Kullanma Talimatı | Nedir Ne İçin Kullanılır |
Nasıl Kullanılır | Yan Etkileri |
Eş Değerleri | Dikkat Edilmesi Gerekenler |
Kısa Ürün Bilgisi | Prospektus |
AFTOJEL Jel, 5 g
Etkin maddeler:
1 g jel içerisinde;
Diklofenak sodyum 30 mg
Triamsinolon asetonid 1 mg
Yardımcı maddeler için 6.1.e bakınız.
Jel
Karakteristik kokulu, renksiz, homojen jel
Pozoloji / uygulama sıklığı ve süresi:
AFTOJEL hekimin veya diş hekiminin önerdiği şekilde kullanılmalıdır. Doktor veya diş hekimi tarafından başka şekilde kullanımı önerilmediği takdirde, günde iki - üç kez, tercihen yemeklerden yanm saat kadar önce lezyonlu bölgelere uygulanmalıdır.
AFTOJEL kullanımına başlandıktan sonraki 7 gün içerisinde belirgin bir düzelme görülmüyorsa, daha ileri tetkiklerin yapılması önerilir. Uygulama süresi 10 günü geçmemelidir.
Uygulama şekli:
Ağız içindeki hasarlı bölgenin üzerine ince bir tabaka halinde sürülerek uygulamr. Ulaşılması güç yerlere uygulamak için, temiz bir pamuklu çubuk kullanılabilir.
Böbrek / Karaciğer yetmezliği:
Böbrek / karaciğer yetmezliği olan hastalarda AFTOJELin kullanımı araştırılmamıştır. Pediyatrik popülasyon:
AFTOJELin çocuklarda kullanımı ile ilgili bir çalışma yoktur. Bebeklerde ve 12 yaşından küçük çocuklarda kullanımı önerilmemektedir.
Geriyatrik popülasyon:
Triamsinolon asetonid, Diklofenak sodyum veya AFTOJELin herhangi bir bileşenine karşı alerjisi veya aşın duyarlılığı olduğu bilinen kişilerce kullanılmamalıdır.
AFTOJEL; içerdiği Triamsinolon asetonide bağlı olarak, ağız ya da boğazda fungal, viral ya da bakteriyel bir enfeksiyon olması durumunda kontrendikedir.
AFTOJEL; içerdiği Diklofenak sodyuma bağlı olarak, Asetilsalisilik asit veya diğer nonsteroidal ilaçların kullanımı ile daha önceden solunum problemleri (hınltılı soluk alma), astım belirtileri, ürtiker veya alerjik burun akıntısı (alerjik rinit) gibi reaksiyonlar görülen hastalarda kontrendikedir.
Tüberküloz, peptik ülser ya da diabetes mellitusu olan hastalar, doktor tarafından önerilmedikçe kortikosteroid içeren bir ilaç ile tedavi edilmemelidirler. İritasyon gelişirse, AFTOJEL kullanımı kesilmeli ve uygun bir tedavi yapılmalıdır. Kortikosteroitlere karşı alerjik temas duyarlılığı gelişebilir. Böyle bir bulgu, uygun tanı testleri ile saptanabilir.
Oral dokuların normal savunma cevaplarının, topikal kortikosteroid tedavisi görmekte olan hastalarda baskılanacağı unutulmamalıdır. Oral mikroorganizmaların virülan suşları, herhangi bir belirti göstermeksizin çoğalabilirler. Eğer, mukozal enfeksiyonlar varsa veya ilerliyorsa uygun bir antifungal veya antibakteriyel ajan kullanılmalıdır. Eğer; AFTOJEL kullanımı ile bir düzelme görülmüyor ise, enfeksiyon kontrol altına alınıncaya kadar ilaç kullanımı durdurulmalıdır.
İlaç önerildiği gibi kullanıldığında, kan dolaşımına geçen az miktardaki steroidin sistemik etki oluşturma olasılığı çok düşüktür. Ancak, topikal kortikosteroitler uzun süre kullanıldıklarında sistemik etki gösterebilirler.
