Kullanma Talimatı | Nedir Ne İçin Kullanılır |
Nasıl Kullanılır | Yan Etkileri |
Eş Değerleri | Dikkat Edilmesi Gerekenler |
Kısa Ürün Bilgisi | Prospektus |
EMEND® Kapsül
1 kapsülde.
2 kapsülde.
125 mg aprepitant 80 mg aprepitant
125 mg kapsülde: Sükroz........................
125 mg
80mg
80mg kapsülde: Sükroz..............
Yardımcı maddeler için 6.1.e bakınız.
Yardımcı maddeler için 6.1.e bakınız.
Kapsül
125 mg kapsül opak, pembe/beyaz renkli, üzerinde siyah renkle "462" ve "125 mg" yazılı. 80 mg kapsül opak, beyaz renkli, üzerinde siyah renkle "461" ve "80 mg" yazılı.
EMEND erişkinlerde;
diğer antiemetik ajanlarla birlikte, yüksek doz sisplatin dahil olmak üzere yüksek derecede emetojenik kanser kemoterapisinin başlangıç ve tekrar kürleri ile oluşan akut ve gecikmiş bulantı ve kusmanın önlenmesinde
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Kemoterapiye bağlı bulantı ve kusmadan korunma
EMEND, bir kortikosteroid ve bir 5-HT3 antagonisti içeren rejimin bir bölümü olarak 3 gün süreyle verilir. EMENDin önerilen dozu kemoterapinin 1. gününde tedaviden 1 saat önce oral yoldan alınan 125 mg (1. gün) ve 2. ve 3. günün sabahları günde bir kez alınan 80 mgdır.
Klinik çalışmalarda aşağıdaki rejim yüksek derecede kusturucu kanser kemoterapisiyle ilişkili bulantı ve kusmanın önlenmesinde kullanılmıştır:
Yüksek Derece Emetojenik Kemoterapi Rejimi
1. Gün |
2. Gün |
3. Gün |
4. Gün |
|
EMEND* |
125 mg oral |
80 mg oral |
80 mg oral |
Alınmıyor |
Deksametazon** |
12 mg oral |
8 mg oral |
8 mg oral |
8 mg oral |
Ondansetron* |
32 mg IV |
Alınmıyor |
Alınmıyor |
Alınmıyor |
* EMEND 1. gün kemoterapi tedavisinden 1 saat önce ve 2. ve 3. günde sabahlan oral olarak alınmıştır.
** Deksametazon 1. gün kemoterapi tedavisinden 30 dakika önce ve 2-4. günlerin sabahında uygulanmıştır. Deksametazon dozu ilaç etkileşimleri dikkate alınarak seçilmiştir.
# Ondansetron 1. günde kemoterapi tedavisinden 30 dakika önce intravenöz olarak uygulanır.
Orta Derece Emetojenik Kemoterapi Rejimi
1. Gün |
2. Gün |
3. Gün |
|
EMEND* |
125 mg oral |
80 mg oral |
80 mg oral |
Deksametazon* * |
12 mg oral |
Alınmıyor |
Alınmıyor |
Ondansetron* |
2 x 8 mg oral |
Alınmıyor |
Alınmıyor |
* EMEND 1. gün kemoterapi tedavisinden 1 saat önce ve 2. ve 3. günde sabahları oral olarak alınmıştır.
** Deksametazon 1. gün kemoterapi tedavisinden 30 dakika önce uygulanmıştır. Deksametazon dozu ilaç etkileşimlerini anlatmak için seçilmiştir.
# Bir tane 8 mg ondansetron kapsül 1. gün ilk doz kemoterapi tedavisinden 30-60 dakika önce uygulanmıştır ve bir tane 8 mg kapsül kemoterapi tedavisinden 8 saat sonra uygulanmıştır.
Uygulama şekli:
EMEND bütün halinde yutulmalıdır. EMEND aç karnına veya yiyeceklerle birlikte alınabilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek yetmezliği:
EMENDin tekli 240 mg dozu şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalara (KrKl<30 ml/dak) ve hemodiyaliz gerektiren son evre böbrek hastalığı (SEBH) olan hastalara uygulanmıştır.
Şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda total aprepitantın EAA0-TO (Tek dozlamadan sonra 0 zamanından sonsuza kadar plazma konsantrasyonu-zaman eğrisinin altında kalan alandır. Ölçüm yapılan son zaman noktasında (dozlamadan sonra 24., 48., 72., 96. veya 120. saat olabilir) ölçülebilen ilaç konsantrasyonunu dikkate alınarak, bileşiğin terminal yarılanma ömrüne dayanarak, sonsuza kadar ilaç konsantrasyonunda eğri altında kalan toplam alanın değeri hesaplanarak bulunur.) değeri (bağlanmamış ve proteine bağlı) sağlıklı kişilere göre %21 azalırken, Cmaks %32 azalmıştır. Hemodiyalize giren SEBHlı hastalarda total aprepitantın EAA0-TO değeri %42 azalırken, Cmaks %32 azalmıştır.
Böbrek hastalığı olan hastalarda aprepitantın proteinlere bağlanmasındaki küçük azalmalara bağlı olarak, farmakolojik yönden aktif, bağlanmamış ilacın EAAsı (eğri altı alan) böbrek yetmezliği olan hastalarda sağlıklı kişilere göre anlamlı olarak etkilenmemiştir. Dozajdan 4-48 saat sonra yapılan hemodiyalizin aprepitantın farmakokinetiği üzerinde anlamlı etkisi olmamış; dozun %0.2sinden azı diyaliz maddesinde saptanmıştır.
Böbrek yetmezliği olan hastalarda veya hemodiyalize giren SEBHli hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur.
