayarak başlatılabilir. Daha sonra doz hasta cevabı ve tolere edilebilirliğe dayanarak, 2-3 günde bir 300 mg/gün doz artışıyla, maksimum 3600 mg/gün doza artırılabilir. EVEPTİN dozajının daha yavaş titrasyonu, her bir hasta için uygun olabilir. 1800 mg/gün dozuna ulaşmak için minimum süre bir hafta; 2400 mg/gün dozu için toplam 2 hafta; 3600 mg/gün dozu için ise toplam 3 haftadır. Uzun süreli açık etiketli klinik çalışmalarda 4800 mg/güne kadar olan dozlar iyi tolere edilmiştir. Toplam günlük doz, üç doza bölünmelidir; yeni gelişen konvül siy onları önlemek için dozlar arasındaki maksimum zaman aralığı 12 saati aşmamalıdır.
Gereken idame dozunun ayarlanması ve gerektiğinde doz yükseltilmesi hızla yapılabilir. Yetişkinlerde nöropatik ağrı
Başlangıç dozu 900 mg/gündür, bu doz üç eşit doza bölünerek verilmelidir. Gerekli olduğu durumlarda doz maksimum 3600 mg/güne kadar yükseltilebilir.
Tedavi, Tablo lde açıklandığı gibi dozu titre ederek başlatılabilir. Daha sonra doz hasta cevabı ve tolere edilebilirliğe dayanarak, 2-3 günde bir 300 mg/gün doz artışıyla, maksimum 3600 mg/gün doza artırılabilir. Gabapentin dozajının daha yavaş titrasyonu, her bir hasta için uygun olabilir. 1800 mg/gün dozuna ulaşmak için minimum süre bir hafta; 2400 mg/gün dozu için toplam 2 hafta; 3600 mg/gün dozu için ise toplam 3 haftadır.
Ağrılı diyabetik nöropati ve post-herpetik nöralji gibi periferik nöropatik ağrının tedavisinde, etkinlik ve güvenilirlik, klinik çalışmalarda 5 aydan uzun süreli tedavi süresi için araştırılmamıştır. Hastanın periferik nöropatik ağrısı için 5 aydan fazla süreyle tedavi alması gerektiği durumlarda, tedaviyi uygulayan hekim, hastanın klinik durumunu değerlendirmeli ve ek tedavi gereksinimini belirlemelidir.
Uygulama şekli:
Ağızdan alınır.
EVEPTİN film tablet, yeterli miktarda bir içecekle birlikte çiğnemeden yutulmalıdır. Yemeklerle birlikte ya da yemekler arasında kullanılabilir. Günde üç doz olarak kullanılırken, iki doz arasındaki sürenin 12 saati aşmamasına dikkat edilmelidir.
Bir dozun alınmasının unutulması (son dozun alınmasından sonra 12 saatten fazla bir sürenin geçmesi) durumunda ek bir EVEPTİN dozunun daha geç alınma veya alınmama kararı hekim tarafından verilmelidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Böbrek fonksiyonları bozuk hastalarda ve hemodiyaliz uygulananlarda doz aşağıdaki tabloya göre ayarlanmalıdır.
Böbrek yetmezliği olan hastalarda aşağıdaki doz tablosuna göre 100 mg film tablet formu kullanılabilir.
Tablo 3 |
|
Böbrek fonksiyonu kreatinin klerensi |
Gabapentin toplam günlük doz |
(mL/dakika) |
smırlana (mg/gün) |
>80 |
900-3600 |
50-79 |
600-1800 |
30-49 |
300-900 |
15-29 |
150b-600 |
<15c |
150b -300 |
a Toplam günlük doz üç bölünmüş doz olarak kullanılmalıdır. Böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klirensi < 79 mL/ dak) doz azaltılmalıdır, b Gün aşırı 300 mg gabapentin şeklinde uygulanmalıdır.
c Kreatinin klirensi <15 mL/dak olan hastalar için günlük doz, kreatinin klirensi ile orantılı olarak azaltılmalıdır (örn. kreatinin klirensi 7.5 mL/dak olan hastalar, kreatinin klirensi 15 mL/dak olan hastaların aldığı günlük dozun yarısı kadar almalıdır).
Hemodiyaliz gören hastalarda kullanım:
Daha önce hiç EVEPTİN kullanmamış hemodiyaliz gören anürik hastalarda yükleme dozu olarak 300-400 mg gabapentin önerilir. Daha sonra, dört saatlik her hemodiyalizden sonra 200-300 mg gabapentin verilir. Diyaliz uygulanmayan günlerde EVEPTİN kullanılmamalıdır.
Hemodiyaliz uygulanan, böbrek yetmezliği olan hastalarda, gabapentinin idame dozu, Tablo 3de bulunan dozlama önerilerine dayanmalıdır. İdame dozuna ek olarak, her 4 saatlik hemodiyaliz tedavisinden sonra 200 ila 300 mglık bir ek doz önerilir.
Karaciğer yetmezliği:
Gabapentin metabolize olmadığından, karaciğer hasarı olanlarda çalışma yapılmamıştır. Pediyatrik popülasyon:
6 yaşından küçük çocuklarda ek tedavi ile ilgili olarak yeterli deneyim yoktur.
6-12 yaşlarındaki çocuklarda:
EVEPTİN başlangıç dozu günde üç defa üç eşit doza bölünerek verilen 10-15mg/kgdır ve etkin doza yaklaşık üç günlük bir titrasyon ile ulaşılır. 6 yaş ve üzeri çocuk hasta grubunda etkili gabapentin dozu günde üç defa üç eşit doza bölünerek verilen 25-35 mg/kgdır. Uzun süreli bir klinik çalışmada 50 mg/kg/güne kadar olan dozlar iyi tolere edilmiştir. İki doz arasındaki süre 12 saati aşmamalıdır.
