ALOFIN 1 MG FILM KAPLI TABLET ( 28 FILM KAPLI TABLET)

İlaç Bilgileri
Finasterid
D11AX10
644,17 TL
8699828090526
Beyaz Reçete
X  

Kısa Ürün Bilgisi

1.   BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

ALOFİN 1 mg film tablet

2.   KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

Etkin madde

1 mg

110.3 mg 7.5 mg 0.375 mg

Finasterid

Yardımcı maddeler

Laktoz monohidrat Kroskarmeloz sodyum Sodyum lauril sülfat

Yardımcı maddeler için 6.1.’e bakınız.

 

3.   FARMASÖTİK FORMU

Film kaplı tablet.

Açık kahve-taba renkli yuvarlak film kaplı tablet.

 

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

4.1. Terapötik endikasyonlar

ALOFİN, erkek tipi saç dökülmesi (androgenetik alopesi) olan erkeklerde saç büyümesini artırmada ve daha fazla saç dökülmesini önlemede endikedir.

ALOFİN’in kadınlarda (bkz. bölüm 4.6.) veya çocuklarda kullanım endikasyonu yoktur. SADECE ERKEKLERDE KULLANILIR.

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

 Pozoloji:

ALOFİN için önerilen doz, günde bir tablettir.

Tedavinin    yeterliliği    ve süresi sürekli olarak doktor tarafından

değerlendirilmelidir.

Dozunun arttırılmasının faydayı arttırdığı yönünde kanıt yoktur.

Uygulama sıklığı ve süresi:

Genel olarak, daha fazla saç dökülmesinin önlenmesinin gözlenmesi için 3-6 ay her gün kullanım gerekmektedir. Yarar sağlamak için sürekli kullanım önerilir. Tedavinin bırakılması etkinin 6 ay içerisinde geri, 9-12 ay içinde başlangıç seviyesine dönüşümüne yol açar.

Uygulama şekli:

ALOFİN sadece ağızdan kullanım içindir.

ALOFİN, yemeklerle birlikte veya öğünler arasında, bütün olarak yeterli miktar su ile yutularak alınır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek/ Karaciğer yetmezliği:

Diyalize girmeyen böbrek bozukluğu olan hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur. Karaciğer fonksiyon anormallikleri görülen hastalarda ALOFİN uygulandığında dikkatli olunmalıdır.

Pediyatrik popülasyon:

ALOFİN pediyatrik hastalarda endike değildir. Çocuklarda kullanılmamalıdır.

18 yaşın altındaki çocuklarda finasteridin etkinlik veya güvenliliğini gösteren hiçbir veri yoktur.

Geriyatrik popülasyon:

ALOFİN ile yapılan klinik etkililik çalışmaları 65 yaş ve üstü gönüllüleri içermemektedir. Finasterid 5 mg’ın farmakokinetik verileri yaşlılarda doz ayarlaması yapılması gerekmediğini göstermektedir. Ancak geriyatrik hastalarda etkililik henüz belirlenmemiştir.

4.3. Kontrendikasyonlar

Finasterid ve ilacın içerdiği maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık Gebelikte (bkz. bölüm 4.6.)

Gebe olma ihtimali bulunan kadınlarda

Çocuklarda, adolesanlarda ve kadınlarda kullanımı kontrendikedir.

ALOFİN benign prostat hiperplazisi veya başka herhangi bir bozukluk için Proscar (finasterid 5 mg) veya başka bir 5-alfa redüktaz inhibitörü alan erkekler tarafından kullanılmamalıdır.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

ALOFİN pediyatrik hastalarda endike değildir.

İnsanlarda fertiliteye ait uzun dönemli veriler yoktur ve subfertil erkeklerde spesifik çalışmalar yürütülmemiştir. Baba olmayı planlayan erkek hastalar klinik çalışmaların başında dışlanmıştır. Hayvan çalışmaları fertilite üzerinde olumsuz etkiler göstermemişse de, pazarlama sonrası dönemde infertilite ve/veya düşük semen kalitesine dair spontan raporlar alınmıştır. Bu raporlardan bazılarında hastalarda infertiliteye katkıda bulunmuş olabilen başka risk faktörleri mevcuttur. Finasterid bırakıldıktan sonra semen kalitesinde normalleşme veya düzelme bildirilmiştir.