Karaciğer yetmezliği:
EMEND hafif-orta düzeyde karaciğer yetmezliği olan hastalarda iyi tolere edilmiştir. Hafif karaciğer yetmezliği olan hastalara (Child-Pugh skoru 5-6) 1.günde EMENDin 125 mg tekli dozunun ve 2. ve 3.günlerde günde 80 mg dozunun uygulanmasından sonra, aprepitantın EAA0-24saat (Dozlamadan sonra 0 zamanından 24 saate kadar plazma konsantrasyonu-zaman eğrisinin altında kalan alandır. Bu, dozdan sonra 24 saate kadar ilacın ölçüldüğü anlamına gelir. 24 saatten sonra ölçüme devam edilebilmesine karşın, EAA0-24saat değeri, dozdan sonra ilgili spesifik zaman noktasına kadar belirlenen ilaç biyoyararlanımını ifade eder.) değeri aynı rejimin verildiği sağlıklı kişilere göre 1.günde %11 daha düşük ve 3.günde %36 daha düşüktü. Orta düzeyde karaciğer yetmezliği olan hastalardaki kinetik verilere göre (Child-Pugh skoru 79), aprepitantın EAA0-24saat değeri aynı rejimin verildiği sağlıklı kişilere göre 1.günde %10 daha yüksek ve 3.günde %18 daha yüksekti. EAA0-24saat değerindeki bu farklar klinik açıdan anlamlı kabul edilmez; dolayısıyla, hafif-orta düzeyde karaciğer yetmezliği olan hastalarda EMEND dozunda ayarlama gerekmez.
Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalara (Child-Pugh skoru >9) ilişkin herhangi bir klinik veya farmakokinetik veri yoktur (Bkz. Bölüm 4.4.).
Pediyatrik popülasyon:
EMENDin etkinlik ve güvenliği 18 yaşın atındaki çocuklarda kanıtlanmadığından kullanılmamalıdır.
Geriyatrik popülasyon(> 65 yaş):
Kemoterapiye bağlı bulantı ve kusmayı inceleyen, kontrollü 2 klinik çalışmada EMEND ile tedavi edilen toplam hasta sayısının (N=544) %31i 65 yaş ve üzeri ve %5i 75 yaş ve üzeri hastalardı. Cerrahi operasyon sonrası bulantı ve kusmayı inceleyen kontrollü klinik çalışmalarda EMEND ile tedavi edilen toplam hasta sayısının (N=1120) %7si 65 yaş ve üzeri ve %2si 75 yaş ve üzeri hastalardı. Bu yaşlı bireyler ile daha genç bireyler arasında güvenlilik veya etkililik bakımından herhangi bir genel fark yoktu. Bazı yaşlı kişilerde daha fazla duyarlılık dışlanamaz. Yaşlılarda doz ayarlamasına gerek yoktur.
Cinsiyet
EMENDin tekli 125 mg dozunun oral yolla uygulanmasından sonra, erkekler ve kadınlar arasında EAA0-24saat değerleri bakımından herhangi bir fark gözlenmemiştir. Aprepitantın Cmaksı erkeklere göre kadınlarda %16 daha yüksektir. Aprepitantın yarılanma ömrü kadınlarda erkeklere göre %25 daha düşüktür ve Tmaksa yaklaşık olarak aynı sürede ulaşılır. Bu farkların klinik yönden anlamlı olmadığı kabul edilir.
Cinsiyete göre doz ayarlamasına gerek yoktur.
Irk
Orta düzeyde karaciğer yetmezliği (Child-Pugh skoru 7-9) olan hastalardaki veriler kısıtlıdır, şiddetli düzeyde karaciğer yetmezliği (Child-Pugh skoru >9) olan hastalarda klinik veya farmakokinetik veri yoktur. EMEND bu hastalarda dikkatle kullanılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.2).
EMEND, siklosporin, takrolimus, sirolimus, everolimus, alfentanil, diergotamin, ergotamin, fentanil ve kinidin gibi, ağırlıklı olarak CYP3A4 yoluyla metabolize olan ve dar bir terapötik aralığa sahip oral yoldan uygulanan eşzamanlı etkin maddeler alan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.5). Ayrıca, irinotekan ile eşzamanlı uygulamada özellikle dikkatli olunmalıdır; çünkü bu kombinasyon toksisitede artışa yol açabilir.
EMENDin CYP3A4 substratları olan ergot alkoloid türevleri ile eşzamanlı uygulanması bu etkin maddelerin plazmada konsantrasyonlarının yükselmesine neden olabilir. Bu nedenle ergot ile bağlantılı potansiyel toksisite riski nedeniyle dikkatli olunması önerilmektedir.
EMENDin varfarin ile birlikte uygulanması, protrombin zamanının Uluslararası Normalleştirilmiş Oranında (INR) bildirilen azalmayla sonuçlanır. Kronik varfarin tedavisi alan hastalarda her kemoterapi küründe 3 günlük EMEND rejimine başlandıktan sonraki 2 haftalık dönemde, özellikle 7-10. günlerde protrombin zamanı (INR) yakından izlenmelidir (Bkz. Bölüm 4.5.).
EMENDin uygulanması sırasında ve uygulanmasından sonraki 28 günde hormonal kontraseptiflerin etkinliği azalabilir. EMEND tedavisi sırasında ve EMENDin son dozundan sonraki 2 ay boyunca alternatif veya destekleyici kontrasepsiyon yöntemleri kullanılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.5).