Hekim, vücut ağırlığı ve doza göre en uygun farmasötik şekli ve dozu reçetelemelidir.
6-12 yaşlarındaki çocuklar için önerilen doz bilgileri Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi başlığı altında Tablo 2de açıklanmıştır.
Gabapentin tedavisinin optimizasyonu için, gabapentin plazma konsantrasyonunun izlenmesi gerekli değildir. Ayrıca, gabapentin diğer antiepileptik ilaçlarla birlikte kullanılırken, gabapentinin plazma konsantrasyonlarında değişme veya diğer antiepileptik ilaçların serum konsantrasyonlarında değişme olacağına dair endişe duyulması gerekmez.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşla birlikte böbrek fonksiyonunda bozulma nedeniyle, 65 yaşın üzerindeki yaşlı hastalar için doz ayarlaması gerekebilir (bkz. Tablo 3). Yaşlı hastalarda, somnolans, periferik ödem ve asteni daha sık görülebilir.
Endikasyonun tüm alanlarına ilişkin talimat
Genel sağlık durumu kötü olan hastalarda (vücut ağırlığının düşük olması veya organ transplantasyon sonrası gibi) doz, dozaj artışları arasında daha uzun aralıklar veya daha küçük dozlar kullanılarak, daha yavaş titre edilmelidir.
Etkin madde gabapentin ile EVEPTİN, bileşimindeki herhangi bir maddeye karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.
EVEPTİN akut pankreatitli hastalarda kontrendikedir.
Eozinofıli ile birlikte ilaç döküntüsü ve sistemik semptomlar (DRESS sendromu)
Gabapentin içeren antiepileptik ilaç kullanımı sırasında, ciddi, yaşamı tehdit edici, eozinofıli ve sistemik semptomlu ilaç döküntüsü gibi sistemik hipersensitivite sendromları görülmüştür (bkz. Bölüm 4.8).
Ateş veya lenfadenopati gibi, döküntü olmadan da oluşabilen erken hipersensitivite belirtileri mevcut olabilir. Bu belirtileri fark etmek önemlidir. Bu belirti ve semptomlar mevcut ise, hasta hemen değerlendirme altına alınmalıdır. Semptom veya belirtiler için alternatif bir etyoloji tespit edilemediği takdirde gabapentin tedavisine devam edilmemelidir.
Gabapentin tedavisine başlamadan önce, hasta, döküntü veya ateş ve lenfadenopati gibi hipersensitivite belirtisi olabilecek semptom ve bulguların ciddi bir medikal olay habercisi olabileceği ve bu gibi olayları acilen doktoruna bildirmesi gerektiği konusunda bilgilendirilmelidir.
Anaflaksi:
Gabapentin anaflaksiye sebep olabilir. Raporlanan vakalarda nefes almada zorluk; dudaklarda, boğazda ve dilde şişme; acil müdahale gerektiren hipotansiyon gibi semptom ve bulgular bildirilmiştir. Hastalar, anaflaksi belirtileri yaşanması durumunda gabapentin kullanmayı bırakmaları ve acil tıbbi yardım almaları konusunda bilgilendirilmelidir (bkz. Bölüm 4.8).
İntihar düşüncesi ve davranışı:
Antiepileptik ilaçlarla tedavi edilen hastalarda intihar düşüncesi ve davranışı bildirilmiştir. Ayrıca, antiepileptik ilaçlar ile gerçekleştirilen plasebo kontrollü randomize klinik çalışmaların meta analizinde, bu ilaçların intihar düşüncesi ve davranışı riskinde ufak bir artışa neden olduğu gösterilmektedir. Riskin mekanizması bilinmemektedir ve mevcut bilgi gabapentin için risk artışı ihtimalini dışlamamaktadır.
Bu nedenle hastalar intihar düşüncesi ve davranışı açısından yakından izlenmelidir. İntihar düşüncesi ve davranışı ortaya çıktığında, hasta ve hasta yakınının tıbbi destek alması önerilmelidir.
Nöbetler:
Epileptik hastalarda antikonvülsan tedavinin ani kesilmesi status epileptikus durumunu tetikleyebilir ancak gabapentin tedavisinin ani kesilmesi sonucu rebound nöbetler (epileptik nöbetlerin sıklaşması) olduğuna dair delil bulunmamaktadır (bkz. Bölüm 4.2).
Diğer antiepileptik ilaçlarda olduğu gibi, gabapentin ile bazı hastalarda nöbet sıklıklarında artma veya yeni nöbet tiplerinin başlangıcı görülmüştür.
Diğer antiepileptiklerde olduğu gibi, birden fazla antiepileptik alan, tedaviye refrakter hastalarda, eşlik eden antiepileptikleri keserek, gabapentin monoterapisine ulaşma girişimlerinin başarı oranı düşüktür.
Gabapentin absans gibi primer jeneralize nöbetlerde etkili değildir ve bazı hastalarda bu nöbetleri şiddetlendirebilir. Bu nedenle, absanslar dahil olmak üzere miks nöbetlerin tedavisinde dikkatle kullanılmalıdır.
Gabapentin tedavisi, somnolans (uyku hali) ve baş dönmesine neden olabileceğinden, kaza sonucu yaralanmaların (düşme) oranını artırabilir. Pazarlama sonrası raporlarda bilinç kaybı, konfüzyon ve kognitif bozukluk bildirilmiştir. Dolayısıyla hastalar, ilacın tüm potansiyel etkileri konusunda yeterli deneyime sahip oluncaya dek dikkatli olmaları konusunda uyarılmalıdır.
