Kullanma Talimatı | Nedir Ne İçin Kullanılır |
Nasıl Kullanılır | Yan Etkileri |
Eş Değerleri | Dikkat Edilmesi Gerekenler |
Kısa Ürün Bilgisi | Prospektus |
ANTAX 750 mg oral toz içeren saşe
Her bir saşe, 750 mg lantanyuma eşdeğer 1624,8 mg lantanyum karbonat oktahidrat içerir.
Dekstrat hidrat (glukoz içeren)........................725.7 mg
Yardımcı maddeler için 6.1.e bakınız.
Oral Toz İçeren Saşe Beyaz renkli, akıcı granüler toz
ANTAX, hemodiyaliz veya sürekli ambulatuvar peritoneal diyaliz uygulanan kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda hiperfosfateminin kontrolü için fosfat bağlama ajanı olarak endikedir. ANTAX ayrıca, tek başına düşük fosfat diyetinin serum fosfat seviyelerini kontrol etmek için yetersiz olduğu, serum fosfat seviyesi >1,78 mmol/L olan ve diyaliz uygulanmayan kronik böbrek hastalığı olan yetişkin hastalarda endikedir.
Pozoloji / Uygulama sıklığı ve süresi Uygulama şekli:
ANTAX oral uygulama içindir.
ANTAX, az miktarda yumuşak yiyeceklerin içine karıştırılmalıdır ve hemen tüketilmelidir (15 dk. içinde). Saşe, kullanmadan hemen önce açılmalıdır. ANTAX yiyeceğe karıştırıldıktan sonra, bir sonraki kullanım için saklanmamalıdır. ANTAX çözünebilir değildir ve uygulama için sıvı içinde çözündürülmemelidir.
Yetişkinler ve Yaşlılar (65 yaş üstü)
ANTAX bölünmüş dozlar halinde yemekler ile birlikte veya yemeklerden hemen sonra alınmalıdır. Hastalar fosfat ve sıvı aliminin kontrolü için önerilen diyetlere uymalıdırlar.
ANTAX, yumuşak bir yiyecekle karıştırılmak üzere oral toz şeklinde sunulmaktadır, böylece ilave sıvı alımı ihtiyacı da önlenmektedir. Serum fosfat seviyeleri takip edilmelidir ve istenilen serum fosfat seviyesine ulaşılana kadar ANTAX dozu her 2-3 haftada bir ayarlanmalıdır. Daha sonra hasta düzenli olarak takip edilmelidir.
Sınırlı sayıda hasta ile yapılan klinik çalışmalarda maksimum doz 3750 mg olarak belirtilmiştir. Lantanyum tedavisine yanıt veren hastalar genellikle günlük 1500-3000 mglık lantanyum dozları ile istenilen serum fosfat seviyelerine ulaşırlar.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliğinin lantanyum farmakokinetiği üzerine olan etkisi değerlendirilmemiştir. Etki mekanizması ve karaciğerden metabolize olmaması nedeniyle karaciğer yetmezliğinde doz ayarlaması yapılmamalıdır, fakat hastalar dikkatli takip edilmelidir (bkz. bölüm 4.4 ve 5.2).
Pediyatrik popülasyon:
Lantanyumun 18 yaşın altındaki hastalarda güvenliliği ve etkililiği belirlenmemiştir (bkz. bölüm 4.4).
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda herhangi bir doz ayarlaması önerilmemektedir.
Lantanyum karbonat oktahidrata veya bileşimindeki yardımcı maddelerden (6.1) herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olanlarda ve hipofosfatemi durumunda kontrendikedir.
Lantanyum ile yapılan hayvan çalışmalarında lantanyumun dokuda biriktiği gözlenmiştir. Lantanyum ile tedavi edilen 105 hastanın (bazı hastalar 4,5 yıla kadar tedavi edilmiştir) kemik biyopsisinde lantanyum seviyesinin zamanla arttığı belirtilmiştir (bkz. bölüm 5.1). Lantanyumun diğer insan dokularında birikimi ile ilgili klinik veri mevcut değildir.