EMENDin CYP3A4 aktivitesini güçlü bir şekilde indükleyen etkin maddelerle (örn., rifampisin, fenitoin, karbamazepin, fenobarbital) eşzamanlı olarak uygulanmasından kaçınılmalıdır; çünkü bu kombinasyonun aprepitantın plazmadaki konsantrasyonunu düşürmesi beklenmektedir (Bkz. Bölüm 4.5). EMENDin St. Johns Wort (Hypericum perforatum) içeren bitkisel preparatlarla birlikte uygulanması önerilmemektedir.
EMENDin CYP3A4 aktivitesini güçlü bir şekilde inhibe eden etkin maddelerle (örn., ketokonazol, itrakonazol, vorikanozol, posakonazol, klaritromisin, telitromisin, nefazodon ve preteaz inhibitörleri) eşzamanlı olarak uygulanması, aprepitantın plazma konsantrasyonlarında artışa sebep olabileceğinden bu kombinasyonlarla dikkatle kullanılmalıdır.
Yardımcı madde uyarısı:
Sükroz: Nadir kalıtımsal früktoz intoleransı, glukoz-galaktoz malabsorpsiyonu veya sükraz-izomaltaz yetmezliği problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
Aprepitant (125 mg/80 mg) CYP3A4ün bir substratı, orta düzeyde (doza bağlı) inhibitörü ve indükleyicisidir. Aprepitant CYP2C9un da bir indükleyicisidir. EMEND tedavisi sırasında CYP3A4 inhibe edilir. Tedaviden sonra EMEND CYP2C9, CYP3A4 ve glukuronidasyonda geçici, hafif düzeyde bir indüksiyona neden olmaktadır. EMENDin, digoksin ile etkileşiminin olmadığının gösterildiği bir klinik ilaç etkileşim çalışmasında olduğu gibi, P-glikoprotein taşıyıcısının substratı olan ilaçlarla EMENDin etkileşimi yoktur.
Aprepitantın diğer ajanların farmakokinetiği üzerine etkisi
CYP3A4 inhibisyonu
CYP3A4ün orta düzeyde bir inhibitörü (125 mg/80 mg) olarak aprepitant, CYP3A4 yoluyla metabolize olan ilaçlarla birlikte uygulandığında onların plazma konsantrasyonlarını yükseltebilir (Bkz. Bölüm 4.3). EMEND ile yapılan 3 günlük tedavi sırasında, oral yoldan uygulanan CYP3A4 substratlarının toplam maruziyeti, yaklaşık 3 kata kadar artış gösterebilir. Aprepitantın, intravenöz yoldan uygulanan CYP3A4 substratlarının plazma konsantrasyonları üzerindeki etkisinin daha düşük olması beklenmektedir. EMEND pimozid, terfenadin, astemizol ya da sisapridle birlikte kullanılmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.3). Aprepitantla CYP3A4 inhibisyonu bu etkin maddelerin plazma konsantrasyonlarını yükseltebilir ve potansiyel olarak ciddi ya da hayatı tehdit eden reaksiyonlara yol açabilir. EMEND siklosporin, takrolimus, sirolimus, everolimus, alfentanil, diergotamin, ergotamin, fentanil ve kinidin gibi, ağırlıklı olarak CYP3A4 yoluyla metabolize olan ve dar bir terapötik aralığa sahip oral yoldan uygulanan eşzamanlı etkin maddeler alan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4).
Kortikosteroidler:
Deksametazon: EMEND 125 mg/80 mg rejimi ile birlikte uygulandığında, olağan oral deksametazon dozu yaklaşık %50 azaltılmalıdır. Kemoterapi ile indüklenen mide bulantısı ve kusma ile ilgili çalışmalarda, etkin madde etkileşimleri göz önüne alınarak bir deksametazon dozu seçilmiştir (Bkz. Bölüm 4.2). EMENDin 1. günde 20 mg olarak oral yoldan eşzamanlı uygulanan deksametazon ile birlikte 125 mglık bir rejim içinde uygulandığında ve 2.gün ile 5.gün arasında 8 mg olarak oral yoldan eşzamanlı uygulanan deksametazon ile birlikte 80 mg/gün olarak uygulandığında, bir CYP3A4 substratı olan deksametazon EAA değerini 1. ve 5. günde 2.2 kat artırmıştır.
Metilprednizolon: EMEND 125 mg/80 mg rejimle eşzamanlı uygulandığında, intravenöz yoldan uygulanan olağan metilprednizolon dozu yaklaşık %25 azaltılmalı ve olağan oral metilprednizolon dozu yaklaşık %50 azaltılmalıdır. Metilprednizolon 1. günde 125 mg olarak intravenöz yoldan ve 2. ve 3 günde 40 mg olarak oral yoldan eşzamanlı olarak uygulandığında, 1. günde 125 mg ve 2. ve 3. günde 80 mg/günlük bir rejim olarak uygulanan EMEND, bir CYP3A4 substratı olan metilprednizolonun EAA değerini 1.günde 1.3 kat ve 3.günde 2.5 kat arttırmıştır.
Metilprednizolonla sürekli tedavi sırasında, aprepitantın CYP3A4 üzerindeki indükleme etkisi nedeniyle EMEND ile doz uygulamasının başlatılmasını takiben 2 hafta içinde daha geç zaman noktalarında metilprednizolonun EAA değeri azalabilir. Bu etkinin oral yoldan uygulanan metilprednizolon için daha belirgin olması beklenebilir.
Kemoterapötik ajanlar:
Farmakokinetik çalışmalarda, 1.günde 125 mg ve 2. ve 3. günde 80 mg/günlük bir rejim olarak verilen EMEND, 1.günde intravenöz yoldan uygulanan dosetakselin ya da 1. ve 8. günlerde intravenöz yoldan uygulanan vinorelbinin farmakokinetiğini etkilememiştir.
