Kullanma Talimatı | Nedir Ne İçin Kullanılır |
Nasıl Kullanılır | Yan Etkileri |
Eş Değerleri | Dikkat Edilmesi Gerekenler |
Kısa Ürün Bilgisi | Prospektus |
AURORİX® 300 mg film kaplı tablet
Bir film kaplı tablet Etkin madde:
Moklobemid 300.00 m
Laktoz 26.50 mg
Sodyum nişasta glikolat 25.00 mg
Yardımcı maddeler için 6.1.e bakınız.
Oval silindirik, bikonveks, beyaz ile sarımsı- beyaz arası renkli, kokusuz, bir yüzü çentikli, bir yüzü DEVA 300 baskılı film kaplı tabletler
Pozoloj i/uygulama sıklığı ve süresi:
Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde;
Majör depresyon:
Moklobemid için önerilen doz aralığı, genellikle iki ya da üç doza bölünerek uygulanan 300-600 mg/gündür. Başlangıç dozu günde 300 mgdır ve ağır depresyonda 600 mg/güne kadar yükseltilebilir. Biyoyararlılık bu süre içinde arttığı için, doz tedavinin İlk haftası bitene dek artınlmamalıdır ( Bkz. 5.2. Farmakokinetik özellikler). İlacın etkinliğinin tayini için tedaviye en az 4-6 hafta devam edilmelidir.
Sosyal Fobi:
Önerilen Aurorix dozu, iki doza bölünerek verilen 600 mg/gündür. Tedaviye 300 mg/gün ile başlanmalı, 4. gün 600 mg/güne çıkarılmalıdır, İlacın etkinliğini saptayabilmek için, 600 mg/günlük dozla tedaviye 8-12 hafta süreyle devam edilmelidir. Sosyal fobi kronik bir tablo olabilir ve bu nedenle yanıt veren hastalarda tedaviye devam etmek uygun olabilir. Uzun süreli araştırmaların sonuçlan, Aurorixin etkinliğinin uzun süreli tedavide korunduğunu ortaya koymaktadır. İleri tedaviye gereksinim olup olmadığını belirlemek için hastalar düzenli aralıklarla yeniden değerlendirilmelidir.
Uygulama şekli:
Aurorix tabletler ağız yoluyla alınmaktadır.
Doz yemeklerden sonra alınmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Böbrek fonksiyonlan azalmış hastalarda moklobemid dozunun özel olarak ayarlanması gerekmez, ancak dikkatli kullanılmalıdır.
Pediyatrik popülasyon: Çocuklarda, ilacın etkisi üzerine klinik deneyim yetersiz olduğundan, Aurorix pediatride kullanılmamalıdır.
* Moklobemide veya ilacın herhangi bir bileşenine karşı bilinen hipersensitivitesi olan hastalarda kullanımı
* Akut konfiizyonel durumlar
* Çocuklarda, ilacın etkisi üzerine klinik deneyim yetersiz olduğundan, Aurorix pediatride kullanılmamalıdır.
* Sempatomimetiklerle birlikte kullanılmamalıdır.
Diğer antidepresanlarda olduğu gibi şizofrenik ya da şizoafektif psikozlu depresif hastalarda kullanıldığında, şizofrenik semptomlarda artma görülebilir. Bu tür hastalarda, mümkünse, uzun etkili nöroleptiklerle tedavi sürdürülmelidir.
Genel olarak Aurorix tedavisi sırasında özel diyet kısıtlamaları gerekmemektedir. Bazı hastalarda tiramine aşın duyarlılık görülebileceğinden, tüm hastalara yüksek miktarda tiramin içeren besinlerden aşın miktarda yememeleri belirtilmelidir.
İntihar düşünceleri, kendine zarar verme ve intihara teşebbüsün (intihar benzeri olaylar) Aurorixin tavsiye edildiği durumlar ile ilişkili olduğu bilinmektedir, ancak antidepresanlar ile tedavi edilen hastalarda bu tür olaylann gözlenmesi riskinde bir artış olma ihtimali de göz ardı edilemez.
Antidepresan tedavide bilindiği gibi, intihar eğilimi olan hastalar dikkatle izlenmelidir.