Hipotalamik-pitüiter-adrenal (HPA) eksen supresyonu, Cushing sendromu, hiperglisemi, glukozüri ve diğer istenmeyen reaksiyonlar, parenteral uygulamada olduğu gibi görülebilir. Bu nedenle; kortikosteroid içeren dental bir jel kullanan hastalar, HPA eksen supresyonu
2/8
açısından izlenmelidir. HPA eksen supresyonu, idrarda serbest kortizol ve Adrenokortikotropik hormon (ACTH) stimülasyon testleri ile değerlendirilebilir.
Eğer HPA eksen supresyonu görülürse, ilaç bırakılmalı veya uygulama sıklığı azaltılmalıdır. HPA eksen fonksiyonu, tedavinin kesilmesinden bir süre sonra düzelir.
Topikal uygulama; geniş bölgelere, fazla miktarda ve uzun süreli olarak yapılmamalıdır. Eğer lokal iritasyon ya da duyarlılık görülürse, ilacın kullanımı durdurulmalı ve uygun bir tedavi başlatılmalıdır.
Eğer yedi gün içerisinde oral dokularda önemli bir yenilenme ya da iyileşme olmadıysa, oral lezyonun daha detaylı olarak incelenmesi önerilir.
AFTOJEL; içerdiği Diklofenak sodyumdan dolayı, geçmişte bir mide ülseri veya mide kanaması geçiren veya halen bu şikayetleri devam eden hastalarda, kalp, karaciğer veya böbrek fonksiyonunda azalma olan hastalarda, herhangi bir nedene bağlı dolaşım bozukluğu olan veya cildinde kolayca morarmalar oluşan hastalarda, intrakraniyal hemoraj a ve kanamaya yatkın olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
AFTOJELin içeriğinde bulunan Diklofenak sodyumun sistemik emiliminin çok düşük olmasına rağmen; oral non-steroidal anti-enflamatuvar (NSAİ) ilaçlarla birlikte kullanıldığında sistemik yan etkileri arttırabileceğinden, bu ilaçlarla birlikte dikkatle kullanılmalıdır.
Nadir vakalarda, topikal olarak uygulanan antienflamatuvar ürünlerin kullanılmasıyla böbrek fonksiyonlannın etkilenmesi gibi sistemik yan etkiler bildirilmiştir.
Bronşiyal astım ya da alerjik hastalığı olan/olmuş olan kişilerde bronkospazm görülebilir.
Yaşlı hastalarda yan etkilerin ortaya çıkma eğilimi daha yüksek olduğundan, NSAİ ilaçlar bu kişilerde dikkatli kullanılmalıdır.
AFTOJELin içeriğinde bulunan,
AFTOJELin diğer tıbbi ürünlerle bilinen bir etkileşimi yoktur.
Fakat, uzun süre ile geniş alanlarda kullanıldığında sistemik absorpsiyonu artacağından Fenitoin, Barbitüratlar ve Rifampisin ile beraber kullanıldığı takdirde Triamsinolon asetonidin hepatik eliminasyonu hızlanabilir, buna paralel olarak farmakolojik etkide azalma görülebilir. Aynca, oral antikoagülanlara cevap azalabilir.
Bununla birlikte; oral non-steroidal anti-enflamatuvar (NSAİ) ilaçlarla birlikte kullanıldığında, sistemik yan etkiler artabileceğinden dikkatle kullanılmalıdır.
Genel tavsiye
Gebelikte kategorisi: C/D (3. trimesterde)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadmlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
AFTOJEL kullanımının çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar ve doğum kontrol yöntemleri üzerinde kanıtlanmış bir etkisi yoktur.
Gebelik dönemi
Triamsinolon asetonidin ve Diklofenak sodyumun gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik ve/veya embriyonal/fetal gelişim ve/veya doğum ve/veya doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Gebeliğin ilk 6 ayında ise doktorun ya da diş hekiminin sağlanabilecek yararın olası zararlarından fazla olduğu yönünde bir karan olmadıkça kullanılmamalıdır.
Diklofenak sodyumun, rahmin normal gelişiminin engellenmesi ve/veya ductus arteriosusun erken kapanması olasılıklanna yol açması nedeniyle, AFTOJEL hamileliğin son 3 ayında kontrendikedir.
Triamsinolon asetonidin çeşitli türlerde teratojenik etkiyi indüklediği görülmüştür. Triamsinolon asetonid, fare ve tavşanlarda artan bir insidansla sırasıyla yaklaşık olarak 120 pg/kg/gün ve 24 pg/kg/gün dozlarında yarık damağı indüklemiştir.