Geriyatrik hastalarda kullanımı (65 yaş üstü)
65 yaş ve üzerindeki hastalarda, gabapentinle sistematik çalışmalar yapılmamıştır. Nöropatik ağrısı olan hastalarda yapılan bir çift kör çalışmada, genç hastalara oranla 65 yaş ve üzerindeki hastalarda somnolans, periferik ödem ve asteni daha yüksek bir oranda ortaya çıkmıştır. Bu bulguların dışında, bu yaş grubundaki klinik gözlemler, daha genç hastalarda gözlenen yan etki profilinden farklı bulunmamıştır.
Pediyatrik hastalarda kullanımı:
Uzun dönem gabapentin tedavisinin (36 haftadan uzun süreli) çocuk ve adolesanlarda öğrenme, zekâ ve gelişme üzerine etkileri yeterince araştırılmamıştır. Bu nedenle, uzun dönem tedavinin faydaları, potansiyel riskleri açısından değerlendirilmelidir.
İlaç suistimali ve bağımlılık:
Pazarlama sonrası verilerde ilaç suistimali ve bağımlılık vakaları bildirilmiştir. Daha önce ilaç kötüye kullanım hikayesi olan hastalar dikkatlice değerlendirilmeli ve ilaç kullanma isteği, doz arttırımı, tolerans gelişmesi gibi olası gabapentin suistimali belirtilerine karşı gözlenmelidir.
Opioidlerle birlikte kullanım:
Ek morfin tedavisi alan hastalar somnolans, sedasyon ve solunum baskılanması gibi santral sinir sistemi depresyonu belirtileri açısından dikkatle izlenmelidir. Gabapentin ve morfin tedavisini eş zamanlı alan hastalarda gabapentin konsantrasyonunda artış olabilir. Gabapentin veya morfinin dozu uygun şekilde azaltılmalıdır (bkz. Bölüm 4.5).
Klinik çalışmalar, gabapentinin güvenli kullanımı için klinik laboratuvar parametrelerinin düzenli izlenmesi gerekmediğini ortaya koymuştur. Gabapentinin kan konsantrasyonlarının izlenmesinin önemi ortaya konmamıştır. Gabapentin diğer antiepileptik ilaçlarla beraber kullanılırken, gabapentinin veya diğer antiepileptik ilaçların kan konsantrasyonlarında değişme olacağına dair endişe duyulması gerekmez.
Böbrek fonksiyonları bozuk hastalarda gabapentin dozu azaltılmalıdır (bkz. Bölüm 4.2).
Akut pankreatit:
Bir hastada gabapentin tedavisi sırasında akut pankreatit gelişirse, gabapentin tedavisinin sonlandırılması düşünülmelidir (bkz. Bölüm 4.8).
Gabapentin tedavisi sırasında hemorajik pankreatit bildirilmiştir. Bu nedenle, pankreatitin ilk klinik belirtileri (persistan üst karın şikayetleri, bulantı ve tekrarlayan kusmalar) ortaya çıkar çıkmaz gabapentin tedavisine derhal son verilmelidir. Titiz bir klinik muayeneye ek olarak, pankreatitin erken tanısı için klinik araştırmalar ve uygun laboratuvar çalışmaları yapılmalıdır.
Solunum depresyonu:
Gabapentin ciddi solunum depresyonu ile ilişkilendirilmiştir. Solunum fonksiyonu sıkıntılı olanlar, solunum veya nörolojik hastalığı olanlar, böbrek yetmezliği olanlar, eş zamanlı olarak santral sinir sistemi depresanı kullananlar ve yaşlılar bu ciddi advers reaksiyon açısından daha yüksek risk taşıyabilir. Bu hastalarda doz ayarlaması gerekebilir.
Laboratuvar testleri:
Basit test stikleri ile toplam idrar proteinin semi kantitatif değerlendirilmesinde, yalancı pozitif sonuçlar elde edilebilir. Bu nedenle, basit test stikleriyle alınan pozitif sonucun Biuret metodu, turbidimetrik veya boya-bağlanma gibi başka analitik prensiplere dayanan metotlarla doğrulanması veya baştan itibaren bu alternatif metotların kullanılması önerilir.
Morfin: Gabapentin ve opioid kullanımına bağlı solunum baskılanması ve/veya sedasyon ile ilgili spontan ve literatür vaka raporları bulunmaktadır. Bu raporların bazılarında, özellikle yaşlı hastalarda gabapentin ve opioidlerin eş zamanlı kullanımı ile ilgili endişeler belirtilmiştir.
Sağlıklı gönüllülerde yapılan bir çalışmada (N=12), 600 mg gabapentin kapsülün verilişinden 2 saat önce, 60 mg kontrollü salınındı morfin kapsül verildiğinde, tek başına gabapentin uygulamasına oranla ortalama gabapentin EAAı (Eğri Altındaki Alan) %44 oranında artmıştır. Bu nedenle morfin ile eş zamanlı gabapentin kullanması gereken hastalar somnolans, sedasyon ve solunum depresyonu gibi merkezi sinir sistemi (MSS) depresyon belirtileri için dikkatlice gözlemlenmelidir ve gabapentin veya morfin dozu uygun olarak azaltılmalıdır.
Fenitoin, valproik asit, karbamazepin ve fenobarbital ile gabapentin arasında farmakokinetik etkileşim gözlenmemiştir. Karbamazepin, fenitoin, valproik asit ve fenobarbital gibi ilaçları kullanan hastalarda tedaviye gabapentin eklendiğinde, bu ilaçların başlangıçtaki plazma düzeylerinde anlamlı bir değişiklik meydana gelmemiştir. Bu antiepileptik ajanları kullanan epilepsili hastalar ve sağlıklı gönüllülerde kararlı durum farmakokinetikleri benzerdir.
