ATOKSILIN 1000 MG 16 TABLET

İlaç Bilgileri
Amoksisilin Trihidrat
J01CA04
54,60 TL
8699717010031
Beyaz Reçete
B  

Kısa Ürün Bilgisi

1.   BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

ATOKSİLİN 1000 mg Tablet

2.   KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

Etkin madde

Amoksisilin trihidrat                     1206 mg           60,3 mg

(1000 mg Amoksisiline eşdeğer)

(Eksez Doz (%5))

*: 871 mikrogram/miligram potens üzerinden hesaplanmıştır.

Yardımcı maddeler için 6.1.’e bakınız.

 

3.   FARMASÖTİK FORMU

Tablet

Hafif krem renkte bir yüzünde kırılma çizgisi bulunan oblong şeklinde tabletler görünümündedir. Tablet iki eşit parçaya bölünebilir.


  • 4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    • 4.1. Terapötik endikasyonlar

      ATOKSİLİN 1000 mg tablet, yetişkinlerde ve çocuklarda aşağıdaki enfeksiyonların tedavisinde endikedir:

      • • Akut bakteriyel sinüzit

      • • Akut otitis media

      • • Akut streptokokkal tonsillit ve farenjit

      • • Akut kronik bronşit alevlenmesi

      • • Toplum kaynaklı zatürree

      • •  Akut sistit

      • • Gebelikte asemptomatik bakterimi

      • • Akut piyelonefrit

      • •  Tifo ve paratifoid ateş

      • •  Selülit ile yayılan diş apsesi

      • • Prostetik eklem enfeksiyonları

      • • Peptik (duodenal ve gastrik) ülser hastalığında

      • • Helicobacter pylori eradikasyonu.

      • • Lyme hastalığı

      ATOKSİLİN de endokardit profilaksisi için endikedir.

      Antibakteriyel ajanların uygun kullanımı konusundaki resmi kılavuza dikkat edilmelidir.

      • 4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

        Pozoloji:

        Tek bir enfeksiyonu tedavi etmek için kullanılacak ATOKSİLİN dozu seçilirken aşağıdakiler hesaba katılmalıdır:

        • • Beklenen patojenler ve antibakteriyel ajanlara olan muhtemel duyarlılıklar

        • • Enfeksiyonun şiddeti ve bölgesi

        • • Hastanın yaşı, ağırlığı ve böbrek fonksiyonu (aşağıda gösterildiği gibi).

        Tedavi süresi, enfeksiyon tipi ve hastanın cevabı ile belirlenmeli ve genellikle mümkün olduğunca kısa olmalıdır. Bazı enfeksiyonlar uzun süreli tedavi gerektirir.

        Yetişkinler ve çocuklar>40 kg:

        Endikasyon *

        Doz*

        Akut bakteriyel sinüzit

        Her 8 saatte bir 250 mg ila 500 mg veya her 12 saatte bir 750 mg ila 1000 mg

        Ciddi enfeksiyonlar için her 8 saatte bir 750 mg ila 1000 mg

        Gebelikte asemptomatik bakterimi

        Akut piyelonefrit

        Selülit ile yayılan diş apsesi

        Akut sistit

        Akut sistit bir gün için günde iki kez 3000 mg ile tedavi edilebilir.

        Akut otitis media

        Akut streptokokkal tonsillit ve farenjit Kronik bronşit akut alevlenmeler

        Her 8 saatte bir 500 mg, her 12 saatte bir 750 mg ila 1000 mg

        Ağır enfeksiyonlar için 10 gün boyunca her 8 saatte bir 750 mg ila 1000 mg

        Topluluk kökenli pnömoni

        Her 8 saatte bir 500 mg ila 1000 mg

        Tifo ve paratifo ateşi

        Her 8 saatte bir 500 mg ila 2000 mg

        Prostetik eklem enfeksiyonları

        Her 8 saatte bir 500 mg ila 1000 mg

        Endokarditin profilaksisi

        2000 mg oral yolla, tek doz prosedürden 30 ila 60 dakika önce

        Helicobacter pylori eradikasyonu

        Bir proton pompası inhibitörü (örn. omeprazol, lansoprazol)  ve  bir başka   antibiyotik   (örn.

        klaritromisin, metronidazol) ile birlikte ile 7 gün boyunca günde iki kez 750 mg ila 1000 mg.

        Lyme hastalığı

        Erken evre: 14 gün boyunca maksimum 4000 mg/gün’e kadar bölünmüş dozlar şeklinde her 8 saatte bir 500 mg ila 1000 mg (10 ila 21 gün)

        Geç evre (sistemik tutulum): 10 ila 30 gün boyunca maksimum 6000 mg/gün’e kadar bölünmüş dozlar şeklinde her 8 saatte bir 500 mg ila 2000 mg.

        * Her endikasyon için resmi tedavi kılavuzlarına dikkat edilmelidir.

        <40 kg ağırlığındaki çocuklar

        Çocuklar ATOKSİLİN tablet veya süspansiyon ile tedavi edilebilir.