EMENDin oral yoldan uygulanan CYP3A4 substratlarının farmakokinetiği üzerindeki etkisinin, intravenöz yoldan uygulanan CYP3A4 substratlarının farmakokinetiği üzerindeki etkisinden daha yüksek olması nedeniyle, ağırlıklı olarak ya da kısmen CYP3A4 yoluyla metabolize edilen, oral yoldan uygulanan kemoterapötik ajanlarla (örn., etoposid, vinorelbin) bir etkileşim olasılık dışı bırakılamaz. Bu tip ajanları oral yoldan alan hastalarda dikkatli olunması önerilmektedir ve ilave takip uygun olabilir (Bkz. Bölüm 4.4).
İmmünosüpresanlar:
3 günlük CINV rejimi sırasında, CYP3A4 ile metabolize edilen immünosüpresanların maruziyetinde (örn., siklosporin, takrolimus, everolimus ve sirolimus) orta düzeyde geçici bir artış ve bunu takiben hafif bir düşme beklenmektedir. 3 günlük rejimin kısa süresi ve maruziyetteki zamana bağlı sınırlı değişiklikler göz önüne alındığında, EMEND ile 3 günlük eşzamanlı uygulama sırasında immünosüpresanların dozunda bir azaltma önerilmemektedir.
Midazolam: CYP3A4 ile metabolize edilen midazolam ve diğer benzodiazepinlerin (alprazolam, triazolam) plazma konsantrasyonlarındaki artışın potansiyel etkileri, EMENDin (125 mg/80 mg) bu ajanlarla eşzamanlı uygulanması sırasında göz önüne alınmalıdır.
EMEND, 1.günde 125 mg ve 2. gün ile 5.gün arasında 80 mg/gün EMEND rejiminin 1. ve 5. gününde tekli oral doz 2 mg midazolam ile eşzamanlı uygulandığında, duyarlı bir CYP3A4 substratı olan midazolamın EAAsını 1. günde 2.3 kat ve 5. günde 3.3 kat arttırmıştır.
Midazolamın intravenöz yoldan uygulandığı bir başka çalışmada, EMEND 1.günde 125 mg ve 2.ve 3. günde 80 mg/gün olarak verilmiştir; ayrıca 3 günlük EMEND rejimi uygulanmadan önce ve 4., 8. ve 15. günlerde 2 mg midazolam intravenöz yoldan uygulanmıştır. EMEND midazolam EAA değerini 4. günde %25 arttırmış ve 8. günde %19 ve 15. günde %4 azaltmıştır. Bu etkilerin klinik açıdan önemli olmadığı düşünülmüştür.
İntravenöz ve oral midazolam uygulamasının yapıldığı üçüncü bir çalışmada, 1. günde 32 mg ondansetron ve 1. günde 12 mg deksametazon ve 2.-4. günlerde 8 mg deksametazon ile birlikte 1. günde 125 mg ve 2. ve 3. günlerde 80 mg/gün EMEND verilmiştir. Bu kombinasyon (yani, EMEND, ondansetron ve deksametazon) oral midazolamın EAA değerini 6. günde %16, 8. günde %9, 15. günde %7 ve 22. günde %17 düşürmüştür. Bu etkilerin klinik açıdan önemli olmadığı düşünülmüştür.
İntravenöz midazolam ve EMEND uygulamasının yapıldığı başka bir çalışma daha tamamlanmıştır. 125 mg tekli doz oral EMEND uygulamasından 1 saat sonra 2 mg intravenöz midazolam verilmiştir. Midazolamın plazma EAA değeri 1.5 kat artmıştır. Bu etkinin klinik açıdan önemli olmadığı düşünülmüştür.
İndüksiyon
CYP2C9, CYP3A4 ve glukuronidasyonun zayıf bir indükleyicisi olarak aprepitant, bu yollarla elimine edilen substratların plazma konsantrasyonlarını düşürebilir. Bu etki, yalnızca EMEND ile yapılan tedavi sonlandıktan sonra görünür hale gelebilir. CYP2C9 ve CYP3A4 substratları için indüksiyon geçicidir ve maksimum etkiye 3 günlük EMEND tedavisi sonlandıktan 3-5 gün sonra ulaşılır. Etki birkaç gün boyunca sürdürülür ve bundan sonra yavaşça azalır; EMEND tedavisi bittikten iki hafta sonra klinik açıdan önemsiz hale gelir. 7 gün boyunca verilen 80 mg oral aprepitant ile glukuronidasyonda da hafif bir indüksiyon görülmüştür. CYP2C8 ve CYP2C19 üzerindeki etkilerle ilgili veri bulunmamaktadır. Bu dönem sırasında varfarin, asenokumarol, tolbutamid, fenitoin ya da CYP2C9 yoluyla metabolize olduğu bilinen diğer etkin maddeler uygulanırken dikkatli olunmalıdır.
Varfarin: Kronik varfarin tedavisi gören hastalarda EMEND tedavisi sırasında ve kemoterapi ile indüklenen mide bulantısı ve kusma için uygulanan her 3 günlük EMEND kürünü takiben 2 hafta boyunca protrombin zamanı (INR) yakından takip edilmelidir (Bkz. Bölüm 4.4). Kronik varfarin tedavisiyle stabilize olan sağlıklı kişilere, 1. günde tek doz 125 mg ve 2. ve 3. günde 80 mg/gün EMEND uygulandığında EMEND, R(+) veya S(-) varfarinin 3. günde belirlenen plazma EAA değeri üzerinde bir etki yapmamıştır; bununla birlikte, EMEND ile doz uygulamasından 5 gün sonra S(-) varfarin (bir CYP2C9 substratı) çukur konsantrasyonunda %34lük azalmayla birlikte INRde %14lük azalma meydana gelmiştir.