Karaciğer yetmezliğinin finasteridin farmakokinetik özellikleri üzerindeki etkisi çalışılmamıştır.

Finasterid karaciğerde kapsamlı şekilde metabolize olduğundan, ALOFİN karaciğer fonksiyon anormallikleri olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

ALOFİN (finasterid, 1 mg) ile 18-41 yaş arası erkeklerde yürütülen klinik çalışmalarda, serum prostata spesifik antijenin (PSA) ortalama değeri başlangıçta 0.7 ng/mL iken 12. ayda 0.5 ng/mL’ye düşmüştür. ALOFİN alan erkeklerde bu

testin sonucu değerlendirilirken PSA düzeyinin 2 ile çarpılması gerekir.

Pazarlama sonrası dönemde finasterid 1 mg alan erkeklerde meme kanseri bildirilmiştir. Hekimler hastalarını meme dokusunda kitle, ağrı, jinekomasti (memelerde büyüme) veya meme ucundan akıntı gibi değişiklikleri derhal bildirmeleri yönünde uyarmalıdır.

ALOFİN’in erkek tipi saç dökülmesinde kafaya sürülerek uygulanan başka bir ilaç olan minoksidil ile birlikte kullanımına dair hiçbir bilgi yoktur.

Günde 5 mg finasterid alan (ALOFİN dozunun 5 katı), 55 yaş ve üzeri, normal dijital rektal değerlendirmesi ve başlangıçta PSA<3.0 ng/ml olan erkeklerin, 7 yıllık izlem süresinde Gleason skoru 8-10 olan prostat kanseri yüksek olarak saptanmıştır. (plasebo ile %1.1, finasterid ile %1.8). Benzer sonuçlar diğer 5 alfa-redüktaz inhibitörü olan dutasteridle, 4 yıllık plasebo-kontrollü klinik çalışmada gözlenmiştir (plasebo ile %0.5’e karşı dutasterid ile %1). 5 alfa-redüktaz inhibitörleri yüksek dereceli prostat kanseri gelişme riskini artırabilir. 5 alfa-redüktaz inhibitörlerinin prostat hacmini azaltması yönündeki etkisi ya da klinik çalışma ile ilgili faktörler ile bu çalışmaların sonuçları arasındaki ilişki bilinmemektedir.

Yardımcı maddeler:

Laktoz monohidrat: Her bir tablet 110.3 mg laktoz monohidrat içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

Sodyum: Her bir tablet 23 mg’dan az sodyum içermekte olup dozu nedeniyle herhangi bir uyarıya gerek yoktur.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Finasterid esas olarak sitokrom P450 3A4 sistemiyle metabolize edilir; ancak bu sistemi etkilemez. Finasteridin diğer ilaçların farmakokinetiğini etkileme riskinin küçük olduğu hesaplanmışsa da, sitokrom P450 3A4’ü indükleyen veya inhibe eden ilaçların finasteridin plazma konsantrasyonunu etkilemesi muhtemeldir. Bununla birlikte, belirlenmiş güvenlilik marjlarına dayanarak, bu tip inhibitörlerin eş zamanlı kullanımına bağlı herhangi bir konsantrasyon artışının klinik önem taşıma olasılığı yoktur.

4.6. Gebelik ve laktasyon

 Genel tavsiye

Gebelik kategorisi : X

ALOFİN’in kadınlarda kullanım endikasyonu yoktur.

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Gebe veya gebe olma ihtimali bulunan kadınlar, kırılmış veya parçalanmış ALOFİN tabletlerine dokunmamalıdırlar. Çünkü finasterid emilebilir ve erkek fetüse potansiyel olarak zarar verici etkileri olabilir. Tabletler kırılmamış veya parçalanmamış olarak temin edilmelidir.