Klinik çalışmalarda lantanyumun 2 yıldan uzun süre kullanımı ile ilgili bilgi sınırlıdır. Ancak 6 yıla kadar lantanyum alan gönüllerde tedavinin yarar/risk profilinde herhangi bir değişiklik görülmemiştir.
Lantanyum ile ilişkili, bazılarında ameliyat veya hastane yatış gerektiren, gastrointestinal obstrüksiyon, ileus, subileus ve gastrointestinal perforasyon vakaları bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.8).
Gastrointestinal obstrüksiyon, ileus, subileus ve perforasyona yatkın tüm hastalarda dikkatli olunmalıdır; örneğin, gastrointestinal anatomisi değişmiş olanlar (örn. divertiküler hastalık, peritonit, gastrointestinal cerrahi öyküsü, gastrointestinal kanser ve gastrointestinal ülserasyon), hipomotilite bozuklukları olanlar (örn. kabızlık, diyabetik gastroparezi). Lantanyum ile yapılan klinik çalışmalara akut peptik ülseri, ülseratif koliti, Crohn hastalığı veya bağırsak tıkanması olan hastalar dahil edilmemiştir.
Böbrek yetmezliği olan hastalarda hipokalsemi gelişebilir. ANTAX kalsiyum içermez. Bu nedenle bu hastaların serum kalsiyum seviyeleri düzenli olarak takip edilmeli ve hastalara uygun takviyeler verilmelidir.
Lantanyum karaciğer enzimleri ile metabolize olmaz fakat safra yoluyla atılma olasılığı yüksektir. Safra akışının belirgin oranda azalmasına neden olan durumlar lantanyumun daha yavaş elimine olması ile ilişkili olabilir ve bu durumlar plazma lantanyum seviyelerinin ve lantanyumun dokuda birikiminin artması ile sonuçlanabilir (bkz. bölüm 5.2 ve 5.3). Emilen lantanyum başlıca karaciğerden elimine olduğundan dolayı, karaciğer fonksiyon testlerinin izlenmesi önerilmektedir.
Lantanyumun çocuklarda ve adolesanlarda etkililiği ve güvenliliği belirlenmemiştir. Bu nedenle çocuklarda ve adolesanlarda kullanılması önerilmez (bkz bölüm 4.2).
Eğer hastada hipofosfatemi gelişirse ANTAX kullanımı kesilmelidir.
Lantanyum karbonat alan hastaların karın röntgeninde, görüntüleme ajanına özgü radyoopak görünüme rastalanabilir.
Nadir kalıtımsal galaktoz intolerans problemi (örneğin glukoz - galaktoz malabsorsiyonu) olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
Lantanyum karbonat gastrik pHyi artırabilir. Antasitler ile etkileştiği bilinen bileşikler (örn, klorokin, hidroksiklorokin ve ketokonazol) ANTAX alınmasından 2 saat önce veya sonrasına kadar alınmamalıdır.
Sağlıklı gönüllülerde lantanyumun sitrat ile birlikte uygulanması sonucu emilimi ve farmakokinetiği etkilenmemiştir.
Klinik çalışmalarda yağda çözünebilen vitaminler A, D, E ve Knın serum seviyeleri lantanyum uygulanmasından etkilenmemiştir.
İnsan gönüllü çalışmaları lantanyum ile digoksin, varfarin veya metoprolol uygulanmasının bu ilaçların farmakokinetik profillerinde klinik olarak anlamlı değişikliklere neden olmadığını göstermiştir.
Simüle edilmiş gastrik sıvıda lantanyum karbonat; varfarin, digoksin, furosemid, fenitoin, metoprolol veya enalapril ile çözünmeyen kompleksler oluşturmamıştır. Bu durum lantanyumun bu ilaçlann emilimini etkileme potansiyelinin düşük olduğunu gösterir.