Laktasyon dönemi
Triamsinolon asetonidin ve Diklofenak sodyumun insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir.
Triamsinolon asetonidin ve Diklofenak sodyumun süt ile atılımı hayvanlar üzerinde araştırılmamıştır. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da AFTOJEL tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına/tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve AFTOJEL tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.
Üreme yeteneği / Fertilite
Klinik öncesi güvenlilik çalışmalannda Diklofenakın fertilite üzerine etkili olmadığı görülmüştür. Triamsinolon asetonidin üreme yeteneği üzerine etkisi bilinmemektedir.
AFTOJEL ile bu konuda yapılmış bir çalışma bulunmamaktadır.
Aşağıdaki sıklık grupları kullanılmıştır;
Çok yaygm (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Çok seyrek: Püstüler döküntü
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Çok seyrek; Aşın duyarlılık reaksiyonlan (ürtiker dahil), Anjiyonörotik ödem (alerji sonucu yüz ve boğazda şişme)
Endokrin hastalıkları
Bilinmiyor: Geri dönüşümlü HPA aks baskılanması, Cushing sendromu, Glikoz
metabolizmasında değişiklik
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Hiperestezi, hipertoni, lokalize parestezi
Göz hastalıkları
Yaygın: Konjonktivit
Yaygın olmayan: Gözde ağrı, lakrimasyon bozukluğu
Vasküler hastalıklar
Yaygın olmayan: Hemoraji
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Çok seyrek: Astım
Gastrointestinal sistem hastalıkları
Yaygın olmayan: Karın ağrısı, diyare, mide bulantısı Çok seyrek: Gastrointestinal hemoraji Bilinmiyor: Peptik ülser, protein katabolizması
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygm: Dermatit (kontakt dermatit dahil), ekzema, deri kuruluğu, eritem, ödem, pruritus, döküntü, pullanma, deri hipertrofısi, deri ülseri, vezikülobüllöz döküntü Yaygın olmayan: Alopesi, yüz ödemi, makülopapüler döküntü, sebore Seyrek: Bülloz dermatit
Çok seyrek: Fotosensitivite reaksiyonu, püstüler döküntü
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Bilinmiyor: Yanma, kaşıntı, iritasyon, kuruluk, perioral dermatit, alerjik temas dermatiti, sekonder enfeksiyon, oral mukoza maserasyonu ve atrofisi.
Yaygın: Enflamasyon, iritasyon, ağrı ve batma veya blister oluşumu
Doz aşımı sonucu Dermokortiko steroidler sistemik yan etkilere neden olabilecek oranda emilebilirler, bu açıdan dikkatli kullanılmaları gerekir (Bkz. Bölüm 4.4).
Diklofenak sodyumun topikal uygulama ile absorbsiyonu çok düşük olduğundan, doz aşımı beklenmez.
AFTOJELin kaza ile çok fazla miktarda yutulması sonucu belirgin sistemik yan etkilerin (solunum depresyonu, gastrointestinal iritasyon, konvülsiyonlar ve böbrek yetmezliği gibi) görülmesi durumunda, NSAİ ilaçlar ile zehirlenme tedavisinde kullanılan genel önlemler uygulanmalıdır. Zorlu diürez ve diyaliz gibi özel önlemlerin, non-steroidal antienflamatuvarlann proteinlere bağlanma oranlarının yüksek olmasından dolayı, bu ilaçlann atılımma büyük olasılıkla katkılan yoktur.
Toksik olabilecek doz aşımından sonra aktif kömür kullanılması ve yaşamı tehlikeye sokacak boyutlardaki doz aşımından sonra mide dekontaminasyonu (kusturma, midenin yıkanması) düşünülebilir.
Farmakoterapötik grubu: Lokal oral tedavide kullanılan diğer ajanlar ATC Kodu: A01AD11
Triamsinolon asetonid, antienflamatuvar, antiprüritik, vazokonstriktör ve antialerjik etkileri olan sentetik bir kortikosteroittir.