ALOFİN tabletlerinin kaplanmış şekilde sunulması nedeniyle, tabletlerin kırılmamış veya ezilmemiş olmaları şartıyla normal kullanım sırasında etkin madde ile temas önlenir.

Gebelik dönemi

Tip II 5a-redüktaz inhibitörlerinin, testosteronun dihidrotestosterona (DHT) çevrilmesini inhibe etme özelliğinden dolayı finasterid, gebe kadınların erkek fetüslerinde dış genital organ anormalliklerine yol açabilir.

Laktasyon dönemi

ALOFİN kadınların kullanımı için endike değildir. Finasterid’in anne sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir.

Üreme yeteneği / Fertilite

Finasteride maruz kalım: erkek fetüsa yönelik risk

Finasterid alan erkeklerin seminal sıvısında az miktarda finasterid (her ejakülasyonda 1 mg dozun %0.001’inden az) saptanmıştır. Resus maymunlarında yapılan çalışmalar bu miktarın gelişmekte olan erkek fetüsta bir risk oluşturma ihtimalinin bulunmadığını göstermiştir (bkz. bölüm 5.3).

Advers olayların devamlı toplanması sırasında, 1 mg veya daha yüksek dozlar alan erkeklerin semeni aracılığıyla gebelik döneminde finasteride maruz kalımın bildirildiği pazarlama sonrası raporlar sekiz canlı erkek bebek doğumunda alınmıştır ve geriye dönük bildirilen bir vaka basit hipospadiaslı bir bebekle alakalıydı. Geriye dönük bildirilen bu tek rapora dayanarak nedensellik değerlendirilemez ve hipospadias, her 1000 canlı erkek bebek doğumunda insidansı 0.8-8 arasında değişen görece yaygın bir konjenital anomalidir. Ayrıca, klinik çalışmalarda gebelik döneminde finasteride semen aracılığıyla maruz kalımdan sonra dokuz canlı erkek bebek doğumu gerçekleşmiş ve hiçbir konjenital anomali rapor edilmemiştir.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

ALOFİN’in araç ve makine kullanma yeteneğini etkilediğine dair herhangi bir veri bulunmamaktadır.

4.8. İstenmeyen etkiler

Genellikle hafif olan yan etkiler tedavinin bırakılmasını gerektirmemiştir.

Erkek tipi saç dökülmesinde finasterid 3200’den fazla erkeği içeren klinik çalışmalarda güvenlilik yönünden değerlendirilmiştir. 12 ay süren, benzer tasarımlı, plasebo-kontrollü, çift-kör, çok-merkezli üç çalışmada Finasterid ve plasebonun genel güvenliliği benzer bulunmuştur. Herhangi bir klinik istenmeyen olay nedeniyle tedaviyi bırakma oranı Finasterid ile tedavi edilen 945 erkekte %1.7, plasebo ile tedavi edilen 934 erkekte ise %2.1’di.

Bu çalışmalarda Finasterid ile tedavi edilen erkeklerin >1’inde aşağıdaki ilaca bağlı istenmeyen olaylar bildirilmiştir: libido azalması (Finasterid, %1.8; plasebo, %1.3) ve erektil fonksiyon bozukluğu (%1.3, %0.7). Ayrıca, ejakülat hacminde azalma Finasterid ile tedavi edilen erkeklerin %0.8’inde ve plaseboyla tedavi edilen

erkeklerin %0.4’ünde rapor edilmiştir. Bu yan etkiler Finasterid tedavisini bırakan erkeklerde ve tedaviye devam eden pek çok erkekte ortadan kalkmıştır. Ayrı bir çalışmada, Finasterid ’in ejakülat hacmi üzerindeki etkisi ölçülmüş ve plaseboyla görülenden farklı bulunmamıştır.

Yukarıda belirtilen yan etkilerin her birinin insidansı Finasterid tedavisinin beşinci yılında <%0.3’e düşmüştür.