Gabapentin, noretindron ve/veya etinil estradiol içeren oral kontraseptiflerin birlikte kullanımı her ikisinin de kararlı durum farmakokinetiğini bozmaz.
Gabapentinin mide asidini nötralize eden magnezyum ya da alüminyum içeren ilaçlarla (antasit) birlikte kullanılması, gabapentinin biyoyararlammım %24 oranında azaltabilir.
Gabapentin, antasit kullanılmasının ardından en az 2 saat geçmeden önce kullanılmamalıdır.
Gabapentinin renal atılımı probenesid ile değişmemektedir.
Simetidin ile birlikte kullanıldığında, gabapentinin renal atılımı hafifçe azalır. Bunun klinik öneminin olmadığı düşünülmektedir.
Alkol ya da merkezi etkili ilaçlar, gabapentinin merkezi sinir sistemiyle ilgili bazı yan etkilerini (somnolans ve ataksi gibi) şiddetlendirebilir.
Gabapentinin bitkisel ürünler olan kediotu, sarı kantaron, kava biberi ve gotu kola ile birlikte alımı santral sinir sistemi depresyonlarını (baskılanmasmı) arttırabileceği için birlikte kullanılmamalıdır.
Gabapentinin bitkisel ürün olan çuha çiçeği ile birlikte kullanımı nöbet eşiğini düşürebileceğinden birlikte alınmamalıdır.
Laboratuvar testleri
Gabapentine diğer antikonvülsan ilaçlar eklendiğinde Ames N- Multistix SG ile yalancı pozitif bulgu gözlemlenmiştir. Üriner proteinin belirlenmesi için daha spesifik sülfosalisilik asit çökeltme prosedürü önerilir.
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk sahibi olma potansiyelindeki kadınlar için iyi ve etkili bir kontrasepsiyon metodunun verilmesi uygundur.
Gebelik dönemi
Epilepsi ve antiepileptik ilaçların riskleri hakkında genel bilgi:
Antiepileptik ilaçlar ile tedavi gören annelerin bebeklerinde defekt görülme riski 2-3 kat artmaktadır. En sık bildirilenler; yarık dudak, kardiyovasküler malformasyonlar ve nöral tüp defektleridir. Birden çok antiepileptik ilaç kullanımı, monoterapiye göre konjenital malformasyon bakımından daha yüksek risk ile ilişkili olabilir. Bu nedenle mümkünse monoterapinin tercih edilmesi önem taşımaktadır. Hamile kalma veya çocuk doğurma ihtimali bulunan kadınlara doktor tavsiyesi verilmeli ve hamile kalmayı planlayan kadınların antiepileptik ilaç kullanma gereksinimleri değerlendirilmelidir. Antiepileptik ilaçların birdenbire kesilmesinden kaçınılmalıdır çünkü çocuk ve anne açısından ciddi sonuçlar doğurabilecek ani nöbet görülmesine neden olabilir. Epilepsi hastası annelerin çocuklarında büyüme geriliği nadiren gözlenmiştir. Büyüme geriliğinin sebebinin (genetik faktörler, sosyal faktörler, annede epilepsi varlığı ya da antiepileptik ilaç kullanımı) ayrıştırılabilmesi mümkün değildir.
Gabapentin ile ilişkili risk:
Gabapentinin gebelerde kullanımı ile ilgili yeterli bilgi yoktur.
Hayvan çalışmalarında üreme toksisitesi gösterilmiştir (bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. Gabapentin, anne için potansiyel yararı fetusa olan potansiyel riskten açıkça fazla olmadığı sürece hamilelik sırasında kullanılmamalıdır.
Gebelik sırasında alındığında, konjenital malformasyon oluşma riskinin epilepsinin kendisine mi, gabapentin kullanımına mı yoksa eş zamanlı alınan antiepileptik ilaçların varlığıyla mı ilişkili olup olmadığı konusunda kesin bir sonuca varılamaz.
Laktasyon dönemi
Gabapentin insanlarda anne sütüne geçer. Gabapentinin anne sütü alan bebekte bir yan etkiye yol açıp açmayacağı bilinmediğinden, gabapentin emziren annelerde uyan ile kullanılmalıdır. Gabapentin emziren annelerde beklenen yarar risklerden kesinlikle daha fazlaysa kullanılmalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
2000 mg/kga kadar olan dozlarda, sıçanlann fertilite veya üremeleri üzerinde hiçbir advers etki gözlenmemiştir (mg/m2,lik vücut yüzeyi alanına göre maksimum günlük insan dozunun yaklaşık beş katı).
Gabapentinin araç ve makine kullanma yeteneği üzerine hafif veya orta derecede etkisi olabilir. Gabapentin, merkezi sinir sistemi üzerinde etkilidir ve uyuşukluk, baş dönmesi ya da diğer ilişkili semptomlara yol açabilir. Bunlar hafif veya orta derecede olsa bile, bu yan etkiler araç ve makine kullanan hastalarda potansiyel olarak tehlikeli olabilir. Bu, özellikle tedavinin başlangıcında ve dozun artırılmasından sonradır.
Epilepsi (monoterapi ve ek tedavi) ve nöropatik ağrıda yürütülen klinik çalışmalarda gözlemlenen bütün advers etkiler sınıf ve sıklık açısından (çok yaygın >1/10, yaygın >1/100 ve <1/10, yaygın olmayan >1/1000 ile <1/100, seyrek >1/10000 ile <1/1000 ve çok seyrek< 1/10000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor) olarak aşağıda listelenmiştir. Klinik çalışmalarda bir advers etki değişik sıklıkta belirtilmiş ise gözlemlenen en yüksek sıklık olarak sıralamaya alınmıştır.