        Altı aylıktan küçük çocuklar için ATOKSİLİN süspansiyon önerilir. 40 kg veya daha ağır olan çocuklara yetişkin dozu reçete edilmelidir.

        Önerilen dozlar:

        Endikasyon+

        Doz+

        Akut bakteriyel sinüzit

        Bölünmüş dozlar şeklinde 20 ila 90 mg/kg/gün*

        Akut otitis media

        Topluluk kökenli pnömoni

        Akut sistit

        Akut piyelonefrit

        Selülit ile yayılan diş apsesi

        Akut streptokokkal tonsillit ve farenjit

        Bölünmüş dozlar şeklinde 40 ila 90 mg/kg/gün *

        Tifo ve paratifo ateşi

        Üçe bölünmüş doz şeklinde 100 mg/kg/gün

        Endokarditin profilaksisi

        50 mg/kg oral yolla, tek doz prosedürden 30 ila

        60 dakika önce

        Lyme hastalığı

        Erken evre: 10 ila 21 gün boyunca üçe bölünmüş doz şeklinde 25 ila 50 mg/kg/gün.

        Geç evre (sistemik tutulum): 10 ila 30 gün boyunca üçe bölünmüş doz şeklinde 100 mg/kg/gün.

        +Her endikasyon için resmi tedavi kılavuzlarına dikkat edilmelidir.

        *İki kez günlük doz rejimleri sadece doz üst sınırda olduğunda dikkate alınmalıdır.

        Yaşlılarda

        Doz ayarlaması gerekli görülmemektedir.

        Böbrek yetmezliği

        GFR (ml / dak)

        Yetişkinler ve çocuklar > 40 kg

        Çocuklar <40 kg#

        30’dan büyük

        Ayarlama gerekmemektedir.

        Ayarlama gerekmemektedir.

        10 ila 30

        Günde iki kez maksimum 500 mg

        Günde iki kez 15 mg/kg verilir (günde iki kez maksimum 500 mg).

        10’dan az

        Maksimum 500 mg/gün.

        Günde bir kez 15 mg/kg verilir (maksimum 500 mg).

        #Olguların çoğunda parenteral tedavi tercih edilir.

        Hemodiyaliz alan hastalarda

        Amoksisilin, hemodiyaliz ile dolaşımdan çıkarılabilir.

         

        Hemodiyaliz

        Yetişkinler ve 40 kg üzeri çocuklar

        Her 24 saatte bir 500 mg

        Hemodiyalizden önce ek bir doz 500 mg verilmelidir. Dolaşımdaki ilaç seviyelerini düzeltmek için, hemodiyaliz sonrası 500 mg’lık başka bir doz uygulanmalıdır.

        40 kg’ın altındaki çocuklar

        Tek bir günlük doz olarak 15 mg/kg/gün şeklinde verilir (maksimum 500 mg).

        Hemodiyalizden önce ek bir doz 15 mg/kg verilmelidir. Dolaşımdaki   ilaç seviyelerini

        düzeltmek   için,   hemodiyaliz sonrası 15

        mg/kg’lık başka bir doz uygulanmalıdır.

        Periton diyalizi alan hastalarda

        Amoksisilin maksimum 500 mg/gün.

        Uygulama şekli

        ATOKSİLİN oral kullanım içindir.

        ATOKSİLİN absorbsiyonu gıda ile bozulmaz.

        ATOKSİLİN 1000 mg tablet, oral yoldan bir bardak su ile yutularak kullanılır.

        Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

        Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

        Böbrek yetmezliği:

        Hafif ve orta derecede böbrek yetmezliğinde doz azaltılması gerekmez. Kreatinin klerensi < 30 mL/dak altında olan şiddetli böbrek fonksiyon bozukluğuna sahip hastalarda yüksek dozlar kullanılmamalıdır. Kreatinin klerensi 10-30 mL/dak arasında olan hastalarda enfeksiyonun şiddetine bağlı olarak her 12 saatte bir 500 veya 250 mg dozlar kullanılmalıdır. 10 mL/dak altında kreatinin klerensine sahip hastalarda enfeksiyonun şiddetine göre 500 veya 250 mg dozlar her 24 saatte bir uygulanmalıdır.

        Hemodiyaliz hastaları, enfeksiyonun şiddetine göre her 24 saatte bir 500 veya 250 mg ATOKSİLİN kullanmalıdır. Diyaliz sırasında ve diyaliz bitiminde ek dozlar almaları gerekir.

        Böbrek yetmezliği olan, 40 kg altındaki pediyatrik hastalarda;

        Kreatinin klerensi (mL/dak)

        Doz

        Uygulama sıklığı

        10 - 30 mL/dak

        15 mg/kg

        günde iki kez (maksimum 500 mg, günde 2 kez)

        < 10 mL/dak

        15 mg/kg

        günde bir kez (maksimum 500 mg/gün)

        Karaciğer yetmezliği: Bu hastalar için özel bir uyarı bildirilmemiştir.

