Kullanma Talimatı | Nedir Ne İçin Kullanılır |
Nasıl Kullanılır | Yan Etkileri |
Eş Değerleri | Dikkat Edilmesi Gerekenler |
Kısa Ürün Bilgisi | Prospektus |
CLODİFEN %5 jel
50 mg/g
120 mg/g 2 mg/g
Diklofenak sodyum:
Propilen glikol Metilparahidroksibenzoat
Yardımcı maddeler için 6.1.e bakınız.
Jel
Kabarcıklar içermeyen hafif alkol kokusuna sahip berrak, renksiz ya da hafif sarı homojen jel
CLODİFEN aşağıdaki hastalıkların lokal tedavisinde analjezik ve antiinflamatuvar olarak etkilidir;
Osteoartrit, periartrit, tendinit, tenosinovit ve bursit gibi romatizmal hastalıklar,
Ezilme ve burkulma gibi yumuşak doku travmaları,
Ağrı, inflamasyon ve kas gerginliği ile kendini gösteren kas iskelet sistemi hastalıkları
Pozoloji / Uygulama sıklığı ve süresi
Yetişkinler ve 14 yaş ve üzerindeki adolesanlar:
CLODİFEN günde 3-4 defa derinin etkilenen bölgesine yavaşça ovmak suretiyle uygulanır. Gerekli olan miktar ağrılı yerin genişliğine bağlıdır. Örneğin: 0,4-0,8 gram CLODİFEN yaklaşık olarak 400-800 cm lik bir alanı tedavi etmek için yeterlidir.
CLODİFEN, diğer CLODİFEN dozaj formalarına yardımcı olarak da kullanılabilir.
Uygulama sıklığı ve süresi
Tedavi süresi endikasyona ve elde edilen cevaba bağlıdır. Doktor tarafından farklı bir kullanım önerilmediğinde, yumuşak doku incinmelerinde ya da yumuşak doku romatizmasında 14 günden, artrit ağrısında 21 günden fazla kullanılmamalıdır.
Doktor değerlendirmesi olmadan 7 günden fazla kullanılmamalıdır.
3. gün sonunda iyileşmeye katkısı olmazsa, hastadan doktora bilgi vermesi istenmelidir.
Uygulama şekli
Derinin etkilenen bölgesine yavaşça ovmak suretiyle uygulanır. Uygulamadan sonra eller yıkanmalıdır (parmak eklemlerinin artrozunun tedavisinde kullanıldığı durumlar hariç).
Giyinmeden önce uygulama yapılan bölgenin kuruması için birkaç dakika beklenmelidir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Böbrek ve karaciğer yetmezliği olan hastalar için Bölüm 4.4e bakınız.
Pediyatrik popülasyon:
CLODİFENin içeriğindeki diklofenakın 14 yaşın altındaki çocuklarda kullanımı ile ilgili yeterli veri bulunmadığı için, bu hasta grubunda kullanımı önerilmemektedir.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlılarda CLODİFENin yetişkin dozları kullanılabilir.
CLODİFEN, diklofenaka veya içerdiği yardımcı maddelerden (bkz. 6.1) herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.
CLODİFEN ayrıca, asetil şali silik asit veya ibuprofen gibi diğer non-steroidal antiinflamatuvar ilaçlar ile astım atağı, ürtiker veya akut rinit gibi reaksiyonlar veren hastalarda kontrendikedir.
Hamileliğin 3. trimesterinde kontrendikedir.
Emziren annelerde meme bölgesine uygulanması kontrendikedir.
CLODİFEN sadece zedelenmemiş ve sağlıklı deri üzerine uygulanmalıdır (açık yaralara sürülmemelidir). Gözle ve mukoz membranlarla temas ettirilmemelidir.
Hastalar, fotosensitivite reaksiyonlarını azaltmak için aşırı güneş ışığına maruz kalmamaları konusunda uyarılmalıdırlar.
Döküntülerin görülmesi halinde tedavi durdurulmalıdır.
CLODİFEN kapatıcı olmayan bandajlarla kullanılabilir; ancak hava geçirmeyen kapatıcı bandajlar kullanılmamalıdır.
Sistemik yan etkilerin artışına neden olabileceğinden NSAI ilaçlarla birlikte kullanılacaksa dikkatli olunmalıdır.
Nadir vakalarda, topikal olarak uygulanan antiinflamatuvar ürünlerin kullanılmasıyla böbrek fonksiyonlarının etkilenmesi gibi sistemik yan etkiler bildirilmiştir.
CLODİFEN %5 jel, nispeten büyük bir cilt yüzeyine (örn; 600 cm Tik vücut yüzeyinden daha fazla) ve uzun bir süre boyunca (örn; 4 haftadan daha fazla) uygulandığında, CLODİFEN %5 jel uygulaması ile ilişkili istenmeyen etkilerin (örn; aşırı duyarlılık, astım ve renal istenmeyen etki potansiyeli) gözlenme olasılığı göz ardı edilemez.