Finasterid, erkek tipi saç dökülmesi için tavsiye edilen dozajın 5 katı dozlarda prostat kanseri riskini azaltma yönünden de incelenmiştir. Analiz edilebilecek prostat iğne biyopsisi verileri mevcut olan 9060 erkek dahil olmak üzere, sağlıklı 18,882 erkekte 7 yıl devam eden plasebo-kontrollü bir çalışmada, prostat kanseri finasterid 5 mg alan 803 erkekte (%18.4) ve plasebo alan 1147 (%24.4) erkekte saptanmıştır. Finasterid 5 mg grubunda iğne biyopsisiyle saptanan, Gleason skorları 7-10 olan prostat kanserli 280 erkek (%6.4), plasebo grubunda ise 237 erkek (%5.1) vardır. Bu çalışmada tanı konan tüm prostat kanseri vakalarından yaklaşık %98’i tanı sırasında intrakapsüler (klinik evre T1 veya T2) olarak sınıflandırılmıştır. Finasterid 5 mg’nin uzun dönemli kullanımı ile Gleason skorları 7-10 olan tümörler arasındaki ilişki bilinmemektedir.

PCPT çalışması, 55 yaş ve üzeri, normal dijital rektal değerlendirmesi ve başlangıçta PSA<3.0 ng/ml olan 18.882 sağlıklı erkeklerin dahil olduğu, 7 yıllık, randomize, çiftkör, plasebo-kontrollü çalışmadır. Erkekler, her gün Finasterid (finasterid 5 mg) ya da her gün plasebo almışlardır. Hastalar yıllık olarak PSA ve dijital rektal değerlendirme ile incelenmiştir. Biyopsiler, yüksek PSA değerleri, anormal dijital rektal değerlendirme ya da çalışmanın sonlandırılması için yapılmıştır. Finasteridle tedavi edilen erkeklerde (%1.8) Gleason skoru 8-10 olan prostat kanseri insidansı plaseboyla tedavi edilenlere göre (%1.1) daha yüksektir. Diğer 5 alfa-redüktaz inhibitörü dutasteridle yapılan 4 yıllık plasebo kontrollü bir klinik çalışmada Gleason skoru 8-10 olan prostat kanserinde de benzer sonuçlar gözlemlenmiştir (plasebo ile %0.5’e karşı dutasterid ile %1). Bu verilerin klinik anlamlılığı ve erkeklerde ALOFİN kullanımı arasındaki ilişki bilinmemektedir.

Klinik çalışmalarda ve/veya pazarlama sonrası kullanımda rapor edilen istenmeyen etkiler aşağıda gösterilmektedir:

Sıklıklar şu şekilde tanımlanır: Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1.000 ila < 1/100); Seyrek (> 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor(eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Pazarlama sonrası kullanımda bildirilen advers reaksiyonlar spontan raporlardan elde edildiğinden, bunların sıklığını belirlemek mümkün değildir.

Bağışıklık sistemi bozuklukları

Bilinmiyor: Prurit, ürtiker, yüzde ve dudaklarda şişkinliği içeren aşırı duyarlılık reaksiyonları.

Kardiyak bozukluklar

Bilinmiyor: Çarpıntı.

Psikiyatrik bozukluklar

Yaygın olmayan*: Libido azalması Yaygın olmayan: Depresif ruh halif

Hepatobilier bozukluklar

Bilinmiyor: Karaciğer enzimlerinde yükselme

Üreme sistemi ve meme hastalıkları

Yaygın olmayan*: Erektil fonksiyon bozukluğu, ejakülasyon bozukluğu (azalmış ejakülat hacmi dahil).

Bilinmiyor: Memelerde hassasiyet ve büyüme, Testislerde ağrı, infertilite1

f Bu İ3enmeyen reakOyon pazarlama HOnraO takip yoluyla teCjbit edilmiştir; ancak randomize kontrollü Faz III klinik çalışmalarda (Protokol 087, 089 ve 092) finasterid ile plasebo arasında insidans bakımından fark saptanmamıştır.