Topikal kortikosteroitlerin antienflamatuvar etki mekanizması bilinmemektedir. Bununla birlikte, kortikosteroitlerin lipokortinler olarak adlandınlan fosfolipaz A2*yi inhibe eden proteinlerin indüksiyonuyla etki gösterdiği düşünülür. Bu proteinler, araşidonik asitten oluşan prostaglandinler ve lökotrienler gibi enflamatuvar mediyatörlerin biyosentezini kontrol eder. Araşidonik asit, membran fosfolipitlerinden fosfolipaz A2 tarafından salıverilir.
Diklofenak sodyum; analjezik, antienflamatuvar ve antipiretik özelliklere sahip non-steroidal bir antienflamatuvardır. Analjezik etkisi narkotik özellikte değildir.
Çoğu non-steroidal antienflamatuvar ilaçta olduğu gibi, Diklofenak yüksek dozlarda araşidonik asit metabolitleri olan prostaglandin ve lökotrien 5-hidroksieikosatetraenoik asidin (5-HETE) oluşumunu önler:
- Diklofenak ve Araşidonik asit, siklooksijenaz enzimine bağlanmak için yarışmaya girer. Buna bağlı olarak prostaglandin sentezi inhibe olur.
- Enflamasyonlu bölgelerde, Diklofenak, lökositlerin (polimorfonükleer lökositler dahil) migrasyonlannı, polimorfonükleer lökositlerin lizozomal nükleer salgılarım (süperoksit) inhibe edebilir.
AFTOJELin sıvağında bulunan Hyaluronik asit, doku yenileyici Özelliği olan ve yara iyileşmesini hızlandıran endojen bir maddedir.
Genel özellikler
Emilim: AFTOJELin oral mukozadan emilim oram; sıvağın tipi, epidermisin bütünlüğü, uygulama alanı, uygulanan topikal doz, tedavinin süresi ve enflamasyon ve/veya diğer hastalıkların varlığına göre değişir.
Diklofenak sodyumun deriden ortalama emilimi, bireyler arasında büyük farklılıklar göstermekle beraber <%1-12 arasında değişmektedir.
Dağılım: Triamsinolon asetonid de tıpkı diğer kortikosteroitler gibi, mukoz membranlardan emildikten sonra plazma proteinlerine farklı oranlarda bağlanarak sistemik kortikosteroitlere benzer farmakokinetik özellikler gösterir.
Diklofenak, başlıca albümin (%99.4) olmak üzere serum proteinlerine %99.7 oranında bağlanır.
Biyotransformasyon: Kortikosteroidler, başlıca karaciğerde metabolize olur.
Diklofenakın biyotransformasyonu, kısmen esas molekülün glukuronidasyonu, fakat esas olarak, çoğu glukuronid konjugatlan halinde atılan, çeşitli fenolik metabolitlerin elde edildiği, tek veya multipl hidroksilasyon yolu ile olur. Bu fenolik metabolitlerin ikisi, diklofenaka kıyasla çok az da olsa, biyolojik olarak aktiftir.
Eliminasyon: Triamsinolon asetonid ve benzeri kortikosteroitler böbrek yoluyla atılır. Bazı topikal kortikosteroitler ve bunlann metabolitleri aynı zamanda safra kesesi yoluyla da atılırlar.
AFTOJEL belirtildiği şekilde kullanıldığı takdirde kullanıcı için bir risk teşkil etmez. Triamsinolon asetonid gibi topikal kortikosteroitlerin karsinojenik potansiyelini ve fertilite yetersizliğine neden olma olasılığım değerlendirmek için uzun süreli hayvan deneyleri yürütülmemiştir. Prednisolon ve hidrokortizon ile yapılan mutajenite deneyleri negatif sonuçlanmıştır. Diklofenak, akut ve tekrarlanan doz toksisite çalışmaları ile genotoksisite, mutajenite ve karsinojenite çalışmalanndan elde edilen klinik öncesi verilerde, amaçlanan terapötik dozlarda, insanlar için herhangi bir tehlike oluşturmamıştır.
DiklofenakTn fare, sıçan ve tavşanlar üzerinde teratojenik olduğunu gösteren herhangi bir kanıt yoktur.
Bilinen bir geçimsizliği yoktur.
Kullanılmamış ürünler ya da atık materyaller Tıbbi Atıklann Kontrolü Yönetmeliği ve Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğine uygun olarak imha edilmelidir.