Fakat lantanyumun, tetrasiklin ve doksisiklin gibi ilaçlar ile etkileşimi teorik olarak mümkündür ve bu ilaçlar ANTAX alınmasından 2 saat önce veya sonrasına kadar alınmamalıdır.
Sağlık gönüllülerde yapılan tek doz çalışmada, lantanyum ile birlikte alındığında oral siprofloksasin biyoyararlammınm yaklaşık % 50 azaldığı gözlenmiştir. Oral floksasin içeren ürünlerin ANTAX uygulandıktan en az 2 saat önce veya 4 saat sonra alınması önerilir.
Fosfat bağlayıcıların (lantanyum dahil) levotiroksinin emilimini azalttığı gösterilmiştir. Bu nedenle, tiroid hormon replasman tedavisi ANTAX alınmasından 2 saat önce veya sonrasına kadar alınmamalıdır. Tiroid hormon replasman tedavisi ile ANTAX alan hastalarda TSH seviyelerinin yakından takibi önerilir.
Lantanyum karbonat sitokrom P450 için bir substrat değildir ve in vitro olarak insan sitokrom P450 izoenzimleri; CYP1A2, CYP2D6, CYP3A4, CYP2C9 veya CYP2C19un aktivitesini belirgin derecede inhibe etmez.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler mevcut değildir.
Pediyatrik popülasyon
Pediyatrik popülasyona ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması tespit edilmemiştir.
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
ANTAXın çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar ve doğum kontrolü üzerine olan etkisi bilinmemektedir.
Gebelik dönemi
ANTAXın gebelik sırasında kullanımı önerilmemektedir.
Lantanyumun gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Sıçanlarda yapılan bir çalışmada üreme fötotoksisitesi (yavrunun doğum sonrası gözünü geç açması ve seksüel maturasyon) ve yüksek dozlarda yavru ağırlıklarında azalma gözlenmiştir (bkz. bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Laktasyon dönemi
Lantanyumun insan sütüne atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Lantanyumun süt ile atılımı hayvanlar üzerinde çalışılmamıştır.
Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da ANTAXın tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına/tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve ANTAX tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
Lantanyumun insan fertilitesi üzerindeki etkisi hakkında herhangi bir çalışma yoktur.
Sıçan toksikoloji çalışmalarında lantanyum karbonatın fertilite üzerinde olumsuz bir etkisi olmamıştır.
Lantanyum sersemliğe ve baş dönmesine neden olabilir ve araç ve makine kullanma yeteneğini bozabilir.
Lantanyumun hastalarda kullanımının güvenilirliği, bir takım klinik çalışmalarda incelenmiştir. Baş ağrısı ve aleıjik cilt reaksiyonları haricinde en yaygın bildirilen istenmeyen etkiler gastrointestinal kaynaklıdır; bunlar lantanyumun yemekler ile alınmasıyla en aza indirilir ve genel olarak devam eden tedavi ile azalır (bkz. bölüm 4.2).