Finasterid 1 mg ile tedavi edilen erkeklerde ilaçla ilişkili seksüel istenmeyen etkiler, plasebo grubuna göre daha yaygındır, sırasıyla ilk 12 ayda %3.8 ve % 2.1. Takip eden 4 yıl içerisinde bu etkilerin insidansı finasterid 1 mg ile tedavi olan erkeklerde %0.6’ya düşmüştür. Her bir tedavi grubundaki erkeklerin yaklaşık %1’i ilk 12 ayda ilacın seksüel yan etkilerinden dolayı tedaviyi bırakmış ve insidans buna bağlı olarak azalmıştır.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar.

Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Yapılan klinik çalışmalarda finasteridin 400 mg’a kadar tekli dozu veya 3 ay boyunca 80 mg/gün’e kadar çoklu dozlarının verilmesi (n=71) dozla ilişkili istenmeyen etki meydana getirmemiştir.

ALOFİN doz aşımı için spesifik bir tedavi önerilmemektedir.

 

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Testosteron 5-alfa-redüktaz inhibitörü ATC Kodu: D11AX10

Finasterid Tip II 5a-redüktazın yarışmalı ve spesifik bir inhibitörüdür.

Finasteridin androjen reseptörüne afinitesi yoktur ve androjenik, antiandrojenik, östrojenik, antiöstrojenik veya progestasyonel etkiler göstermez. Tip II 5a-redüktazın inhibisyonu periferde testosteronun hızlı ve DHT’ye dönüşmesini bloke ederek serum ve dokudaki DHT konsantrasyonlarında anlamlı azalmalara yol açar ve dozajdan sonraki 24 saat içerisinde anlamlı supresyona ulaşır.

Saç folikülleri tip II 5-alfa redüktaz içerir. Erkek tipi saç dökülmesi (androgenetik alopesi) olan erkeklerde, kelleşen kafa derisi minyatürleşmiş saç folikülleri artmış miktarda DHT içerir. Finasterid uygulanması bu erkeklerde kafa derisinde ve serumdaki DHT konsantrasyonlarını azaltır. Genetik olarak Tip II 5alfa-redüktaz eksikliği olan erkeklerde erkek tipi saç dökülmesi görülmemektedir. Finasterid saçlı kafa derisindeki saç foliküllerinin minyatürleşmesinden sorumlu olan bir süreci inhibe eder ve böylelikle kelleşme sürecinin geri döndürülmesini sağlayabilir.

Erkeklerde yürütülen çalışmalar

Kafanın tepesinde hafif-orta derecede saç dökülmesi ve/veya kafanın ön/orta bölümünde saç dökülmesi olan (tam kelleşme yok) 18-41 yaş arası 1879 erkekte klinik çalışmalar yürütülmüştür. Kafanın tepesinde saç dökülmesi olan erkeklerde yürütülen iki çalışmada (n=1553), 290 erkek Finasterid ve 16 hasta placebo ile 5 yıllık tedaviyi tamamlamıştır. Bu iki çalışmada etkinlik şu yöntemlerle değerlendirilmiştir: (i) saçlı kafa derisinin 5.1cm2’lik temsili bir alanındaki saçların sayısı, (ii) hastanın kendini değerlendirme anketi, (iii) araştırmacının yedi puanlı ölçekle yaptığı değerlendirme ve (iv) dermatologlardan oluşan körlenmiş bir uzman panelinin standardize edilmiş eşleştirilmiş fotoğraflarda yedi puanlık ölçekle yaptığı fotoğrafik değerlendirme.