Her farklı sıklık grubunda, advers etkiler azalan ciddiyet sırasında listelenmiştir. Pazarlama sonrası deneyimlerde bildirilmiş ilave yan etkiler bilinmiyor başlığı altında belirtilmiştir.
Enfeksiyon ve enfestasyonlar
Çok yaygın: Viral enfeksiyon
Yaygın: Pnömoni, solunum yolu enfeksiyonu, idrar yolu enfeksiyonu, enfeksiyon, otitis media
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Yaygın: Lökopeni Bilinmiyor: Trombositopeni
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Alerjik reaksiyonlar (örn. ürtiker)
Bilinmiyor: Hipersensivite sendromu; ateş, döküntü, hepatit, lenfadenopati, eozinofıli ve diğer belirti ve bulgulan içeren, çeşitlilik gösteren sistemik bir reaksiyon, anaflaksi (bkz. Bölüm 4.4)
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın: Anoreksi, iştah artışı
Yaygın olmayan: Hiperglisemi (genellikle diyabetli hastalarda gözlenir)
Seyrek: Hipoglisemi (genellikle diyabetli hastalarda gözlenir)
Bilinmiyor: Hiponatremi
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygın: Saldırganlık, konfüzyon ve duygu durumda değişkenlik, depresyon, anksiyete, sinirlilik, düşünce bozuklukları Yaygın olmayan: Ajitasyon Bilinmiyor: Halusinasyonlar
Sinir sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Somnolans, baş dönmesi, ataksi
Yaygın: Konvülsiyonlar, hiperkinezi, dizartri, amnezi, tremor, insomnia, baş ağrısı, parestezi, hipoestezi gibi hisler, koordinasyon bozuklukları, nistagmus, reflekslerde artma, azalma veya kaybolma
Yaygın olmayan: Hipokinezi, mental bozukluk Seyrek: Bilinç kaybı
Bilinmiyor: Diğer hareket bozuklukları (örn; koreoatetoz, diskinezi, distoni)
Göz hastalıkları
Yaygın: Ambliyopi, diplopi gibi görüş bozuklukları
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Yaygın: Vertigo Bilinmiyor: Tinnitus
Kardiyak hastalıkları
Yaygın olmayan: Çarpıntı
Vasküler hastalıklar
Yaygın: Hipertansiyon, vazodilatasyon
Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar
Yaygın: Dispne, bronşit, farenjit, öksürük, rinit Seyrek: Solunum depresyonu
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Kusma, bulantı, dişle ilgili bozukluklar, gingivit, diyare, karın ağrısı, dispepsi, konstipasyon, ağız veya boğaz kuruluğu, gaz Bilinmiyor: Pankreatit
Hepato-bilier hastalıklar
Bilinmiyor: Hepatit, sarılık
Deri ve deri altı dokusu hastalıkları
Yaygın: Yüzde ödem, çoğunlukla fiziksel travma sonucu oluşan morarma olarak tanımlanan purpura, döküntü, kaşıntı, akne
Bilinmiyor: Steven-Johnson sendromu, anjiyoödem, eritem multiforme, alopesi, eozinofıli ve sistemik semptomlu ilaç kaynaklı döküntü (bkz. Bölüm 4.4)
Kas-iskelet sistemi bozuklukları, bağ dokusu ve kemik hastalıkları
Yaygın: Artralji, miyalji, sırt ağrısı, tik Bilinmiyor: Rabdomiyoliz, miyoklonus
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Bilinmiyor: Akut renal yetmezlik, inkontinans
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Yaygın: İmpotans
Bilinmiyor: Meme hipertrofisi, jinekomasti, seksüel disfonksiyon (libido değişiklikleri, boşalma bozuklukları, orgazm olamama gibi)
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Çok yaygın: Yorgunluk, ateş
Yaygın: Periferal ödem, anormal yürüyüş, asteni, ağrı, kırıklık, grip sendromu Yaygın olmayan: Jeneralize ödem
Bilinmiyor: Yoksunluk reaksiyonları (çoğunlukla anksiyete, insomnia, bulantı, ağrı, terleme), göğüs ağrısı. Ani, açıklanamayan ölümler rapor edilmiştir. Ancak bu ölümlerin gabapentin tedavisiyle ilişkisi ispatlanmamıştır.
Araştırmalar
Yaygın: Beyaz kan hücre sayısında azalma, kilo artışı
Yaygın olmayan: Karaciğer fonksiyon testlerinde (AST, ALT) ve bilirubinde yükselme Bilinmiyor: Kan kreatinin fosfokinaz seviyesinde artış
Yaralanma ve zehirlenme
Yaygın: Kazara yaralanma, kırık, sıyrıklar Yaygın olmayan: Düşme
Gabapentin tedavisi sırasında akut pankreatit vakaları rapor edilmiştir. Gabapentinle ilişkisi bilinmemektedir (bkz. Bölüm 4.4).
Böbrek yetmezliğinin son döneminde hemodiyaliz yapılan hastalarda miyopati ile kreatinin kinaz seviyelerinde yükselme rapor edilmiştir.
Gabapentin tedavisi sırasında hemorajik pankreatit bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.4).
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Pediyatrik popülasyon:
Solunum yolu enfeksiyonları, orta kulak enfeksiyonu, konvülsiyon ve bronşit yalnızca çocuklar ile yürütülen klinik çalışmalarda bildirilmiştir. Ek olarak, çocuklarla yürütülen klinik çalışmalarda agresif davranışlar ve hiperkinezi yaygın olarak raporlanmıştır.