İstenmeyen etkilerin görülme sıklığı aşağıdaki gibi derecelendirilmiştir: Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Yaygın olmayan: Gastroenterit, larenjit
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Eozinofıli
Endokrin hastalıkları
Yaygın olmayan: Hiperparatiroidizm
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Yaygın: Hipokalsemi
Yaygın olmayan: Hiperkalsemi, hiperglisemi, hiperfosfatemi, hipofosfatemi, anoreksi, iştah artışı
Sinir sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Baş ağrısı
Yaygın olmayan: Sersemlik, tat almada değişiklik
Kulak ve içkulak hastalıkları
Yaygın olmayan: Baş dönmesi
Gastrointestinal hastalıklar*
Çok yaygın: Abdominal ağrı, diyare, bulantı, kusma Yaygın: Konstipasyon, dispepsi, mide gazında artış
Yaygın olmayan: İleus, subileus, intestinal obstrüksyon, Geğirme, sindirim güçlüğü, irritabl bağırsak sendromu, ağız kuruluğu, özofajit, stomatit, gevşek dışkı, diş bozuklukları, gastrointestinal bozukluklar (başka bir şekilde tanımlanmamış)
Seyrek: İntestinal perforasyon
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın olmayan: Alopesi, terlemede artış
Kas-iskelet, bağ dokusu ve kemik hastalıkları
Yaygın olmayan: Artralji, miyalji, osteoporoz
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın olmayan: Asteni, göğüs ağrısı, yorgunluk, malazi, periferal ödem, ağrı, susuzluk Araştırmalar
Yaygın olmayan: Kan alüminyum düzeyinde artış, gamma-glutamil transferaz düzeyinde artış, hepatik transaminaz düzeyinde artış, artmış alkali fosfataz, kilo kaybı
* Sağlıklı gönüllülerle yapılan bir klinik çalışmada, gastrointestinal advers olay insidansı, lantanyumun oral toz formülasyon uygulamasında (13 kişi, % 18,3), çiğneme tabletine göre daha fazlaydı (4 kişi, % 6,6)
Pazarlama sonrası deneyim: Lantanyumun pazarlama sonrası kullanımı sırasında alerjik cilt reaksiyonları (deri döküntüleri, ürtiker ve prurit dahil) bildirilmiştir, bunlar lantanyum karbonat tedavisi ile yakın zamansal ilişki gösterir. Klinik çalışamalar sonucunda aleıjik cilt reaksiyonları hem lantanyum gruplarında hem de plasebo ile aktif tedavinin karşılaştırıldığı gruplarda çok yaygın (> 1/10) sıklıkta görülmüştür.
Bildirilen birkaç ilave izole reaksiyon olmasına rağmen, bu reaksiyonların hiçbiri bu hasta popülasyonunda beklenmeyen olarak değerlendirilmemiştir.
Geçici QT değişiklikleri gözlemlenmiştir fakat bunlar kardiyak advers olayların artışı ile ilişkili değildir.
Şüpheli advers reakiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: O 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
Bildirilen doz aşımı vakası yoktur. Faz I çalışmaları sırasında sağlıklı gönüllülere uygulanan en yüksek günlük lantanyum dozu 3 gün verilen 4718 mgdir. Advers etkiler hafıf-orta şiddettedir ve bulantı ve baş ağrısını içerir.
Farmakoterapötik grup: Hiperkalemi ve hiperfosfatemi tedavisi için ilaçlar ATC kodu: V03AE03
ANTAX, lantanyum karbonat oktahidrat içerir. Lantanyum karbonat oktahidratın fosfat bağlayıcı olarak aktivitesi, besinlerle alınan fosfat için midenin asit ortamında karbonat tuzundan salınan lantanyum iyonlarının yüksek afınitesine bağımlıdır. Oluşan çözünmeyen lantanyum fosfat, fosfatın gastrointestinal kanaldan emilimini azaltır.
3 gün boyunca, günde 3 kez oral toz veya çiğneme tableti şeklinde lantanyum uygulanan sağlıklı gönüllülerde, üriner fosfat atılımına göre lantanyum oral toz ve çiğneme tableti formları, farmakodinamik açıdan eşit bulunmuştur.
Çiğneme tableti ile yapılan çalışmalardan elde edilen bilgiler
İdame hemodiyaliz veya sürekli ambulatuvar peritoneal diyaliz uygulanan kronik böbrek yetmezliği olan 1130 hasta ile iki tane faz II ve iki tane faz III çalışma yapılmıştır. Bu üç çalışma plasebo kontrollü (1 sabit doz ve 2 titre edilmiş doz) olarak yürütülmüştür. Çalışmalardan birinde aktif komparatör olarak kalsiyum karbonat kullanılmıştır. Bu çalışmalar sırasında 1016 hasta lantanyum karbonat, 267 hasta kalsiyum karbonat ve 176 hasta plasebo almıştır.