        Pediyatrik popülasyon

        Yukarıdaki şemada çocuklar için önerilen dozaj, vücut ağırlığı 40 kg’ın altında olanlar için uygundur. Vücut ağırlığı 40 kg ve üzerinde olan çocuklara erişkin dozları uygulanmalıdır.

        Yenidoğan ve küçük bebeklerde renal fonksiyonlar tam gelişmediğinden, amoksisilinin eliminasyonu gecikebilir. 3 aylıktan daha küçük bebeklerde amoksisilin dozu dikkatle ayarlanmalıdır. Bu yaş grubunda uygulanabilecek en yüksek ATOKSİLİN dozu, 30 mg/kg/gündür ve 12 saat ara ile iki eşit doza bölünerek uygulanır.

        Geriyatrik popülasyon:

        Genç ve yaşlı hastalar arasında bir yanıt farklılığı olmadığı görülmüştür. Ancak, yaşlı hastalarda böbrek fonksiyonlarında azalma olabileceği için bu açıdan daha hassas olunması gerekliliği unutulmamalıdır. Doz seçimi dikkatli yapılmalı ve böbrek fonksiyonları izlenmelidir.

        • 4.3. Kontrendikasyonlar

          ATOKSİLİN, amoksisiline, içerdiği yardımcı maddelerden herhangi birine ve penisiline aşırı duyarlılığı (Hypersensistivity) olanlarda kontrendikedir.

          Sefalosporinler gibi diğer beta-laktam antibiyotiklerle muhtemel çapraz duyarlılığa dikkat edilmelidir.

          • 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

            Aşırı duyarlılık reaksiyonları

            Herhangi bir penisilin antibiyotik ile tedaviye başlanmadan önce penisilinlere, sefalosporinlere veya diğer beta-laktam aj anlara karşı aşırı duyarlılık reaksiyonları konusunda dikkatli bir araştırma yapılmalıdır.

            Penisilin tedavisi alan hastalarda ciddi ve nadiren ölümcül aşırı duyarlılık reaksiyonları (anafilaktoid ve şiddetli kutanöz advers reaksiyonları içeren) bildirilmiştir. Bu reaksiyonların penisilin aşırı duyarlılık öyküsü olan kişilerde ve atopik kişilerde ortaya çıkması daha olasıdır. Alerjik bir reaksiyon oluşursa, amoksisilin tedavisi kesilmeli ve uygun alternatif tedavi başlatılmalıdır.

            Duyarlı olmayan mikroorganizmalar

            Amoksisilin, patojen daha önce belirlenmemişse ve duyarlı olduğu bilinmediği veya patojenin amoksisilin ile tedavi için uygun olacağı çok yüksek bir ihtimal olmadığı sürece, bazı enfeksiyon tiplerinin tedavisi için uygun değildir (bakınız Bölüm 5.1). Bu durum özellikle idrar yolu enfeksiyonları ve kulak, burun ve boğazda ciddi enfeksiyonları olan hastaların tedavisi düşünüldüğünde uygulanır.

            Konvülsiyonlar

            Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda veya yüksek doz alanlarda veya yatkınlaştırıcı faktörlere sahip hastalarda konvülsiyonlar görülebilir (örneğin, nöbet, tedavi edilen epilepsi veya meninjiyal hastalıkların öyküsü) (bakınız Bölüm 4.8).

            Böbrek yetmezliği

            Böbrek yetmezliği olan hastalarda, yetmezliğin derecesine bağlı olarak doz ayarlaması yapılmalıdır (bakınız Bölüm 4.2)

            Deri reaksiyonları

            Püstül ile ilişkili ateşli genelleşmiş bir eritem tedavisinin başlangıcında ortaya çıkan akut genelleşmiş ekzantemöz püstülozun bir belirtisi olabilir (AEGP, bakınız Bölüm 4.8). Bu reaksiyon amoksisilinin kesilmesini gerektirir ve herhangi bir sonraki uygulama kontrendikedir.

            Enfeksiyoz mononükleoz şüphesi varsa, amoksisilin kullanılmasının ardından morbilliform döküntü oluşumu bu durumla ilişkilendirildiğinden amoksisilin kullanımından kaçınılmalıdır.

            Jarisch-Herxheimer reaksiyonu

            Jarisch-Herxheimer reaksiyonu, Lyme hastalığının amoksisilin ile tedavisinin ardından görülmüştür (bakınız Bölüm 4.8). Bu durum amoksisilinin Lyme hastalığına neden olan bakteriler, Borrelia burgdorferi spiroketi, üzerindeki doğrudan bakterisidal aktivitesinden dolayı kaynaklanır. Hastalara, bunun Lyme hastalığının antibiyotik tedavisinin yaygın ve genellikle kendi kendini sınırlayan bir sonucu olduğu konusunda güvence verilmelidir.