Geriyatrik popülasyon:
Gabapentin kullanan 65 yaş ve üzerindeki 59 bireyde yapılan pazarlama öncesi klinik çalışmalara göre bu yapılmıştı. Bu hastalarda bildirilen yan etkiler genç bireylerde gözlenenlerden farklı değildir. Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalar için doz ayarlanmalıdır (bkz. Bölüm 4.2).
Sünheli advers reaksiyonların ranorlanması:
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye
Farmakovijilans Merkezine (TÜFAM) bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: O 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
Günde 49 grama varan gabapentin doz aşımlarında, akut, hayatı tehdit eden toksisite gözlenmemiştir. Doz aşımının belirtileri baş dönmesi, diplopi, sözcükleri yuvarlama, uyuşukluk, letaıji, disartri, sedasyon ve hafif diyaredir. Bütün hastalar tam destekleyici bakım ile değerlendirilmelidir. Doz aşımında yüksek dozlarda gabapentinin absorpsiyonunun azalması ilaç absorbsiyonunu sınırlayabilir ve bundan dolayı doz aşımında toksisite en aza indirgenir.
Gabapentinin doz aşımında, özellikle diğer MS S depresan ilaçlan ile birlikte kullanımı koma ile sonuçlanabilir.
Gabapentin hemodiyalizle uzaklaştınlabilse bile, deneyimler normal olarak diyalizin gerekli olmayacağını göstermektedir. Bununla birlikte, böbrek yetmezliği olan hastalarda hemodiyaliz endike olabilir.
Gabapentinin oral letal dozlan fare ve sıçanlarda 8000 mg/kga kadar verilen yüksek dozlarda tespit edilmemiştir. Hayvanlarda akut toksisite belirtileri ataksi, hızlı nefes alma, organlarda aşağı sarkma (ptosis), hipoaktivite veya eksitasyondur.
Farmakoterapötik grup: Diğer antiepileptikler ATC kodu: N03AX12
Etki mekanizması:
Gabapentin kolaylıkla beyne girer ve bir takım epilepsi hayvan modellerinde nöbetleri engeller. Gabapentin GABAa veya GABAb reseptörlerine afınite göstermez ve GABA metabolizmasını değiştirmez. Beynin diğer nörotransmiter reseptörlerine bağlanmaz ve sodyum kanalları ile etkileşime girmez. Gabapentin, beyinde voltaja duyarlı kalsiyum kanallarının alfa2delta alt üniteleri ile ilişkili bağlanma bölgelerine yüksek afınite ile bağlanır ve alfa2delta alt ünitelerine olan bu bağlanmanın gabapentinin hayvanlarda antiepileptik etkisinin sebebi olduğu düşünülebilir. Geniş tarama paneli alfa2delta dışında herhangi bir ilaç hedefi önermez.
Çeşitli klinik öncesi modellerden elde edilen veriler, gabapentinin farmakolojik aktivitesinin alfa2deltaya bağlanma aracılığıyla merkezi sinir sistemindeki uyarıcı nörotransmiterlerin salınmasındaki azalma ile meydana gelebileceği konusunda bilgi verir. Bu durum gabapentinin antiepileptik aktivitesinin temelini oluşturur. Gabapentinin bu aktiviteleri ile insanlardaki antikonvülsan etkileri arasındaki ilişki araştırma konusudur.
Gabapentin ayrıca birçok klinik öncesi hayvan ağrı modellerinde etkililik gösterir. Gabapentinin alfa2delta alt ünitelerine spesifik olarak bağlanmasının hayvan modellerindeki analjezik aktiviteden sorumlu olabilecek çeşitli faaliyetler ile sonuçlanabileceği düşünülmektedir. Gabapentinin analjezik aktivitesi, spinal kord ve beynin üst merkezindeki inen ağrı inhibitör yolakları ile meydana gelir. Bu preklinik özelliklerin insanlardaki etkisi bilinmemektedir.
Klinik etkililik ve güvenlilik
Yaşlan 3 ila 12 arasında değişen parsiyel konvülsiyonlu pediyatrik hastaların ek tedavisi için yürütülen bir klinik çalışmada plasebo ile karşılaştırdığında gabapentin lehine; %50 cevap oranında sayı ile ifade edilebilen ancak istatistiksel olarak anlamlı olmayan bir fark göstermiştir. Yaşa bağlı yanıt oranının ek post - hoc analizinde, hem devamlı veya hem de ikiye ayrılmış değişkende (3-5 ve 6-12 yaş gruplarında) yaşın istatistiksel olarak anlamlı bir etkisi ortaya çıkmamıştır. Ek post-hoc analizinden alınan veriler aşağıdaki tabloda özetlenmiştir.
Tedaviye cevap (> %50 iyileşme) ve yaş MITT* popülasyonu |
|||
Yaş kategorisi |
Plasebo |
Gabapentin |
P değeri |
<6 |
4/21 (%19) |
4/17 (%23,5) |
0,7362 |
6 ila 12 yaş arası |
17/99 (%17,2) |
20/96 (%20,8) |
0,5144 |
*Modifıye edilmiş tedavi yönelmeli popülasyon, hem başlangıçta hem de çift kör fazda, 28 gün boyunca nöbet kayıt günlüğü tutulan ve çalışma ilacına randomize edilmiş tüm hastalar olarak tanımlanmıştır.
Emilim:
Gabapentin, oral yoldan uygulandıktan sonra, pik plazma gabapentin konsantrasyonuna 2-3 saatte ulaşır. Doz arttıkça gabapentin biyoyararlanımı (absorbe edilen dozun fraksiyonu) düşmektedir. Oral yoldan uygulanan 300 rnghk gabapentinin mutlak biyoyararlanımı yaklaşık %60tır. Yüksek yağ içerikli diyet dahil olmak üzere yemeğin gabapentinin farmakokinetiği üzerine etkisi yoktur.