Topikal diklofenak kullanımı ile izole vakalar bildirildiğinden CLODİFEN %5 jel, peptik ülseri, hepatik veya renal yetmezliği ya da kanama eğilimi ya da iltihaplı bağırsak hastalığı olan hastalarda çok dikkatli kullanılmalıdır.
Bronşiyal astım ya da alerjik hastalığı olan/olmuş olan kişilerde bronkospazm görülebilir.
Yaşlı hastalarda yan etkilerin ortaya çıkma eğilimi daha yüksek olduğu için NSAI ilaçlar bu kişilerde dikkatli kullanılmalıdır.
CLODİFEN Jel propilen glikol içerdiğinden ciltte iritasyona neden olabilir.
CLODİFEN Jel içeriğinde metil parahidroksibenzoat içermektedir. Bu durum alerjik reaksiyonlara (muhtemelen gecikmiş) sebebiyet verebilir.
Jelin topikal uygulamasını takiben sistemik diklofenak absorbsiyonu çok düşük olduğundan herhangi bir etkileşim gözlenmesi beklenmez (bkz. bölüm 4.8).
Asetilsalisilik asit ve diğer NSAI ilaçlar ile birlikte kullanımı advers etkilerin ortaya çıkışında artışa neden olabilir (bkz. bölüm 4.4).
Genel tavsiye:
Gebelik kategorisi: B/D (3.trimesterde)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
CLODİFENin gebe kalmayı planlayan kadınlarda kullanılması önerilmemektedir.
Gebelik dönemi
CLODİFENin gebelik döneminde kullanılması önerilmemektedir. Özellikle gebeliğin 3. trimesteri sırasında diklofenak, rahmin normal gelişiminin engellenmesi ve/veya ductus arteriosusun erken kapanması olasılıkları nedeniyle kontrendikedir.
CLODİFEN %5 jel, kesinlikle gerekli olmadıkça gebeliğin birinci ve ikinci trimesterinde kullanılmamalıdır. Eğer CLODİFEN %5 jelin gebe kalmaya çalışan ya da gebeliğin birinci veya ikinci trimesterindeki bir kadın tarafından kullanılması gerekirse, doz mümkün olduğunca düşük tutulmalıdır ve mümkün olduğunca kısa süreli tedavi uygulanmalıdır.
Gebeliğin üçüncü trimesterinde prostaglandin sentez inhibitörlerine maruz kalan fetusta aşağıdakiler gözlenebilir:
Kardiyopulmoner toksisite (ductus arteriosusun erken kapanması ve pulmoner hipertansiyon dahil)
Oligohidramniyos ile böbrek yetmezliğine neden olabilen böbrek fonksiyon bozukluğu
Gebeliğin son döneminde annede ve yeni doğan bebekte aşağıdakiler gözlenebilir:
Çok düşük dozlarda bile kanama zamanında ve kanı sulandırma etkisinde uzama
Uterus kasılmalarının inhibisyonuna neden olarak gecikmiş ya da uzamış doğum
Bu nedenle, diklofenak gebeliğin üçüncü üç aylık döneminde kontrendikedir.
Laktasyon dönemi
Topikal diklofenakın anne sütü ile atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Bu nedenle CLODİFENin emzirme döneminde kullanılması önerilmemektedir. Eğer kullanılmasını gerektiren bir durum varsa geniş alanlara veya göğüslere uygulanmamalı ve uzun süre ile kullanılmamalıdır (bkz. bölüm 4.4).
Üreme yeteneği / Fertilite
Klinik öncesi güvenlilik çalışmalarında diklofenakın fertilite üzerinde etkili olmadığı görülmüştür (bkz. bölüm 5.3).
CLODİFENin araç ve makine kullanımı üzerinde etkisi yoktur.
Şu terimler ve sıklık dereceleri kullanılmıştır:
Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1.000 ila < 1/100); Seyrek (> 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Çok seyrek: Püstüler ürtiker
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Aşırı hassasiyet reaksiyonları (ürtiker dahil), anjiyoödem
Solunum sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Astım
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın: Ürtiker, egzema, eritem, dermatit (kontakt dermatit dahil), kaşıntı
Seyrek: Büllöz dermatit
Çok seyrek: Fotosensitivite reaksiyonu
Bilinmiyor: Uygulanan bölgede cilt kuruluğu, yanma hissi
Diklofenak topikal olarak uygulandığında sistemik yan etkilerin görülme olasılığı, oral diklofenak tedavisinde görülen yan etkilerin sıklığından daha azdır. Bununla beraber, CLODİFEN, oldukça geniş deri alanlarına ve uzunca bir süre uygulandığında sistemik yan etki olasılığı bertaraf edilemez. Bu şekilde uygulama düşünüldüğünde CLODİFENin oral formlarının kısa ürün bilgisine başvurulmalıdır.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)ne bildirmeleri gerekmektedir, (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: O 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
Diklofenakın topikal uygulama ile sistemik absorbsiyonu çok düşük olduğundan aşırı doz-görülmesi beklenmez.