Depresyon, intihar düşünceleri ve kendine zarar verme ve intihar davranışlannm (intihar ile ilişkili olaylar) ortaya çıkma riskinde artış ile ilişkilidir. Bu risk anlamlı derecede remisyon gerçekleşene kadar sürecektir. Bu iyileşme tedavinin ilk birkaç haftasında veya daha uzun süre boyunca elde edilemeyebileceğinden, hastalar iyileşme görülene kadar dikkatli şekilde takip edilmelidir. Klinik deneyimler intihar riskinin iyileşmenin erken evrelerinde artabileceğini göstermektedir.
Aurorixin reçete edildiği diğer psikiyatrik durumlar da intiharla ilişkili olaylar riskindeki artışla ilişkili olabilir. Buna ek olarak, bu durumlar majör depresif bozukluk ile komorbid olarak da gözlenebilir. Bu açıdan, başka psikiyatrik bozukluğu bulunan hastalan tedavi ederken, majör depresif bozukluğu olan hastaları tedavi ederken alınan tedbirlerin aynıları alınmalıdır.
İntihar ile ilişkili olaylar öyküsü olan veya tedavinin başlatılmasından önce önemli derecede intihar düşüncesi taşıyan hastalann intihara yönelik düşünceleri veya intihara teşebbüs etmeleri riski daha büyük olduğundan tedavi sırasında dikkatli şekilde takip edilmeleri gereklidir. Psikiyatrik rahatsızlıkları olan erişkin hastalarda antidepresan ilaçlann kullanıldığı plasebo kontrollü klinik çalışmalann meta analizi, 25 yaşın altındaki plasebo alan hastalara kıyasla antidepresanlarla tedavi edilen hastalarda intihar davranışının gözlenme riskinin daha yüksek olduğunu göstermiştir, özellikle de yüksek risk altında olan hastalann tedavinin erken evrelerinde doz değişimlerini takiben yakından gözlem altında tutulması gereklidir.
Duyarlı kişilerde aşın duyarlılık reaksiyonları gelişebilir. Semptom olarak döküntü ve ödem görülebilir.
Teorik farmakolojik yaklaşım, MAO inhibitörlerinin tirotoksikoz ve feokromositoma hastalannda bir hipertansif krize neden olabileceği şeklindedir. Söz konusu hasta grubunda moklobemid kullanımı konusundaki deneyim kısıtlı olduğundan, moklobemid kullanımına karar verirken dikkatli olunmalıdır.
Genellikle yaşlı hastalarda ve muhtemelen uygunsuz antidiüretik hormon salgılanması nedeniyle hiponatremi gelişebilir.
Moklobemid ile öksürük, soğuk algınlığı ilaçlan İçeriğinde olabilen dekstrometorfanm birlikte kullanılmamalıdır (Bkz. 4.5.Dİğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).
Aşın heyecanlı veya ajite olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Bipolar rahatsızlığı olan hastalarda manik epizotlan tetikleyebılir.
Antidepresan ilaçlann özellikle çocuklar ve 24 yaşma kadar olan gençlerdeki kullanımlarının, intihar düşünce ya da davranışlanm arttırma olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle özellikle tedavinin başlangıcı ve ilk aylannda, ilaç dozunun arttın İma/azaltılma ya da kesilme dönemlerinde hastanın gösterebileceği huzursuzluk, aşın hareketlilik gibi beklenmedik davranış değişiklikleri ya da intihar olasılığı gibi nedenlerle hastanın gerek ailesi gerekse tedavi edicilerce yakından izlenmesi gereklidir. Çocuklarda, ilacın etkisi üzerine klinik deneyim yetersiz olduğundan, Aurorix pediyatride kullanılmamalıdır.
Aurorix tabletlerin her biri 148.00 mg laktoz içermektedir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glukoz galaktoz-malabsorpsiyon problemi olan hastalann bu ilacı kullanmamalan gerekir.
- Aurorixin selejilin ile kullanılması kontrendikedir.
- Moklobemid opiatlann etkilerini artınr. Bundan dolayı, bu ilaçlann dozlannın ayarlanması gerekebilir. Petidin ile birlikte kullanımı önerilmemektedir.