Tekrarlanan doz uygulamalarında, gabapentinin farmakokinetiği değişmez.
Klinik çalışmalarda plazma gabapentin konsantrasyonları genellikle 2 mikrogram/mL ve 20 mikrogram/mL arasında olmakla birlikte, bu konsantrasyonlar güvenirlilik veya etkinlik açısından bir gösterge değildir. Farmakokinetik parametreler aşağıda Tablo 4de verilmiştir.
Tablo 4: Her 8 saatte bir uygulamanın ardından gabapentinin ortalama (%Varyasyon catsayısı) kararlı durum farmakokinetik parametreleri__
Farmakokinetik parametre |
300 mg (N=7) |
400 mg (N=14) |
800 mg (N=14) |
|||
Ortalama |
% Varyasyon katsayısı |
Ortalama |
% Varyasyon katsayısı |
|||
Cmaks (mikrogram/mL) |
4,02 |
(24) |
5,74 |
(38) |
8,71 |
(29) |
tmaks (saat) |
2,7 |
(18) |
2,1 |
(54) |
1,6 |
(76) |
t/2 (saat) |
5,2 |
(12) |
10,8 |
(89) |
10,6 |
(41) |
EAAo-8 (mikrogram x saat/mL) |
24,8 |
(24) |
34,5 |
(34) |
51,4 |
(27) |
Ae (%) |
47,2 |
(25)_ |
34,4 |
(37)_ |
Cmaks = En yüksek kararlı durum plazma konsantrasyonu tmaks = En yüksek plazma konsantrasyonuna ulaşma süresi t/2 = Eliminasyon yarılanma ömrü
EAAo-8 = 0-8 saatlerinde doz sonrası plazma konsantrasyonu/zaman eğri altı alanı Ae = 0- 8 saatlerinde doz sonrası idrarla değişmeden atılan gabapentin yüzdesi * = Ölçülmemiştir
Dozların tekrarlanmasıyla, en yüksek plazma konsantrasyonuna ulaşma süresi (tmaks), tek doza göre yaklaşık 1 saat kısalır.
Farmakokinetik çalışmalar, 300-4800 mg dozlarında yapılmıştır. En yüksek plazma konsantrasyonu ve eğri altı alanı (EAA) ortalama değerleri, dozla birlikte artış göstermiştir; ancak, bu artış doz artışının hafif altındadır. Her iki parametre için de, 600 mga kadar olan dozlarda doğrusallıktan sapma çok hafiftir.
Gabapentin dozlarının tekrarlanmasıyla, kararlı durum plazma düzeylerine tekrarlanan doz başlangıcından itibaren 1-2 gün içinde ulaşılır ve bu düzey doz rejimi süresince devam eder.
Gabapentin tedavisinin optimizasyonu için, aktif maddenin (gabapentin) plazma konsantrasyonunun izlenmesi gerekli değildir.
Dağılım:
Gabapentin plazma proteinlerine bağlanmaz ve dağılım hacmi 57.7 litredir. Epilepsili hastalarda, beyin-omurilik sıvısındaki konsantrasyonu, kararlı durumdaki plazma
konsantrasyonlarının yaklaşık %20sidir. Gabapentin, emziren kadınlarda anne sütünde bulunur.
Biyotransformasvon:
Gabapentinin insanlarda metabolize edilmesi ile ilgili kanıt yoktur. Gabapentin ilaç metabolizmasından sorumlu karma fonksiyonlu hepatik oksidaz enzimlerini indüklemez.
Eliminasvon:
Gabapentin değişmeden renal atılım ile elimine edilir. Gabapentinin eliminasyon yanlanma ömrü (tVı) 5-7 saattir ve doza bağlı değildir. Gabapentin insanlarda saptanabilir ölçüde metabolize olmadığından, idrarda saptanan ilaç miktan, gabapentinin biyoyararlanımmın göstergesidir. Oral yoldan 200 mg 14C ile işaretlenmiş gabapentin verildikten sonra, radyoaktivitenin yaklaşık %80i idrarda ve %20si feçeste saptanmıştır.
Yaşlı hastalarda, böbrek fonksiyonlannda yaşa bağlı değişiklikler (kreatinin klerensinin azalması), gabapentinin plazma klerensini azaltır ve yarılanma süresini uzatır. Gabapentinin atılım hızı sabiti, plazma klerensi ve renal klerensi, kreatinin klerensi ile orantılı olarak azalır.
Gabapentin, hemodiyaliz ile plazmadan uzaklaştırılabilir. Böbrek fonksiyonları kısıtlanmış hastalarda veya hemodiyaliz tedavisi uygulananlarda gabapentin dozunun ayarlanması önerilir (bkz. Bölüm 4.2).
Çocuklarda gabapentin farmakokinetiği, yaşlan 1 ay - 12 yıl arasında değişen 50 sağlıklı gönüllü üzerinde çalışılmıştır. Genel olarak mg/kg temelinde doz verildiğinde 5 yaşın üzerindeki çocuklarda plazma gabapentin konsantrasyonlan erişkinlerdekine benzer olmuştur.
Ek olarak, yaşları 4-12 arasında olan 24 sağlıklı çocuk üzerinde de farmakokinetik çalışmalar yapılmıştır. Çocuklardaki plazma gabapentin konsantrasyonları, genel olarak erişkinlerdekine benzer bulunmuştur.