Tolbutamid: EMEND, 1. günde 125 mg ve 2. ve 3. günde 80 mg verildiğinde, 3 günlük EMEND rejiminden önce ve 4., 8. ve 15. günlerde tek doz 500 mg tolbutamid (bir CYP2C9 substratı) oral olarak uygulandığında, tolbutamidin EAA değeri 4. günde %23, 8. günde %28 ve 15. günde %15 azalmıştır.
Oral Kontraseptifler: EMEND uygulaması sırasında ve uygulamadan sonra 28 gün boyunca hormonal kontraseptiflerin etkililiği azalabilir. EMEND tedavisi sırasında ve EMENDin son dozunu takiben 2 ay boyunca alternatif ya da yardımcı doğum kontrol yöntemleri kullanmalıdır.
Yapılan klinik bir çalışmada etinil östradiol ve noretindron içeren bir oral kontraseptifin tekli dozları 1-21. günler arasında EMENDin aşağıdaki tedavi rejimleri ile birlikte verilmiştir: 8. günde 125 mg ve 9. ve 10. günlerde 80 mg/gün ile birlikte 8. günde 32 mg intravenöz yoldan ondansetron ve 8. günde 12 mg ve 9, 10 ve 11. günlerde 8 mg/gün olarak verilen oral deksametazon. Bu çalışmadaki 9-21. günler arasında etinil östradiol çukur konsantrasyonlarında %64e kadar azalma ve noretindron çukur konsantrasyonlarında %60 kadar azalma olmuştur.
5-HT3 antagonistleri: Klinik etkileşim çalışmalarında, aprepitantın ondansetron, granisetron ya da hidrodolasetron (dolasetronun aktif metaboliti) farmakokinetiği üzerinde klinik olarak önemli etkileri olmamıştır.
Diğer ajanların aprepitantın farmakokinetiği üzerine etkileri
Aprepitant CYP3A4ün bir substratıdır; bu nedenle EMENDin CYP3A4 aktivitesini inhibe eden ilaçlarla birlikte uygulanması, aprepitantın artmış plazma konsantrasyonlarıyla sonuçlanabilir. Sonuç olarak, EMEND güçlü CYP3A4 inhibitörleriyle (örn., ketokonazol, itrakonazol, vorikonazol, posakonazol, telitromisin, nefazodon, klaritromisin ve proteaz inhibitörleri) birlikte uygulandığında dikkatli olunmalıdır. Orta düzeyde CYP3A4 inhibitörleri (örn., diltiazem) aprepitantın plazma konsantrasyonlarında 2 kat artışa yol açtığından, eş zamanlı uygulamaya dikkatle yaklaşılmalıdır.
Aprepitant CYP3A4ün bir substratıdır; bu nedenle EMENDin CYP3A4 aktivitesini güçlü indükleyen ilaçlarla (örn., rifampin, karbamazepin, fenitoin, fenobarbital) birlikte uygulanması, aprepitantın plazma konsantrasyonunda düşmeye ve EMENDin etkinliğinde azalmayla sonuçlanabilir. EMENDin St. Johns Wort (Hypericum perforatum) içeren bitkisel preparatlarla birlikte uygulanması önerilmemektedir.
Ketokonazol: Güçlü bir CYP3A4 inhibitörü olan ketokonazol 400 mg/gün dozunda 14 günlük
tedavi rejiminin 5. gününde bir kez 125 mglık EMEND dozu uygulandığında, aprepitantın
EAA değeri yaklaşık 5 kat artmıştır ve aprepitantın ortalama terminal yarı-ömrü yaklaşık 3 kat yükselmiştir. EMENDin güçlü CYP3A4 inhibitörleri ile birlikte uygulanmasına dikkatli yaklaşılmalıdır.
Gebelik Kategorisi: B
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Gebelik dönemi
Gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir (Bkz. Bölüm 5.3).
Çok gerekli olmadıkça gebe kadınlarda kullanılmamalıdır.
Laktasyon dönemi
Aprepitant emziren sıçanların sütüne geçmiştir. Aprepitantın insanda anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir.
Emzirme sırasında ilaç kullanımı durdurulmalıdır.
Birçok ilacın anne sütüne geçmesi, apepitantın emzirilen bebekte oluşturabileceği muhtemel ciddi yan etkiler ve kemirgenlerdeki karsinojenite çalışmalarında aprepitantın tümör oluşturma potansiyeli gösterilmiştir. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da EMEND tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına/tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve EMEND tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.
Üreme yeteneği (fertilite)
Aprepitantın güvenlilik profili yaklaşık 5300 kişide değerlendirilmiştir.
Yüksek derecede emetojenik kemoterapi alan hastalarda araştırmacıların rapor ettiği ilaçla ilişkili istenmeyen etkiler aprepitant rejimi ile tedavi gören hastaların % 17sinde ve standart tedavi gören hastaların % 13ünde bildirilmiştir. Aprepitant rejimi ile tedavi edilen hastaların % 0.6sı istenmeyen etkilere bağlı olarak aprepitantı bırakırken standart tedavi gören hastaların % 0.4ü tedaviyi bırakmıştır. Orta düzeyde emetojenik kemoterapi (MEC) alan hastalar üzerinde yapılan 2 klinik çalışmayla ilgili bir kombine analizde, aprepitant rejimi ile tedavi edilen hastaların yaklaşık %14ünde ve standart tedavi uygulanan hastaların yaklaşık %15inde klinik advers reaksiyonlar bildirilmiştir. Aprepitant, aprepitant rejimi ile tedavi hastaların %0.7sinde ve standart tedavi uygulanan hastaların %0.2sinde advers reaksiyonlar nedeniyle bırakılmıştır.