            Duyarlı olmayan mikroorganizmaların aşırı büyümesi

            Uzun süreli kullanım nadiren duyarlı olmayan organizmalarda aşırı büyümeye neden olabilir. Neredeyse tüm antibakteriyel ajanlarla birlikte antibiyotikle ilişkili kolit bildirilmiştir ve hafiften hayatı tehdit edici şiddete kadar değişebilir (bakınız Bölüm 4.8). Bu nedenle, bu teşhisi, herhangi bir antibiyotik uygulaması sırasında veya sonrasında ishal ile başvuran hastalarda değerlendirmek önemlidir. Antibiyotikle ilişkili kolit ortaya çıkarsa, amoksisilin derhal kesilmeli, bir doktora danışılmalı ve uygun bir tedavi başlatılmalıdır. Anti-peristaltik tıbbi ürünler bu durumda kontrendikedir.

            Uzun süreli tedavi

            Uzun süreli tedavi sırasında böbrek, karaciğer ve hematopoetik fonksiyonların dahil olduğu organ sistemi fonksiyonlarının periyodik olarak değerlendirilmesi tavsiye edilmektedir. Yüksek karaciğer enzimleri ve kan sayımında değişiklikler bildirilmiştir (bakınız Bölüm 4.8).

            Antikoagülanlar

            Amoksisilin alan hastalarda nadiren protrombin süresinin uzaması bildirilmiştir. Antikoagülanlar eşzamanlı olarak reçete edildiğinde uygun izleme yapılmalıdır. İstenen antikoagülasyon seviyesini korumak için oral antikoagülan dozunda ayarlamalar gerekli olabilir (bakınız Bölüm 4.5 ve 4.8).

            Kristalüri

            İdrar çıkışı azalan hastalarda, özellikle parenteral tedavi ile nadiren kristalüri gözlenmiştir. Yüksek dozlarda amoksisilin uygulanması sırasında, amoksisilin kristalüri olasılığını azaltmak için yeterli sıvı alımını ve idrar çıkışını sürdürmek önerilir. Mesane kateterleri olan hastalarda düzenli açıklık kontrolü yapılmalıdır (bakınız Bölüm 4.8 ve 4.9). (bakınız Bölüm 4.9).

            Laboratuvar testi etkileşimleri

            Amoksisilin yüksek serum ve idrar seviyelerinin bazı laboratuar testlerini etkilemesi muhtemeldir. Amoksisilinin yüksek idrar konsantrasyonu nedeniyle, kimyasal yöntemlerle yanlış pozitif okumalar yaygındır.

            Amoksisilin tedavisi sırasında idrarda glikoz varlığı test edilirken, enzimatik glukoz oksidaz yöntemlerinin kullanılması önerilmektedir.

            Hamile kadınlarda amoksisilin varlığı östriol tahlil sonuçlarını bozabilir.

            Yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler

            Uyarı gerektiren yardımcı madde içermemektedir.

            • 4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

              Probenesid

              Eşzamanlı Probenesid kullanımı önerilmemektedir. Probenesid, amoksisilinin renal tübüler atılımını azaltır. Probenesidin eşzamanlı kullanımı, amoksisilinin daha yüksek ve daha uzun süreli kan düzeyleriyle sonuçlanır.

              Alloprinol

              Allopurinol ile amoksisilinin eşzamanlı kullanımı alerjik deri reaksiyonları riskini artırır.

              Tetrasiklinler

              Tetrasiklinler ve diğer bakteriostatik ilaçlar amoksisilinin bakterisadal etkisini engelleyebilir.

              Metotreksat

              Penisilinler metotreksatın atılımını azaltarak toksisitenin artmasına neden olabilir.

              Oral antikoagülanlar

              Oral antikoagülanlar ve penisilin antibiyotikleri, etkileşim raporları olmadan yaygın olarak kullanılmaktadır. Bununla birlikte, literatürde asenokumarol veya varfarin ile tedavi edilen ve amoksisilin verilen hastalarda uluslararası normalize oranın arttığı durumlar bulunmaktadır. Birlikte uygulama gerekliyse, protrombin zamanı veya uluslararası normalleştirilmiş oran, amoksisilin eklenmesi veya azaltılması ile dikkatle izlenmelidir. Ayrıca, oral antikoagülanların dozunda ayarlamalar gerekli olabilir (bakınız Bölüm 4.4 ve 4.8).

              Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

              Pediyatrik popülasyon:

              Çocuklar için önerilen dozaj, vücut ağırlığı 40 kg’ın altında olanlar için uygundur. Vücut ağırlığı 40 kg ve üzerinde olan çocuklara erişkin dozları uygulanmalıdır.

              Yenidoğan ve küçük bebeklerde renal fonksiyonlar tam gelişmediğinden, amoksisilinin eliminasyonu gecikebilir. 3 aylıktan daha küçük bebeklerde amoksisilin dozu dikkatle ayarlanmalıdır. Bu yaş grubunda uygulanabilecek en yüksek ATOKSİLİN dozu, 30 mg/kg/gündür ve 12 saat ara ile iki eşit doza bölünerek uygulanır.

              • 4.6. Gebelik ve laktasyon

                Genel tavsiye

                Gebelik kategorisi B’dir.

                Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Östrojen/progesteron içeren oral kontraseptiflerin etkisinde azalma meydana getirebileceğinden tedavi sırasında diğer etkili kontrol yöntemlerinin kullanılması da önerilebilir. (Bakınız bölüm 4.5)

                Gebelik dönemi

                Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir.

                Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.

                Fareler ve sıçanlarla yapılan çalışmalarda, insanlarda kullanılan dozun 10 kat yüksek dozlarıyla bile herhangi bir teratojenik etki saptanmamıştır. Gebe kadınlarda yapılmış yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar yoktur. Hayvanlardaki üreme çalışmaları her zaman insanlardaki cevabı tam olarak yansıtmayacağından gebelikte ancak açıkça gerekliyse kullanılmalıdır.

                Oral ampisilin sınıfı antibiyotikler doğum sırasında zayıf emilirler. Kobay çalışmalarında ampisilinin i.v. kullanımının uterus tonüsünde hafif bir azalmaya neden olduğu ve kontraksiyonların sıklığını azalttığı, ancak kontraksiyonların gücünü ve süresini hafifçe artırdığı gözlenmiştir. Amoksisilinin insanlarda doğum sırasında ani veya gecikmiş istenmeyen etkilere neden olup olmadığı veya forseps ya da diğer obstetrik girişim olasılığını ya da yeni doğanın resüsitasyon gereksinimini artırıp artırmadığı bilinmemektedir.

                Laktasyon dönemi

                Penisilinlerin insan sütüne geçtiği gösterilmiştir. Emziren annelerde amoksisilin kullanımı bebekte duyarlılığa yol açabilir. Emziren annelerde kullanıldığında dikkatli olunmalıdır. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da ATOKSİLİN tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına/ tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve ATOKSİLİN tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.

                Üreme yeteneği/Fertilite

                Hayvan çalışmalarında fertilite üzerinde olumsuz bir etkisi saptanmamıştır. İnsanlar üzerinde yeterli klinik çalışma bulunmamaktadır.

                • 4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

                  Araç ve makine kullanma kabiliyetine etkileri üzerine bir çalışma yapılmamıştır. Bununla birlikte, araç ve makine kullanma kabiliyetini etkileyebilecek istenmeyen etkiler (örneğin, alerjik reaksiyonlar, baş dönmesi, kasılmalar) oluşabilir (bakınız Bölüm 4.8).

                  • 4.8. İstenmeyen etkiler

                    Klinik denemeler ve pazarlama sonrası görülen gözlemlenen istenmeyen etkiler aşağıdaki sıklık derecelerine göre sıralanmıştır:

                    Çok yaygın ( > 1/10 ); yaygın ( > 1/100 ila < 1/10 ); yaygın olmayan ( > 1/1000 ila < 1/100 ); seyrek ( > 1/10.000 ila < 1/1000); çok seyrek ( < 1/10.000 ), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)

                    Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

                    Çok seyrek: Mukokütanöz kandidiyazis

                    Kan ve lenf sistemi hastalıkları

                    Çok seyrek: Geri dönüşümlü lökopeni (şiddetli nötropeni ya da agranülositozis içeren), geri dönüşümlü trombositopeni, hemolitik anemi, , kanama zamanı ve protrombin zamanında uzama (bakınız Bölüm 4.4.)

                    Bağışıklık sistemi hastalıkları

                    Çok seyrek: Anjiyonörotik ödem, anafilaksi, serum hastalığı ve aşırı duyarlı vasküliti içeren şiddetli alerjik reaksiyonlar

                    Bilinmiyor: Jarish-Herxheimer reaksiyonu

                    Sinir sistemi hastalıkları

                    Çok seyrek: Hiperkinezi, baş dönmesi, konvülsiyonlar (bakınız Bölüm 4.4).

                    Gastrointestinal hastalıklar

                    Klinik deneme bilgileri

                    Yaygın: Bulantı, diyare,

                    Yaygın olmayan: Kusma,

                    Pazarlama sonrası bilgiler

                    Çok seyrek: Antibiyotik ilişkili kolit (psödomembranöz kolit ve hemorajik koliti içeren, bakınız Bölüm 4.4), dilde siyah tüylü görünüm ve yüzeysel diş diskolorasyonu#

                    Hepato-bilier hastalıkları

                    Çok seyrek: Hepatit ve kolestatik sarılık, AST ve/veya ALT değerlerinde hafif artış

                    Deri ve derialtı doku hastalıkları

                    Klinik deneme bilgileri

                    Yaygın: Deri döküntüsü

                    Yaygın olmayan: Ürtiker ve kaşıntı

                    Pazarlama sonrası bilgiler

                    Çok seyrek: Eritema multiforme, Stevens-Johnson Sendromu, toksik epidermal nekrolizis, büllöz ve eksfolyatif dermatit, akut jeneralize ekzantematöz püstüloz. (AGEP) (bakınız Bölüm 4.4) ve eozinofili ve sistemik semptomların eşlik ettiği ilaç reaksiyonu (DRESS) gibi deri reaksiyonları

                    Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

                    Çok seyrek: interstisiyel nefrit, kristalüri (bakınız Bölüm 4.4 ve 4.9 doz aşımı)

                    *Bu etkilerin görülme sıklığı, Amoksisilin alan yaklaşık 6.000 erişkin ve pediatrik hastayı içeren klinik çalışmalardan elde edilmiştir.