İki plasebo-kontrollü randomize çalışmaya daha önce alınan fosfat bağlayıcılardan arınmış diyaliz hastalan dahil edilmiştir. Birinci çalışmada 1,3 ve 1,8 mmol/L arasındaki (2250 mg/güne kadar olan dozlar) serum fosfat seviyesine veya ikinci çalışmada <1,8 mmol/Llik (3000 mg/güne kadar olan dozlar) serum fosfat seviyesine ulaşmak için lantanyum karbonatm titrasyonundan sonra hastalar idame tedavi olarak lantanyum karbonat veya plasebo alacak şekilde randomize edilmişlerdir. 4 hafta süren randomize plasebo-kontrollü faz sonrasında serum fosfat konsantrasyonu her iki çalışmada, lantanyum karbonat tedavisi alan hastalara kıyasla plasebo grubunda 0,5-0,6 mmol/Lye yükselmiştir. Plasebo alan hastaların % 23üne kıyasla lantanyum karbonat alan hastaların % 61 i tedaviye yanıt vermeyi sürdürmüştür.
Aktif karşılaştırma çalışması serum fosfat seviyelerinin kalsiyum karbonat alan hastaların % 57sine kıyasla lantanyum alan hastaların % 51 inde, 5 hafta titrasyon periyodu sonunda 1,8 mmol/riik hedef seviyelere indiğini göstermiştir. 25. haftada serum fosfat seviyeleri kontrol altında olan randomize edilmiş hastaların yüzdesinin her iki grupta benzer olduğu görülmüştür (lantanyum alan hastaların % 29u ve kalsiyum karbonat alan hastaların % 30u). Ortalama serum fosfat seviyeleri her iki tedavi grubunda benzer miktarda azalmıştır.
Diğer uzun-süreli ilave çalışmalar en az 2 yıl devam eden lantanyum karbonat uygulanmasını takiben bazı hastalarda fosfat azalmasının devam ettiğini göstermiştir.
Karşılaştırmalı çalışmalarda kalsiyum bazlı bağlayıcıları alan hastaların % 20,2sine kıyasla lantanyum karbonat alan hastaların % 0,4ünde hiperkalsemi bildirilmiştir. Serum paratiroid hormon konsantrasyonları hastanın serum kalsiyum, fosfat ve vitamin D seviyelerine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Lantanyum karbonat, serum paratiroid hormon düzeyleri üzerinde doğrudan etki göstermemiştir.
Uzun süreli kemik çalışmalarında, zaman ile kontrol popülasyonunun kemik lantanyum konsantrasyonlarında artma eğilimi gözlemlenmiştir. 24. ayda başlangıç konsantrasyonu 3 kat artarak 53 mcg/kga ulaşmıştır.
Lantanyum karbonat ile tedavi edilen hastalarda, medyan kemik lantanyum konsantrasyonu lantanyum karbonat tedavisinin ilk 12 ayında 1328 mcg/kga kadar (122-5513 mcg/kg aralığında) artmıştır. 18. ve 24. ayda medyan ve aralık konsantrasyonlarının 12. ay ile benzer olduğu belirtilmiştir. 54. ayda medyan konsantrasyonun 4246 mcg/kg (1673-9792 mcg /kg aralığında) olduğu gözlenmiştir.
Bir çalışmada lantanyum karbonat ya da kalsiyum karbonat alacak şekilde randomize olan hastaların ve ikinci çalışmada lantanyum karbonat ya da alternatif tedavi alacak şekilde randomize olan hastaların kemik biyopsilerinde (başlangıçta ve birinci veya ikinci yılda) gruplar arasında mineralizasyon defekti gelişiminde hiç bir farklılık gözlenmemiştir.
Genel özellikler
Lantanyum ve besinlerden alınan fosfor, mide lümeninde ve ince bağırsağın üst kısmında birbirine bağlandığı için lantanyumun terapötik etkililiği plazmadaki lantanyum seviyelerine bağlı değildir.