Yüksek dereceli emetojenik tedavi gören hastalarda standart tedavi rejimine göre aprepitant ile tedavi edilen hastalarda daha yüksek insidansta rapor edilen en yaygın yan etkiler şunlardır: hıçkırık (%4.6), asteni/bitkinlik (%2.9), ALT artışı (%2.8), kabızlık (%2.2), baş ağrısı (%2.2) ve anoreksi (%2.0. Orta düzeyde emetojenik kemoterapi alan hastalarda, standart tedaviyle karşılaştırıldığında aprepitant tedavisi rejimi ile tedavi edilmiş hastalarda daha yüksek bir insidansla bildirilen en yaygın advers reaksiyon yorgunluk olmuştur (%1.4e karşılık %0.9).
Aşağıdaki istenmeyen etkiler aprepitant rejimi ile tedavi edilen hastalarda, standart rejimle tedavi edilen hastalara göre daha yüksek insidansta gözlenmiştir:
Sıklıklar aşağıdaki şekilde sıralanmıştır:
Çok yaygın (>1/10), yaygın (>1/100 ila <1/10), yaygın olmayan (> 1/1,000 ila <1/100), seyrek (> 1/10,000 ila < 1/1,000), çok seyrek (< 1/10,000) bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar:
Yaygın olmayan: Kandidiyazis, stafilokok enfeksiyonu
Kan ve lenf sistemi hastalıkları:
Yaygın olmayan: Anemi, febril nötropeni
Metabolizma ve beslenme bozuklukları:
Yaygın: Anoreksi
Yaygın olmayan: Kilo alma, polidipsi
Psikiyatrik hastalıklar:
Yaygın olmayan: Dezoryantasyon, öfori, anksiyete
Sinir sistemi bozuklukları:
Yaygın: Baş ağrısı, baş dönmesi
Yaygın olmayan: Rüya anormallikleri, zihinsel bozukluklar, letarji, uyku basması
Göz hastalıkları:
Yaygın olmayan: Konjunktivit
Kulak ve iç kulak hastalıkları:
Yaygın olmayan: Tinnitus (Kulak çınlaması)
Kardiyak hastalıklar:
Yaygın olmayan: Bradikardi, palpitasyonlar, kardiyovasküler bozukluk
Vasküler hastalıklar:
Yaygın olmayan: Sıcak basması
Solunum sistemi, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar:
Yaygın: Hıçkırık
Yaygın olmayan: Farenjit, hapşırık, öksürük, post nazal akıntı, boğaz iritasyonu
Gastrointestinal bozukluklar:
Yaygın: Kabızlık, ishal, dispepsi, geğirme
Yaygın olmayan: perfore duodenal ülser, bulantı*, kusma*, asit reflü, disguzi, epigastrik rahatsızlık, obstipasyon, gastroözofageal reflü hastalığı, karın ağrısı, ağız kuruluğu, enterokolit, flatulans, stomatit, abdominal distansiyon, sert dışkı, nötropenik kolit
Deri ve deri altı dokusu hastalıkları:
Yaygın olmayan: Döküntü, akne, fotosensitivite, hiperhidroz, yağlı cilt, pruritis, deri hastalıkları, deri lezyonu, kaşıntılı deri döküntüsü
Kas-iskelet sistemi bozuklukları, bağ dokusu ve kemik hastalıkları:
Yaygın olmayan: Kas krampları, miyalji, kaslarda güçsüzlük
Böbrek ve üriner sistem hastalıkları:
Yaygın olmayan: Poliüri, dizüri, polaküri.
Genel bozukluklar:
Yaygın: Asteni/bitkinlik
Yaygın olmayan: Ödem, göğüste huzursuzluk, susama, halsizlik, titreme, yürüme bozukluğu
Laboratuvar bulguları:
Yaygın: ALT artışı, AST artışı
Yaygın olmayan: Alkalin fosfataz artışı, hiperglisemi, mikroskobik hematüri, hiponatremi, kilo kaybı, nötrofil sayısında azalma
* Bulantı ve kusma kemoterapi sonrası tedavinin ilk 5 gününde etkinlik parametresi olup, ancak bu süreden sonra istenmeyen olay olarak rapor edilmiştir.
Kemoterapiye ek olarak 6 siklusa kadar çok sikluslu uzatmada istenmeyen etki profilleri genellikle 1. siklusta görülenlerle aynıdır.
Postoperatif bulantı ve kusma için aprepitant (40 mg) ile tedavi edilen hastalarda ondansetrondan daha büyük insidansta rapor edilen diğer yan etkiler şunlardır: üst abdominal ağrı, anormal barsak sesleri, dizartri, dispne, hipoestezi, uykusuzluk, miyozis, bulantı, duyusal bozukluk, mide rahatsızlığı, görsel keskinlikte azalma, hırıltı.
Kanser kemoterapisi ile aprepitant alan bir hastada ciddi advers olay olarak bir Stevens Johnson sendromu vakası bildirilmiştir.
Ayrıca, yüksek doz aprepitant alan hastalarda ameliyat sonrası mide bulantısı ve kusmanın (PONV) incelendiği klinik çalışmalarda, iki ciddi advers reaksiyon bildirilmiştir: bir kabızlık vakası ve bir sub-ileus vakası.
Bir CINV (kemoterapiye bağlı olmayan bulantı kusma) dışı/PONV (ameliyat sonrası mide bulantısı ve kusma) dışı çalışmada, aprepitant alan bir hastada ciddi advers olay olarak bir anjiyödem ve ürtiker vakası bildirilmiştir.