                    #Yüzeysel diş diskolorasyonu çocuklarda bildirilmiştir. Genellikle diş fırçalama ile temizlenen diskolorasyın iyi ağız hijyeni ile önlenebilir.

                    Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

                    Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

                    • 4.9. Doz aşımı ve tedavisi

                      Doz aşımı belirti ve işaretleri

                      Gastrointestinal semptomlar (bulantı, kusma ve ishal gibi) ve sıvı ve elektrolit dengelerinin bozulması belirgin olabilir. Bazı durumlarda böbrek yetmezliğine yol açan amoksisilin kristalüri gözlenmiştir. Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda veya yüksek doz alanlarda konvülsiyonlar görülebilir (bakınız Bölüm 4.4 ve 4.8).

                      Zehirlenme tedavisi

                      Gastrointestinal semptomlar, su/elektrolit dengesine dikkat edilerek semptomatik olarak tedavi edilebilir.

                      Amoksisilin, hemodiyaliz yoluyla dolaşımdan uzaklaştırılabilir.


                      • 5.1. Farmakodinamik özellikler

                        Farmakoterapötik grup: Geniş spektrumlu penisilinler

                        ATC kodu: J01CA04

                        Etki mekanizması

                        Amoksisilin, bakteri hücre duvarının bir bütünleyici yapısal bileşeni olan peptidoglikanın biyosentetik yolunda bulunan bir veya daha fazla enzimi (genellikle penisilin bağlayan proteinler, PBP’ler olarak adlandırılır) inhibe eden yarı sentetik bir penisilindir (beta-laktam antibiyotik). Peptidoglikan sentezinin inhibisyonu, genellikle hücre parçalanması ve ölümü ile takip edilen hücre duvarının zayıflamasına yol açar.

                        Amoksisilin, dirençli bakteriler tarafından üretilen beta-laktamazlar tarafından degradasyona karşı hassastır ve bu nedenle sadece amoksisilin aktivitesi spektrumu, bu enzimleri üreten organizmaları içermez.

                        Farmakokinetik / Farmakodinamik etkileşimler

                        Minimum inhibitör konsantrasyonun (T>MIC) üzerindeki sürenin amoksisilin etkinliğinin ana belirleyicisi olduğu kabul edilir.

                        Direnç Mekanizması

                        Amoksisilin ana direnç mekanizmaları şunlardır:

                        • •    Bakteriyel beta-laktamazlar ile inaktivasyon.

                        • •    Antibakteriyel ajanın hedef için afinitesini azaltan PBP’lerin değiştirilmesi.

                        Bakterilerin veya akış pompası mekanizmalarının geçirmezliği, özellikle gram negatif bakterilerde bakteriyel dirence neden olabilir veya katkıda bulunabilir.

                        Sınır değeri

                        Amoksisilin için MIC sınır değeri, Avrupa Antimikrobiyal Duyarlılık Testleri Komitesi’nin (EUCAST) 5.0 versiyonuna göre verilmiştir.

                        Organizmalar

                        MIC sınır değeri (mg/

                        L)

                         

                        Duyarlı <

                        Dirençli >

                        Enterobakterler

                        81

                         

                        Stafilokok türleri

                        Not2

                        Not2

                        Enterococcus türleri3

                           

                        Streptococcus A, B, C ve G grupları

                        Not4

                        Not4

                        Streptococcus pneumoniae

                        Not5

                        Not5

                        Viridans gruıp streptokok

                        0.5

                         

                        Haemophilus influenzae

                        26

                        26

                        Moraxella catarrhalis

                        Not7

                        Not7

                        Neisseria meningitidis

                        0.125

                         

                        Clostridium difficile dışındaki gram pozitif anaerobikler

                           

                        Gram negatif anaerobikler8

                        0.5

                         

                        Helicobacter pylori

                        0.1259

                        0.1259

                        Pasteurella multocida

                           

                        Türlerle ilgili olmayan sınır değerler

                           

                        • 1 Yabani tip Enterobakterler, aminopenisilinlere duyarlı olarak kategorize edilir. Bazı ülkeler, yabani tip E. coli ve P. mirabilis izolatlarını ortada sınıflandırmayı tercih etmektedir. Bu durumda, MIC sınır değeri S < 0,5 mg / L kullanılır.

                        • 2 Çoğu stafilokok amoksisiline dirençli penisilinaz üretmektedir. Bazı istisnalar dışında metisilin dirençli izolatlar beta-laktam ajanlara karşı dirençlidir.

                        • 3 amoksisilin duyarlılığı ampisilinden çıkarılabilir.

                        • 4 Streptokok A, B, C ve G gruplarının penisilinlere duyarlılığı benzilpenisilin duyarlılığından çıkarılabilir.