CLODİFENin kaza ile yutulması (45 glık bir tüp 2250 mg diklofenak sodyuma eşdeğerdir) sonucu beklenen yan etkiler CLODİFEN Tabletin aşırı dozu ile gözlenen istenmeyen etkilere benzerdir. Yanlış kullanım veya kaza ile aşırı doz alımı (örneğin çocuklarda) nedeni ile belirgin sistemik yan etkilerin görülmesi durumunda, non-steroidal antiinflamatuvar ilaçlar (NSAID) ile zehirlenme tedavisinde uygulanan genel önlemler uygulanmalıdır. Özellikle ilacın kazara oral yolla alımından sonra kısa bir süre geçmiş ise, gastrik dekontaminasyon ve aktif kömür ile tedavi düşünülebilir.
Farmakoterapötik grup: Topikal kullanılan non-steroidal antiinflamatuvar preparatları ATC Kodu: M02AA15
CLODİFEN haricen kullanım için formüle edilmiş antiinflamatuvar, analjezik bir üründür. Beyaz, yağsız krem ciltten kolayca emilir. Sulu-alkolik baz sakinleştirici ve serinletici bir etki sağlar.
Etki mekanizması:
Diklofenakın, prostaglandin biyosentezini inhibe edici etkisi, etki mekanizmasının önemli bir parçası olarak kabul edilmektedir.
Travmatik veya romatizmal kaynaklı enflamasyonda, CLODİFENin ağrıyı dindirdiği, ödemi azalttığı ve normal fonksiyonlara dönüş süresini kısalttığı gösterilmiştir.
Genel Özellikler
Emilim:
Deriden emilen diklofenak miktarı, CLODİFENin uygulandığı cilt ve tedavi alanına temas süresi ile orantılı olup toplam uygulanan doz ve derinin hidrasyonuna da bağlıdır.
500 cm lik bir alana 0,5 g CLODIFEN topikal uygulamasından sonra, diklofenak dozunun yaklaşık % 6sı emilir. 10 saatlik oklüzyon, emilen diklofenak miktarının 3 katma çıkmasını sağlar.
Dağılım:
CLODİFEN el ve diz eklemlerine lokal olarak uygulandıktan sonra, plazma, sinoviyal doku ve sinoviyal sıvıdaki diklofenak seviyeleri ölçülebilir. CLODİFEN topikal uygulamasından sonra elde edilen en yüksek diklofenak plazma konsantrasyonları CLODİFEN Tablete göre yaklaşık 20 kat daha düşüktür.
Diklofenak başlıca albümin (% 99,4) olmak üzere serum proteinlerine % 99,7 oranında bağlanır. Biyotransformasvon:
Diklofenakın biyotransformasyonu, kısmen esas molekülün glukuronidasyonu, fakat esas olarak, çoğu glukuronid konjugatları halinde atılan, çeşitli fenolik metabolitlerin elde edildiği, tek veya multipl hidroksilasyon yolu ile olur. Bu fenolik metabolitlerin ikisi, diklofenaka kıyasla çok az da olsa, biyolojik olarak aktiftir.
Eliminasvon:
Diklofenakın plazmadan total sistemik klerensi 263±56 ml/dk. (ortalama değer ± standart sapma)dır. Plazma terminal yarı ömrü 1-2 saattir. İki aktif metabolit de dahil olmak üzere metabolitlerin dördü de 1-3 saatlik kısa bir yarılanma ömrüne sahiptir. Diğer bir metabolit 3-hidroksi-4-metoksi diklofenak uzun bir yanlanma ömrüne sahip olmakla birlikte hemen hemen inaktiftir. Diklofenak ve metabolitleri başlıca idrarla atılır.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliği olan hastalarda diklofenak veya metabolitlerinin birikmesi beklenmez. Diklofenakın kinetiği ve metabolizması kronik hepatit veya dekompanse olmayan siroz hastalannda, karaciğer hastalığı olmayan hastalar ile aynıdır.
Diklofenak, akut ve tekrarlayan doz toksisite çalışmalan ile genotoksisite, mutajenite ve karsinojenite çalışmalanndan elde edilen klinik öncesi verilerde, amaçlanan terapötik dozlarda, insanlar için herhangi bir tehlike oluşturmamıştır.
Fareler, sıçanlar ve tavşanlarda teratojenik etki gözlenmemiştir. Diklofenakın sıçan ebeveynlerinin fertilitesi üzerinde bir etkisi olmamıştır. Yavrunun doğum öncesi veya doğum sonrası gelişimi üzerinde etkisi yoktur.
Topikal diklofenakın çeşitli çalışmalar sonucunda fototoksisiteye neden olduğuna dair herhangi bir bulgu tanımlanmamıştır.
Hidroksietil selüloz Propilen glikol Etanol % 96
Metil parahidroksibenzoat Saf su
Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır.
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel uyarılar
25°Cnin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Jel, içinde epoksi kaplı alüminyum tüplere doldurulur. Tüpler membran ile sıvanır ve polipropilen vidalı kapaklarla kapatılır.
Her karton kutu, 1 adet kullanma talimatı ve 1 adet 45 glık tüp içerir.
Özel bir gereklilik yoktur.
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği ve Ambalaj Atıkların Kontrolü Yönetmeliklerine uygun olarak imha edilmelidir.