Lantanyum doğada bulunmaktadır. Lantanyum karbonat hidrat tedavisi almamış kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda yapılan Faz III klinik çalışmalarda, arkaplan lantanyum seviyelerinin ölçümü, plazmada <0,05 ila 0,90 ng / mL ve kemik biyopsi örneklerinde <0,006 ila 1,0 mcg / g konsantrasyonlarında bulunduğunu göstermiştir.
Emilim
Oral toz veya çiğneme tableti formunda lantanyumun 3 gün boyunca günde 3 kez sağlıklı gönüllülere uygulanması sonucunda, lantanyuma sistemik maruziyetin (EAAo-is ve Cmaxa göre) oral toz uygulamasını takiben çiğneme tabletine göre yaklaşık %30 daha fazla ve daha değişken olduğu görülmüştür. Çiğneme tableti verileri ile karşılaştırıldığında, oral toz uygulamasından sonraki sistemik maruziyet, mutlak biyoyararlanım (<%0,002) ile tutarlıdır.
Çiğneme tableti ile yapılan çalışmalardan elde edilen bilgiler
Lantanyum karbonatın suda çözünürlüğü azdır (pH 7,5de < 0,01 mg/mL) ve oral uygulamayı takiben az miktarda emilir. İnsanlarda mutlak biyoyararianımı <% 0,002 olarak belirlenmiştir.
Sağlıklı gönüllülerde 250 - 1000 mg oral tek doz lantanyum uygulandıktan sonra, çözünürlüğe bağlı emilim ile uyumlu bir şekilde plazma EAA ve Cmaks değerleri dozun bir fonksiyonu olarak orantısaldan daha düşük bir artış göstermiştir.
Sağlıklı gönüllülerde plazma eliminasyon yanlanma ömrü 36 saat olarak belirtilmiştir.
10 gün süresince günde 3 defa 1000 mg lantanyum verilen diyaliz uygulanan hastalarda ortalama (± sd) doruk plazma konsantrasyonunun 1,06 (±1,04) ng/mL, ve ortalama EAASOnun 31,1 (±40,5) ng.saat/mL olduğu gözlenmiştir. 2 yıla kadar lantanyum karbonat alan 1707 diyaliz uygulanan hastanın kan seviyelerinin düzenli takibi sonucu, bu süre içerisinde lantanyum konsantrasyonlarında hiç bir artış olmadığı görülmüştür.
Dağılım
Lantanyum, lantanyum karbonatın tekrarlanan oral uygulamasından sonra insanlarda veya hayvanlarda plazmada birikmemiştir. Az miktarda emilen lantanyum plazma proteinlerine yaygın olarak bağlanır (>%99,7) ve hayvan çalışmalarında mezentirik lenf nodları dahil kemik, karaciğer ve gastrointestinal kanal gibi sistemik dokulara yaygın olarak dağılmıştır. Uzun süreli hayvan çalışmalarında gastrointestinal kanal, kemik ve karaciğer dahil çeşitli dokulardaki lantanyum konsantrasyonlarının zamanla plazma konsantrasyonundan birkaç kat daha fazla olduğu görülmüştür. Lantanyum bazı dokularda kararlı-durum seviyesine erişmiştir (örn., karaciğer). Gastrointestinal kanalda seviyeler tedavi süresince artmıştır. Tedavinin kesilmesinden sonra dokulardaki lantanyum seviyelerinin değişimi dokular arasında değişiklik göstermiştir. Dozlamanın kesilmesinden sonra 6 aydan daha uzun bir süre boyunca dokularda yüksek oranda lantanyum kalmıştır (medyan % tutulan; kemikte <% 100 (sıçan) ve <%87 (köpek), karaciğerde <%6 (sıçan) ve <%82 (köpek)). Lantanyum karbonatın yüksek oral dozları ile uzun-süreli hayvan çalışmalarında lantanyumun dokularda birikimi ile ilişkili hiç bir advers etki görülmemiştir (bkz. bölüm 5.3) (Lantanyum içeren fosfat bağlayıcılara karşı kalsiyum içeren fosfat bağlayıcılar ile bir yıl süren tedavi sonrasında diyaliz uygulanan hastalardan alınan kemik biyopsilerinde lantanyum konsantrasyonlarındaki değişiklikler ile ilgili bilgi için bölüm 5.1e bakınız).