Bu 5 yıllık çalışmalarda Finasterid ile tedavi edilen erkeklerde, hem hasta hem de araştırmacının etkinlik değerlendirmeleriyle belirlendiği üzere, 3 ay gibi kısa bir süreden itibaren başlangıca ve plaseboya göre iyileşme olmuştur. Saç teli sayısı (bu çalışmalardaki primer son nokta) bakımından, başlangıca göre artışlar 6. aydan itibaren (değerlendirilen en erken zaman noktası) çalışmanın sonuna kadar gösterilmiştir. Finasterid ile tedavi edilen erkeklerde bu artışlar 2 yılda en fazladır ve 5 yılın sonuna doğru kademeli olarak azalır; buna karşılık plasebo grubunda saç dökülmesi 5 yıllık periyodun tamamında başlangıca göre giderek kötüleşmiştir. Standardize edilmiş fotoğrafik etkinlik değerlendirmesinde, 5 yıl boyunca finasterid ile tedavi edilen erkeklerin %48’i “iyileşme var” olarak derecelendirirken, %42’si “değişiklik yok” şeklinde derecelendirilmiştir. Bu, 5 yıl boyunca plasebo ile tedavi edilip, iyileşmiş veya değişiklik yok şeklinde derecelendirilen %25 oranındaki erkekten farklıdır. Bu veriler Finasterid ile 5 yıl tedavinin, plasebo ile tedavi edilen erkeklerde görülen saç dökülmesini stabilize ettiğini göstermektedir.

Kafanın tepesindeki kelleşmede Finasterid’in saç uzama döngüsü fazları (uzama fazı [anagen] ve dinlenme fazı [telogen]) üzerindeki etkisini değerlendirmek amacıyla tasarlanan 48 haftalık, plasebo-kontrollü başka bir çalışmaya androgenetik alopesili 212 erkek dahil edilmiştir. Başlangıçta ve 48 haftada, toplam, anagen ve telogen fazlarındaki saç teli sayısı kafa derisinin 1 cm2’lik hedef bölgesinde ölçülmüştür. Finasterid ile tedavi anagen fazındaki saç teli sayısında iyileşmeler sağlamış ancak plasebo grubundaki erkeklerde anagen fazındaki saçları dökülmüştür. 48 haftada, Finasterid ile tedavi edilen erkeklerin toplam ve anagen fazlarında plaseboya göre sırasıyla 17 ve 27 saç teli net artışlar gözlenmiştir.

Toplam saç teli sayısına kıyasla anagen fazındaki saç teli sayısında bu artış Finasterid ile tedavi edilen erkeklerde 48 haftada anagen/telogen oranında plaseboya göre %47 net iyileşme sağlamıştır. Bu veriler Finasterid tedavisinin saç foliküllerinin aktif büyüme fazına geçmelerini tetiklediğine dair doğrudan kanıtlar sağlar.

Kadınlarda yürütülen çalışmalar

Finasterid ile tedavi edilen androgenetik alopesili postmenopozal kadınlarda (n=137) etkinliğin olmadığı 12 aylık plasebo-kontrollü bir çalışmada gösterilmiştir. Bu kadınların saç teli sayısında, hastanın kendi değerlendirmesinde, araştırmacı değerlendirmesinde veya standardize edilmiş fotoğraflara dayanarak yapılan derecelendirmelerinde plasebo grubuna kıyasla herhangi bir iyileşme görülmemiştir.

5.2. Farmakokinetik özellikler

 Genel özellikler

Emilim:

Finasteridin oral biyoyararlanımı yaklaşık %80’dir. Biyoyararlanım gıdalardan etkilenmez. Maksimum finasterid plazma konsantrasyonlarına yaklaşık 2 saat sonra ulaşılır ve emilim 6-8 saat içinde tamamlanır.

Dağılım:

Proteinlere bağlanma oranı yaklaşık %93’dür. Finasteridin dağılım hacmi yaklaşık 76 litredir.

Günde 1 mg dozundan sonra kararlı durumda, maksimum finasterid plazma konsantrasyonu ortalama 9.2 ng/ml’dir ve dozdan 1-2 saat sonra ulaşılır; EAA(0-24 saat) 53 ngsaat/mL’dir.

Finasterid beyin-omurilik sıvısında (BOS) saptanmıştır; ancak ilacın BOS’da yoğunlaşmadığı anlaşılmaktadır. İlacı alan gönüllülerin seminal sıvısında az miktarda finasterid saptanmıştır.