Yaşlan 1 ay ile 48 ay arasında değişen 24 sağlıklı yenidoğan ve çocuk üzerinde yapılan farmakokinetik bir çalışmada, 5 yaşından daha büyük çocuklara kıyasla yaklaşık olarak %30 daha düşük maruziyet (EAA) elde edilmiş olup, Cmaks daha düşük ve vücut ağırlığı başına klerens daha yüksek gözlenmiştir.
İntravenöz yoldan uygulamanın ardından gabapentinin plazmadan atılımı en iyi lineer farmakokinetik özellikler ile açıklanabilir.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum
Gabapentin biyoyararlanımı (absorbe edilen doz oranı), artan doz ile azalır; bu da biyoyararlanım parametresini (F) (örn. %Ae, CL/F, Vd/F) içeren farmakokinetik parametrelerde doğrusal olmama durumuna neden olur. Eliminasyon farmakokinetiği (CLr ve tı/2 gibi Fyi içermeyen farmakokinetik parametreler), en iyi şekilde doğrusal farmakokinetikle açıklanır. Kararlı durum plazma gabapentin konsantrasyonları, tek doz verilerinden öngörülebilir.
Karsinojenez:
Gabapentinin karsinojenik etkileri, oral yoldan (diyetle birlikte) iki yıl boyunca farelere 200, 600 ve 2000 mg/kg/gün dozunda, sıçanlara 250, 1000 ve 2000 mg/kg/gün dozunda uygulanarak araştırılmıştır. Sadece en yüksek doz grubundaki erkek sıçanlarda, pankreas tümörlerinin (asiner hücre tümörleri) sıklığında istatistiksel açıdan anlamlı bir artış gözlenmiştir. 2000 mg/kg/gün dozunda sıçanlarda oluşan doruk plazma konsantrasyonları, günde 3600 mg/gün verilen insanlarda oluşan plazma konsantrasyonlarından 10 kat fazladır. Erkek sıçanlardaki bu pankreas asiner hücre tümörleri, düşük-seviye malignitelerdir, hayatta kalmayı etkilememiş, metastaz yapmamış veya komşu dokulara invazyon göstermemiştir ve eş zamanlı kontrollerde görülenlerle benzer olmuştur. Erkek sıçanlardaki bu pankreas asiner hücre tümörlerinin insanlarda karsinojenik risk ile ilgisi belirsizdir.
Mutajenez:
Gabapentin genotoksik potansiyel göstermemiştir. İn vitro olarak memeli hücreleri veya bakteri kullanılarak yapılan miktar tayini testinde gabapentin mutajenik olmamıştır. Gabapentin memeli hücrelerinde in vitro veya in vivo olarak yapısal kromozom bozukluklarına neden olmamıştır, hamsterlerde kemik iliğinde mikronukleus oluşumunu tetiklememiştir.
Fertilite Bozukluğu:
2000 mg/kga kadar olan dozlarda, sıçanların fertilite veya üremeleri üzerinde hiçbir advers etki gözlenmemiştir (mg/m2,lik vücut yüzeyi alanına göre maksimum günlük insan dozunun yaklaşık beş katı).
Teratojenez:
Gabapentin kontrollerle karşılaştırıldığında, fare, sıçan veya tavşan yavrularında, 3600 mg olan günlük insan dozunun sırasıyla 50, 30 ve 25 katı dozlarda malformasyon insidansım arttırmamıştır (mg/m2 insan dozunun sırasıyla 4, 5 veya 8 katı).
Gabapentin kemirgenlerde; kafatası, vertebralar ile ön ve arka bacaklarda, fetal büyüme geriliğine işaret eden gecikmiş kemikleşmeyi indüklemiştir. Bu etkiler, gebe fareler organogenez sırasında 1000 veya 3000 mg/kg/gün oral dozlar aldığında ve sıçanlara, çiftleşme öncesinde, çiftleşme süresince ve gebelik boyunca 500, 1000 veya 2000 mg/kg verildiğinde ortaya çıkmıştır. Bu dozlar, mg/m2 esasına göre 3600 mglık insan dozunun yaklaşık 1 ila 5 katıdır.
500 mg/kg/gün dozu verilen gebe farelerde hiçbir etki gözlenmemiştir (mg/m2 esasına göre günlük insan dozunun yaklaşık yarısı).
Sıçanlara 2000/mg/kg/gün dozun verildiği bir fertilite ve genel üreme çalışmasında; 1500 mg/kg/gün dozun verildiği bir teratoloji çalışmasında; 500, 1000 ve 2000 mg/kg/gün dozların verildiği bir doğum öncesi ve doğum sonrası çalışmasında hidroüreter ve/veya hidronefroz insidansında artış gözlenmiştir. Bu bulguların önemi bilinmemektedir; fakat bunlar gelişim gecikmesi ile ilişkilendirilmiştir. Bu dozlar da mg/m2 esasına göre 3600 mglık insan dozunun yaklaşık 1 ila 5 katıdır.
Tavşanlarda yapılan bir teratoloji çalışmasında, organogenez sırasında verilen 60, 300 ve 1500 mg/kg/gün dozlarında implantasyon sonrası fetal kayıp insidansında artış ortaya çıkmıştır. Bu dozlar, mg/m2 esasına göre 3600 mglık günlük insan dozunun yaklaşık 1/4 ila 8 katıdır.
Kopovidon Poloksamer 407 Mısır Nişastası Magnezyum stearat Hidroksipropilmetil selüloz Polietilen glikol 400 Polietilen glikol 6000 Talk
Titanyumdioksit (E 171)
Bilinmemektedir.
24 ay.
25°Cnin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
50 film tablet içeren PVDC/A1 blister ve karton kutu ambalaj
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği ve Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliklerine uygun olarak imha edilmelidir.