Bivotransformasvon
Lantanyum metabolize olmaz. Karaciğer yetmezliği ile kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda çalışmalar yürütülmemiştir. Faz III klinik çalışmaya katıldığında daha önceden karaciğer yetmezliği mevcut olan hastalar 2 yıla kadar lantanyum tedavisi gördükten sonra, hastalarda plazma lantanyum maruziyetinde artışa veya karaciğer fonksiyonunun kötüleşmesine dair herhangi bir kanıt gözlenmemiştir.
Eliminasvon
Lantanyum başlıca feçes yoluyla atılır, sağlıklı gönüllülerde dozun sadece yaklaşık % 0,00003 li idrar ile atılmıştır (renal klerens yaklaşık 1 mL/dak, toplam plazma klerensinin <% T sini temsil eder).
Hayvanlara intravenöz lantanyum uygulaması sonrasında, hem safra ile hem de bağırsak duvarı boyunca direkt transfer ile başlıca feçes yoluyla atılmıştır (dozun % 74ü). Böbreklerle atılım minör atılım yoludur
Doğrusallık / Doğrusal olmayan durum:
Veri yoktur.
Klinik öncesi veriler, geleneksel güvenlik farmakolojisi, tekrarlanan doz toksisitesi, doğurganlık veya genotoksisite çalışmalarına dayanarak insanlar için özel bir tehlike olmadığını ortaya koymaktadır.
Lantanyum karbonat, güvenilirlik farmakoloji çalışmasında sıçanda gastrik asiditeyi azaltmıştır.
Gestasyonunun 6. gününden post partumun 20. güne kadar yüksek dozlarda lantanyum karbonat uygulanan sıçanlarda matemal etkiler görülmemiştir fakat yavru ağırlığında azalma ve bazı gelişimsel işaretlerde (yavrunun gözünün açılması ve vajinal açılma) gecikmeler görülmüştür. Gestasyon sırasında lantanyum karbonatm yüksek dozlarının uygulandığı tavşanlarda azalmış maternal gıda alımı ve vücut ağırlığı artışı ile maternal toksisite, artmış pre- ve post- implamantasyon kayıpları ve azalmış yavru ağırlıkları gözlemlenmiştir.
Lantanyum karbonat fare ve sıçanlarda karsinojenik değildir. Farede, yüksek-doz grubunda (1500 mg/kg/gün) gastrik glandular adenomlarda artış görülmüştür. Farede neoplastik yanıt spontan patolojik mide değişikliklerinin alevlenmesi ile ilişkili olarak değerlendirilmiştir ve klinik anlamı çok düşüktür.
Hayvanlardaki çalışmalar lantanyumun başlıca gastrointestinal kanal, mezentrik lenf nodları, karaciğer ve kemik dokularında birikimini göstermiştir (bkz. bölüm 5.2). Ancak, sağlıklı hayvanların yaşamı boyunca yapılan çalışmalar lantanyum kullanımının insanlar için zararlı olduğunu göstermez. Spesifik immünotoksisite çalışmaları gerçekleştirilmemiştir.
Dekstrat hidrat Kolloidal silikon dioksit Magnezyum stearat
Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır.
24 ay
25°Cnin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
ANTAX, PET film/Alüminyum folyo/PET fılm/PE film saşe ile ambalajlanmıştır.
Her biri 10 saşe içeren 3 kutunun bulunduğu 30 saşelik kutu ve her biri 10 saşe içeren 9 kutunun bulunduğu 90 saşelik kutu olarak takdim edilmektedir.
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği ve Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliklerine uygun olarak imha edilmelidir.