Biyotransformasyon:

Finasterid esas olarak sitokrom P450 3A4 enzim alt ailesi yardımıyla metabolize edilir. İnsanlarda, 14C-finasteridin oral bir dozu uygulandıktan sonra ilacın iki metaboliti saptanmıştır ve bu metabolitler finasteridin 5a-redüktaz inhibitör aktivitesinin sadece küçük bir fraksiyonunu oluşturur.

Eliminasyon:

İnsanlarda, 14C-finasteridin oral bir dozu uygulandıktan sonra dozun %39’u idrarla metabolitler şeklinde ve %57’si feçesle atılmıştır.

Plazma klerensi yaklaşık 165 ml/dak’dır.

Finasteridin eliminasyon hızı yaşla birlikte biraz azalır. Ortalama terminal yarı-ömür 18-60 yaş arası erkeklerde yaklaşık 5-6 saat ve 70 yaşın üzerindeki erkeklerde 8 saattir. Bu bulguların klinik yönden anlamı yoktur ve dolayısıyla yaşlılarda doz azaltımı gerekmez.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Böbrek yetmezliği:

Diyalize girmeyen, böbrek bozukluğu olan hastalarda doz ayarlaması yapılmasına gerek yoktur.

Karaciğer yetmezliği:

Karaciğer yetmezliğinin finasteridin farmakokinetiği üzerine olan etkisi çalışılmamıştır.

Pediyatrik popülasyon:

Finasteridin farmakokinetiği 18 yaşından küçük hastalarda çalışılmamıştır. Geriyatrik popülasyon:

Yaşlılarda doz ayarlaması gerekmemektedir. Yaşlılarda finasteridin eliminasyon oranı azalsa da bu bulgular klinik olarak anlamlı değildir.

Cinsiyet:

ALOFİN’in kadınlarda kullanım endikasyonu yoktur.

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Genel olarak, laboratuvar hayvanlarında oral finasterid ile yürütülen çalışmaların bulguları 5a-redüktaz inhibisyonunun farmakolojik etkileriyle ilişkiliydi.

Gebe Resus maymunlarına embriyonik ve fetal gelişim periyodunun tamamı boyunca günde 800 mg kadar yüksek dozlarda finasteridin intravenöz yolla uygulanması erkek fetüslarda hiçbir anormalliğe yol açmamıştır. Bu, gebe kadınların semen aracılığıyla finasteride en yüksek maruz kalım düzeyinin en az 750 katını temsil eder. İnsanlarda fetüs gelişimi için Resus modelinin uygunluğunu doğrulamak amacıyla; günde 2 mg/kg (tavsiye edilen insan dozunun 100 katı veya finasteride semen yoluyla en yüksek düzeyde maruz kalımın yaklaşık 12 milyon katı) finasteridin gebe maymunlara oral yolla uygulanması erkek fetüsların dış genital organlarında anormalliklere yol açmıştır. Erkek fetüslarda başka hiçbir anormallik gözlenmemiş ve herhangi bir dozda dişi fetüslarda finasteride bağlı anormallikler görülmemiştir.

6.   FARMASÖTİK ÖZELLİKLER

6.1. Yardımcı maddelerin listesi

Laktoz monohidrat Prejelatinize nişasta Kroskarmeloz sodyum Sodyum lauril sülfat Mikrokristalin selüloz Magnezyum stearat Hipromelloz Polietilen glikol Titanyum dioksit (E 171)

Sarı demir oksit (E 172)

Kırmızı demir oksit (E 172)

6.2. Geçimsizlikler

Bulunmamaktadır.

6.3. Raf ömrü

24 aydır.

6.4.    Saklamaya yönelik özel uyarılar

25°C’nin altındaki oda sıcaklığında, çocukların ulaşamayacağı yerlerde, ışık ve nemden uzakta ve ambalajında saklayınız.

6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği

Kutuda, Alu folyo / beyaz opak PVC blisterde, 28 tablet bulunan ambalajlarda.

6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıkların Kontrolü Yönetmelik”lerine uygun olarak imha edilmelidir.

ALOFIN 1 MG FILM KAPLI TABLET ( 28 FILM KAPLI TABLET)

Yan Etki Bildir