- Aurorixin selektif ve reversibl etkisinden dolayı tiramin ile etkileşme olasılığı azdır ve yapılan farmakolojik çalışmalar etkileşmenin kısa süreli olduğunu kanıtlamıştır (Bkz. 4.4 Özel kullamm uyanlan ve önlemleri). Moklobemid yemeklerden sonra alındığında, presör etki potansiyasyonu çok düşük olmakta, hatta hiç görülmemektedir.
- Sistemik uygulanan moklobemid ile birlikte uygulandığında, sempatomimetik ajanlann farmakolojik etkileri artabilir ve uzayabilir. Aurorix kullanan hastalarda, aym zamanda serotonini artıran başka ilaçlann, özellikle tekrarlanan İlaç kombinasyonlan şeklinde kullanılması durumunda, dikkatli olmak gerekmektedir. Bu durum özellikle klomipramin için geçerlidir. Bunun en önemli nedeni, İzole vakalarda hipertermi, konfüzyon, hiperrefleksı ve miyokloni gibi serotoneıjik hiperaktiviteye işaret eden bir belirti ve bulgu kombinasyonu ile karşılaşılmış olmasıdır. Söz konusu kombine semptomlar ile karşılaşıldığında, hastanın bir hekim tarafından yakından takibi (gerektiğinde hastaneye yatınlarak) ve uygun tedaviye başlanması gerekmektedir.
- Aurorix ve dekstrometorfanın birlikte kullanılması sonucunda ciddi merkezi sinir sistemi reaksiyonlannın gözlendiği izole vakalar bildirilmiştir. Öksürük ve soğuk algınlığı ilaçlan dekstrometorfan içerebildiğinden, bu ilaçlar doktora danışılmadan kullanılmamalı ve
- Karbamazepin: Olası bir etkileşim konusunda herhangi bir bilgi bulunmadığından, karbamazepinle birlikte verilmemesi tercih edilmelidir.
- Asetilkolinesteraz inhibitörleri ile santral düzeyde etkileşme olabilir.
- Alkol ile birlikte alınması önerilmez.
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: B
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Moklobemid için, gebeliklerde manız kalmaya ilişkin klinik veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedi r.
Gebelik dönemi
Gebelik sırasında emniyeti ile ilgili yeterli bilgi bulunmamaktadır. Bu nedenle, ilacın gebelik süresince olabilecek yaran ile fetus için oluşabilecek riskler tartılmalıdır.
Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.
Laktasyon dönemi
Çok yaygın (>1/10); yaygm (>1/100 ila <1/10); yaygm olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Metabolizma ve beslenme hastalıkları Çok seyrek: Hiponatremi Psikiyatrik hastalıkları
Bilinmiyor: Uyku bozukluğu, ajitasyon, anksiyete. Konfüzyon gözlenen izole vakalar olmuştur, bunlar tedavinin durdurulmasıyla süratle düzelmiştir.
Sinir sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Baş dönmesi, baş ağrısı, parestezi, tremor
Göz hastalıkları
Bilinmiyor: Görme bozuklukları
Kardiyak hastalıkları
Bilinmiyor: Taşikardi, hipotansiyon
Vasküler hastalıkları
Bilinmiyor: Ateş basması, ödem
Gastrointestinal hastalıkları
Bilinmiyor: Ağız kuruluğu, gastrointestinal şikayetler
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Bilinmiyor: Kızarıklık, kaşıntı, ürtiker gibi deri reaksiyonlan Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları Bilinmiyor: iritabilite Araştırmalar
Bilinmiyor: Klinik sekelle ilişkisi bulunmayan ve düşük insidansda, karaciğer enzimlerinde artış söz konusudur.
Tek başına moklobemidin doz aşımı, genellikle hafif ve geri dönüşümlü MSS belirtileri ve gastrointestinal iritasyona yol açmaktadır. Tedavi, hayati fonksiyonlann desteklenmesine dayalı olmalıdır. Diğer antidepresanlarda olduğu gibi moklobemid için de, birden fazla ilaçla doz aşımı (örneğin, MSS üzerinde etkili diğer ilaçlarla birlikte) yaşamı tehdit edici olabilir. Dolayısıyla bu vakalar uygun tedavinin gerçekleştirilebilmesi için hastaneye yatırılmalı ve yakından takip edilmelidir.