                        • 5 Sınır değeri sadece menenjit dışı izolatlar ile ilgilidir. Ampisiline karşı orta düzeyde kategorize edilen izolatlar için amoksisilin ile tedaviden kaçınılmalıdır. Duyarlılık, ampisisilin MIC değerinden çıkarılabilir.

                        • 6 Sınır değerlerinde intravenöz uygulama esas alınmıştır. Beta-laktamaz pozitif izolatlar dirençli olarak bildirilmelidir.

                        • 7 Beta laktamaz üreticileri dirençli olarak bildirilmelidir.

                        • 8 Amoksisilin duyarlılığı benzilpenisilin duyarlılığından çıkarılabilir.

                        • 9 Sınır değerlerinde, yabani tipleri duyarlılığı azaltılmış olanlardan ayırt etmeyi sağlayan epidemiyolojik sınır değerler (ECOFFs) esas alınmıştır.

                        • 10 Türlerle ilgili olmayan sınır değerlerde günlük 3 veya 4 kez en az 0.5 g (1.5 - 2 g/gün) dozlar esas alınmıştır.

                        Direncin yaygınlığı, seçilen türler için coğrafi olarak ve zamanla değişebilir ve özellikle şiddetli enfeksiyonların tedavisinde, dirençle ilgili yerel bilgiler istenebilir. Yerel direnç prevalansı söz konusu olduğunda, ajanın en azından bazı enfeksiyon türlerinde yararlılığı olduğu düşünüldüğünde, uzman tavsiyesi alınmalıdır.

                        Mikroorganizmaların Amoksisiline karşı in vitro duyarlılığı

                        Genellikle Duyarlı Türler

                        Gram pozitif aeroblar

                        Enterococcus faecalis

                        Beta-hemolitik streptokoklar (A, B, C ve G grupları)

                        Listeria monocytogenes

                        Direnç Kazanması problem olabilecek türler

                        Gram negatif aerobler

                        Escherichia coli

                        Haemophilus influenzae

                        Helicobacter pylori

                        Proteus mirabilis

                        Salmonella typhi

                        Salmonella paratyphi

                        Pasteurella multocida

                        Gram pozitif aeroblar

                        Koagülaz negatif stafilokok

                        Staphylococcus aureus£

                        Streptococcus pneumoniae

                        Viridans grup streptokok

                        Gram pozitif anaeroblar

                        Clostridium türleri

                        Gram negatif anaeroblar

                        Fusobacterium türleri

                        Diğer

                        Borrelia burgdorferi

                        Kendiliğinden dirençli organizmalar

                        Gram pozitif aeroblar

                        Enterococcus faecium

                        Gram negatif aerobler

                        Acinetobacter türleri

                        Enterobacter türleri

                        Klebsiella türleri

                        Pseudomonas türleri

                        Gram negatif anaeroblar

                        Bacteroides türleri (Bacteriodes fragilis suşları dirençli olabilir)

                        Diğer

                        Chlamydia türleri

                        Mycoplasma türleri

                        Legionella türleri

                        t Edinilmiş direnç mekanizması yokluğunda doğal orta düzeyde duyarlılık

                        £ Neredeyse tüm S.aureus suşları penisilinaz üretimi nedeniyle amoksisiline karşı dirençlidir. Ayrıca metisiline dirençli tüm suşlar da amoksisiline dirençlidir.

                        • 5.2. Farmakokinetik özellikler

                          Emilim

                          Amoksisilin, fizyolojik pH’da sulu çözeltilerde tamamen ayrışır. Oral yoldan uygulandığında hızlıca ve iyi bir şekilde emilir. Oral uygulanmasının ardından, amoksisilin yaklaşık olarak %70 oranındabiyoyararlıdır. En yüksek plazma konsantrasyonuna ulaşma süresi (Tmaks) yaklaşık bir saattir.

                          Sağlıklı gönüllü gruplarına açlık durumunda günde üç kez 250 mg amoksisilin dozunun uygulandığı bir çalışmanın farmakokinetik sonuçları aşağıda sunulmuştur.

                          Cmaks

                          Tmaks*

                          EAA (0-24 sa)

                          T 1/2

                          (mcg/ml)

                          (saat)

                          (mcg.sa/ml)

                          (saat)

                          3.3. ± 1.12

                          1.5 (1.0 - 2.0)

                          26.7 ± 4.56

                          1.36 ± 0.56

                          * Medyan (aralık)

                          250 ila 3000 mg aralığında, biyoyararlanım doza oranla doğrusaldır (Cmaks ve EAA olarak ölçülür). Emilimi, aynı anda gıda alımından etkilenmez.

                          Amoksisilin eliminasyonunda hemodiyaliz kullanılabilir.

                          Dağılım

                          Toplam plazma amoksisilinin yaklaşık %18’i proteine bağlanır ve görünen dağılım hacmi yaklaşık 0.3 ila 0.4 l / kg’dır.