Pazarlama sonrası deneyim
Pazarlama sonrası deneyim sırasında aşağıdaki yan etkiler bildirilmiştir (sıklık bilinmiyor): Deri ve derialtı doku hastalıkları: kaşıntı, deri döküntüsü, ürtiker
EMEND ile tedavide doz aşımı konusunda spesifik bir bilgi yoktur. Sağlıklı kişilerde aprepitantın 600 mga kadar tekli dozları genellikle iyi tolere edilmiştir. Kemoterapiye bağlı olmayan bulantı kusma çalışmalarında, 42 güne kadar günde bir kez 375 mg aprepitant uygulanan hastalarda genellikle iyi tolere edilmiştir. 33 kanserli hastada, aprepitant 1. günde, günde bir kez 375 mg olarak ve 2-5. günlerde günde bir kez 250 mg olarak uygulandığında, genellikle iyi tolere edilmiştir.
1440 mg aprepitant alan bir hastada uyuşukluk ve baş ağrısı bildirilmiştir.
Doz aşımı durumunda, EMEND kesilmelidir ve genel destekleyici tedavi ve gözlem sağlanmalıdır. Aprepitantın antiemetik etkinliğinden dolayı, ilaç yoluyla kusturma etkili olmayabilir.
Aprepitant hemodiyaliz ile uzaklaştırılamaz.
Farmakoterapötik grubu: Antiemetikler ve bulantıya karşı kullanılan ilaçlar ATC kodu: A04AD12
EMEND (aprepitant), insanda P maddesi nörokinin 1 (NK1) reseptörlerinin seçici, yüksek afiniteli antagonistidir. Aprepitantın kemoterapiye bağlı bulantı ve kusmanın mevcut tedavilerinde hedef olan serotonin (5-HT3), dopamin ve kortikosteroid reseptörlerine afinitesi yoktur veya çok azdır.
Hayvan modellerinde aprepitantın sisplatin gibi sitotoksik kemoterapi ajanlarıyla yaşanan kusmayı merkezi etkiler aracılığıyla inhibe ettiği gösterilmiştir.
Genel özellikler
Aprepitant doğrusal olmayan farmakokinetik özellik göstermektedir. Dozun artırılması ile hem klerens hem de mutlak biyoyararlanım azalır.
Emilim
EMENDin 1. gün, günde bir kez 125 mglık oral doz uygulamasını, 2. ve 3. günlerde günde bir kez 80 mg olarak oral uygulamasını takiben, EAA0-24saat 1. ve 3. günlerde sırasıyla yaklaşık 19.6 mikrogram^sa/ml ve 21.2 mcg^sa/ml olmuştur. 1.6 mikrogram/ml ve 1.4 mikrogram/ml Cmaks değerlerine sırasıyla 1. ve 3. günlerde yaklaşık 4 saatte (Tmaks) ulaşılmıştır. Aprepitantın ortalama oral biyoyararlanımı yaklaşık %60-65dir. Standart bir kahvaltıyla kapsülün oral yoldan uygulanması, aprepitantın biyoyararlanımı üzerinde klinik olarak anlamlı bir etki oluşturmaz.
Aprepitantın farmakokinetiği klinik doz aralığında lineer değildir. Sağlıklı genç erişkinlerde EAA0-TOdaki artış tokken uygulanan 80 mg ve 125 mglik tekli dozlarda dozla orantılı artıştan %26 daha fazlaydı.
Dağılım
Aprepitant ortalama %97 oranında plazma proteinlerine bağlanır. İnsanlarda, geometrik
ortalama dağılım hacmi kararlı durumda (Vdss) yaklaşık 66 Ldir.
İnsanlardaki PET çalışmaları aprepitantın kan-beyin engelini geçtiğini göstermektedir.
Biy otransformasy on
Aprepitant geniş ölçüde metabolizmaya uğrar. İnsan karaciğer mikrozomlarının kullanılarak yapıldığı in vitro çalışmalar, aprepitantın başlıca CYP3A4 ile, daha az oranda CYP1A2 ve CYP2C19 ile metabolizmaya uğradığını ve CYP2D6, CYP2C9 veya CYP2E1 ile metabolizmaya uğramadığını göstermiştir.
Sağlıklı genç erişkinlerde, oral 300 mg tek doz [14C]-aprepitantın uygulanmasının ardından 72 saat sonra, aprepitant plazmada yaklaşık %24 oranında radyoaktiviteden sorumluydu, bu da plazmada metabolitlerinin büyük ölçüde varolduğunu göstermiştir. İnsan plazmasında aprepitantın sadece zayıf olarak aktif olan 12 metaboliti saptanmıştır.
Eliminasyon
Sağlıklı kişilere [14C]-aprepitant ön ilacının (fosaprepitant) tekli intravenöz 100 mg dozunun uygulanmasının ardından radyoaktivitenin %57si idrarda ve %45i feçeste saptandı. Radyoizotopla işaretli kapsül formülasyonuyla çalışma yapılmamıştır. Oral uygulamadan sonraki sonuçlar farklı olabilir.
Metabolitleri idrarla ve safra yoluyla feçesle atılır. Değişmemiş ilaç böbrekler yoluyla atılmaz. Aprepitantın plazma klerensi yaklaşık 60-72 ml/dak arasındadır. Terminal yarılanma ömrü yaklaşık 9-13 saat arasında değişir.
Doğrusallık/ Doğrusal olmayan durum:
Aprepitant doğrusal olmayan farmakokinetik özellik göstermektedir. Dozun artırılması ile hem klerens hem de mutlak biyoyararlanım düşer.
Hastalardaki karakteristik özellikler: Böbrek yetmezliği:
EMENDin tekli 240 mg dozu şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalara (KrKl<30 ml/dak) ve hemodiyaliz gerektiren son evre böbrek hastalığı (SEBH) olan hastalara uygulanmıştır.
Şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda total aprepitantın EAA0-TO değeri (bağlanmamış ve proteine bağlı) sağlıklı kişilere göre %21 azalırken, Cmaks %32 azalmıştır. Hemodiyalize giren SEBHlı hastalarda total aprepitantın EAA0-TO değeri %42 azalırken, Cmaks %32 azalmıştır.
Böbrek hastalığı olan hastalarda aprepitantın proteinlere bağlanmasındaki küçük azalmalara bağlı olarak, farmakolojik yönden aktif, bağlanmamış ilacın EAAsı böbrek yetmezliği olan hastalarda sağlıklı kişilere göre anlamlı olarak etkilenmemiştir. Dozajdan 4-48 saat sonra yapılan hemodiyalizin aprepitantın farmakokinetiği üzerinde anlamlı etkisi olmamış; dozun %0.2sinden azı diyaliz maddesinde saptanmıştır.
Karaciğer yetmezliği:
EMEND hafif-orta düzeyde karaciğer yetmezliği olan hastalarda iyi tolere edilmiştir. Hafif karaciğer yetmezliği olan hastalara (Child-Pugh skoru 5-6) 1.günde EMENDin 125 mg tekli dozunun ve 2. ve 3.günlerde günde 80 mg dozunun uygulanmasından sonra, aprepitantın EAA0-24saat değeri aynı rejimin verildiği sağlıklı kişilere göre 1.günde %11 daha düşük ve 3.günde %36 daha düşüktü. Orta düzeyde karaciğer yetmezliği olan hastalarda (Child-Pugh skoru 7-9), aprepitantın EAA0-24saat değeri aynı rejimin verildiği sağlıklı kişilere göre 1.günde %10 daha yüksek ve 3.günde %18 daha yüksekti. EAA0-24saat değerindeki bu farklar klinik açıdan anlamlı kabul edilmez; dolayısıyla, hafif-orta düzeyde karaciğer yetmezliği olan hastalarda EMEND dozunda ayarlama gerekmez.
Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalara (Child-Pugh skoru >9) ilişkin herhangi bir klinik veya farmakokinetik veri yoktur (Bkz. Bölüm 4.4.).
Geriyatrik popülasyon(> 65 yaş):
Kemoterapiye bağlı bulantı ve kusmayı inceleyen, kontrollü 2 klinik çalışmada EMEND ile tedavi edilen toplam hasta sayısının (N=544) %31i 65 yaş ve üzeri ve %5i 75 yaş ve üzeri hastalardı. Cerrahi operasyon sonrası bulantı ve kusmayı inceleyen kontrollü klinik çalışmalarda EMEND ile tedavi edilen toplam hasta sayısının (N=1120) %7si 65 yaş ve üzeri ve %2si 75 yaş ve üzeri hastalardı. Bu yaşlı bireyler ile daha genç bireyler arasında güvenlilik veya etkililik bakımından herhangi bir genel fark yoktu. Bazı yaşlı kişilerde daha fazla duyarlılık dışlanamaz.
Cinsiyet
EMENDin tekli 125 mg dozunun oral yolla uygulanmasından sonra, erkekler ve kadınlar arasında EAA0-24saat değerleri bakımından herhangi bir fark gözlenmemiştir. Aprepitantın Cmaksı erkeklere göre kadınlarda %16 daha yüksektir. Aprepitantın yarılanma ömrü kadınlarda erkeklere göre %25 daha düşüktür ve Tmaksa yaklaşık olarak aynı sürede ulaşılır. Bu farkların klinik yönden anlamlı olmadığı kabul edilir.
Irk
EMENDin tekli 125 mg dozunun oral yolla uygulanmasından sonra, EAA0-24saat değerleri beyazlara ve siyahlara göre İspanyol kökenli kişilerde sırasıyla yaklaşık %25 ve %29 daha yüksektir. Aprepitantın Cmaksı beyazlara ve siyahlara göre İspanyol kökenli kişilerde sırasıyla %22 ve %31 daha yüksektir. Bu farkların klinik yönden anlamlı olmadığı kabul edilir. EAA0-24saat veya Cmaks bakımından beyazlar ve siyahlar arasında herhangi bir fark yoktur.
Farmakokinetik/farmakodinamik ilişki(ler)
Klinik öncesi veriler tekli ve tekrarlı doz toksisitesi, genotoksisite, karsinojenite potansiyeli ve üreme toksisitesiyle ilgili rutin çalışmalar insanlar için herhangi bir özel tehlikeyi ortaya koymamaktadır. Ancak kemirgenlerdeki sistemik maruz kalımın 125 mg/80 mg dozunda insanlardaki terapötik maruz kalımla benzer ve hatta ondan daha düşük olduğu bildirilmiştir. Özellikle de, insanlardaki maruz kalım düzeylerinde yapılan üreme çalışmalarında herhangi bir istenmeyen etki gözlenmemesine rağmen, hayvanlardaki maruz kalımlar insanlarda uygun risk değerlendirmesi yapmak için yeterli değildir.
Kapsül içeriği Sükroz
Mikrokristalin selüloz Hidroksipropil selüloz Sodyum lauril sülfat
Kapsül kabuğu (125 mg) Jelatin
Sodyum lauril sülfat ve silika kolloidal anhidröz kullanılabilir
Titanyum dioksit Kırmızı demir oksit Sarı demir oksit
Kapsül kabuğu (80 mg) Jelatin
Sodyum lauril sülfat ve silika kolloidal anhidröz kullanılabilir Titanyum dioksit
Baskı mürekkebi Şelak
Geçerli değildir.
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller "Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği" ve "Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Kontrolü Yönetmeliği"ne uygun olarak imha edilmelidir.