Farmakoterapötik grup: Selektif, reversibl M AO (Tip-A) İnhibitörleri (RİMAlar)
ATC kodu: N06AG02
Genel özellikler
Emilim:
Moklobemid, ağız yoluyla verildikten sonra mide-barsak kanalından tamamen emilerek portal dolaşıma geçer. Pik plazma konsantrasyonlarına, genellikle uygulamadan sonraki bir saat içinde erişilir. Karaciğerdeki ilk geçiş metabolizması, ilacın sistemik olarak kullanılabilir bölümünü (biyoyararhlık), doza-bağımlı şekilde azaltır. Ancak, uygulamanın ilk haftasında metabolik yolların doyması nedeniyle (300-600 mg/gün), daha sonra tam oral biyoyararlılığa ulaşılır. Tekrarlanan moklobemid dozlan sonrasında, tedavinin ilk haftasında plazma konsantrasyonlan artar ve daha sonra stabilize olur. Günlük doz artınldığında, kararlı durum konsantrasyonlarında, dozdaki artışla orantılı olandan daha yüksek bir artış gözlenir.
Dağılım:
Moklobemid lipofıliktir. Dağılım hacmi (VS5) yaklaşık 1.0 1/kgdır. İlacın, başlıca albümin olmak üzere, plazma proteinlerine bağlanma oranı düşüktür (%50). Anne sütüne son derece düşük miktarlarda geçmektedir.
Bivotransformajıvon:
İlaç atılmadan önce hemen hemen tamamen metabolize olur. Metabolizma, çoğunlukla oksidatif reaksiyonlar yoluyla morfolin molekülünün birbirine benzer parçalan üzerinde olur. Aktif metabolitler, sistemik dolaşımda çok düşük konsantrasyonlarda bulunmuştur. Plazmada bulunan başlıca metabolitler laktam ve N-oksit türevleridir. Moklobemidin, kısmen polimorfik izoenzimler CYP2C19 ve CYP2D6 tarafından metabolize olduğu gösterilmiştir. Bu nedenle genetik ya da ilaç kullanımına bağlı olarak (örn. metabolik inhibitörler) metabolizma kusuru söz konusu olan bireylerde, ilacın metabolizması etkilenebilir. Bu etkilerin önemini saptamaya yönelik olarak gerçekleştirilen iki çalışmada, çok sayıda alternatif metabolik yol bulunması nedeniyle, söz konusu etkilerin terapötik açıdan önemsiz olduğu ve doz ayarlamalannı gerektirmediği ortaya konmuştur.
Eliminasyon:
Moklobemid metabolik proseslerle hızla atılır. Total klirensi yaklaşık 20-50 l/saattir. Tekrarlanan doz kullanımında (300 mg bid), ortalama eliminasyon yan-ömrü yaklaşık 3 saattir ve hastalann büyük bölümünde 2 ile 4 saat arasında değişir. Dozun %1den azı böbreklerden değişmemiş olarak atılır. Metabolitler de aynı şekilde böbreklerden atılır.
Doğrusallık/ Do&rusal olmayan durum:
200 mga kadar olan dozlarda moklobemidin farmakokinetiği doğrusal Özellik göstermektedir. Daha yüksek dozlarda ise doğrusal olmayan farmakokinetik gözlenmiştir. 400-1200 mg doz aralığında, maksimum plazma konsantrasyonlan artar ve klerens ise dozla orantısız biçimde azalır.
Hastalardaki karekteristik özellikler
Yaslı hastalar:
Yaşlılarda emilim ve dağılım parametreleri değişmemektedir.
Böbrek fonksivonlan zayıflamış hastalar:
Böbrek yetmezliği moklobemidin eliminasyon özelliklerini değiştirmemektedir.
Karaciğer fonksivonlan zayıflamış hastalar:
İlerlemiş karaciğer yetmezliğinde
Yoktur.
Çekirdek:
Laktoz
Mısır Nişastası Povidon
Sodyum Nişasta Glikolat Magnezyum Stearat Film kaplamada:
Hidroksipropilmetilselüloz Etilselüloz dispersiyonu Polietilen glikol 6000 TaJk
Geçerli değildir.
Tıbbi atıkların kontrolü yönetmeliği ve Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü yönetmelikleri ne uygun olarak imha edilmelidir.