                          İntravenöz uygulamanın ardından, safra kesesinde, karın dokusunda, deri, yağ, kas dokularında, sinovyal ve periton sıvılarında, safra ve iltihapta amoksisilin bulunmuştur. Amoksisilinin, beyin omurilik sıvısına dağılımı yeterli değildir.

                          Hayvan çalışmalarından, ilaçtan kaynaklanan materyallerle önemli doku tutulumuna ilişkin kanıt yoktur. Amoksisilin, çoğu penisilin gibi, anne sütünde de tespit edilebilir (bakınız Bölüm 4.6).

                          Amoksisilin plasenta bariyerini geçtiği gösterilmiştir (bakınız Bölüm 4.6).

                          Biyotransformasyon

                          Amoksisilin, başlangıç dozunun yaklaşık %10-25’i oranında inaktif penisilloik asit şeklinde idrarla kısmen atılır.

                          Eliminasyon

                          Amoksisilinin ana eliminasyon yolu böbreklerdir.

                          Amoksisilin ortalama eliminasyon yarılanma ömrü yaklaşık bir saattir ve ortalama total klirens sağlıklı kişilerde yaklaşık 25 litre/saattir. Tek bir 250 mg veya 500 mg doz amoksisilin uygulanmasından sonraki ilk 6 saat boyunca, idrarda yaklaşık % 60 ila% 70 oranında amoksisilin değişikliğe uğramadan atılır. Çeşitli çalışmalarda 24 saatlik bir sürede amoksisilinin idrarla atılım miktarının % 50-85 olduğu bulunmuştur.

                          Eşzamanlı probenesid kullanımı amoksisilin atılımını geciktirmektedir (bakınız Bölüm 4.5).

                          Hastalardaki karakteristik özellikler

                          Yaş

                          Amoksisilinin eliminasyon yarılanma ömrü, 3 ay ila 2 yaş arası çocuklar ve daha büyük çocuklar ve yetişkinler için benzerdir. Bir haftalık çok küçük çocuklar için (erken doğmuş bebekler dahil), uygulama aralığı böbrek eliminasyon yolunun olgunlaşmamasına bağlı olarak ikiyi geçmemelidir. Yaşlı hastalarda böbrek fonksiyonlarında azalma görülme olasılığı daha fazla olduğundan, doz seçiminde dikkatli olunmalıdır ve böbrek fonksiyonunun izlenmesi yararlı olabilir.

                          Cinsiyet

                          Sağlıklı erkek ve kadınlara oral yoldan amoksisilin uygulanmasından sonra cinsiyetin amoksisilin farmakokinetiği üzerinde önemli bir etkisi görülmemiştir.

                          Böbrek yetmezliği

                          Böbrek işlevinin azalmasıyla doğru orantılı olarak amoksisilin total serum klerensi de azalır (bakınız Bölüm 4.2 ve 4.4).

                          Karaciğer yetmezliği

                          Karaciğer yetmezliği bulunan hastalarda doz dikkatle belirlenmeli ve karaciğer işlevleri düzenli aralıklarla izlenmelidir.

                          • 5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

                            Amoksisilinin karsinojenik potansiyelini değerlendirmek için uzun dönem çalışmalar yapılmamıştır. Tek başına amoksisilinin mutajenik potansiyeli de değerlendirilmemiştir. Amoksisilin klavulanatla yapılan testler sonucu elde edilen bilgiler mevcuttur. Amoksisilin klavulanat, bakteriyel mutasyon yönteminde ve maya gen dönüştürme yönteminde mutajenite göstermemiştir. Fare lenfoma yönteminde zayıf pozitif bulunmuştur. Fakat bu yöntemdeki artmış mutasyon sıklıkları hücrelerin hayatta kalımının azalmasıyla birliktedir. Amoksisilin klavulanat fare mikronukleus testinde ve farelerdeki dominant letal yönteminde negatif bulunmuştur. Potasyum klavulanat, tek başına Ames bakteriyel mutasyon yönteminde ve fare mikronukleus testinde değerlendirilmiş ve her iki yöntemde de negatif sonuçlar elde edilmiştir. Sıçanlarla yapılan multi-jenerasyon üreme çalışmalarında, 500 mg/kg’a kadar olan dozlarda (mg/m2 başına insan dozunun yaklaşık 3 katı) insan fertilite bozukluğu veya diğer üremeyle ilgili yan etkilere rastlanmamıştır.

                            6.   FARMASÖTİK ÖZELLİKLER

                            6.1. Yardımcı maddelerin listesi

                            Mikrokristalin selüloz

                            Mısır nişastası

                            Magnezyum stearat

                            • 6.2. Geçimsizlikler

                              Preparatın farmasötik açıdan herhangi bir geçimsizliği yoktur.

                              • 6.3. Raf ömrü

                                48 ay

                                • 6.4. Saklamaya yönelik özel uyarılar

                                25°C altındaki oda sıcaklığında ve kuru bir yerde saklayınız.

                                • 6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği

                                  16 tabletlik blister ambalajlarda

                                  • 6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.

ATOKSILIN 1000 MG 16 TABLET

Yan Etki Bildir