Kullanma Talimatı | Nedir Ne İçin Kullanılır |
Nasıl Kullanılır | Yan Etkileri |
Eş Değerleri | Dikkat Edilmesi Gerekenler |
Kısa Ürün Bilgisi | Prospektus |
AERIUS D-12 Tablet
Desloratadin 2.5 mg
Psödoefedrin (sülfat tuzu şeklinde) 120 mg
Yardımcı maddeler için 6.1.e bakınız.
Değiştirilmiş salimli tablet.
AERIUS D-12 tablet mavi ve beyaz renklerde iki tabakalı oval bir tablettir, mavi tabaka üzerinde D 12 yazısı vardır.
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Erişkinler ve 12 yas ve üzerindeki ergenler:
Önerilen AERIUS D-12 dozu günde iki kez bir tablettir.
Tedavi süresi mümkün olduğu kadar kısa tutulmalı ve semptomlar ortadan kalktıktan sonra tedaviye devam edilmemelidir.
Tedavi süresinin yaklaşık 10 günle sınırlandırılması önerilir. Çünkü kronik uygulama sırasında psödoefedrin aktivitesi zaman içinde azalmaktadır. Üst solunum yollan mukozasındaki konjestif tablonun iyileşmesinden sonra, eğer gerekiyorsa, tedavi tek başına desloratadin ile sürdürülebilir.
Uygulama şekli:
Tablet bir bardak su ile alınabilir ve bir bütün halinde yutulmalıdır (ezilmemeli, kırılmamak ya da çiğnenmemelidir). Tabletler yemeklerle veya yemeklerden bağımsız olarak alınabilir (bkz.bölüm 5.1).
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
AERIUS D-12nin böbrek ya da karaciğer bozukluğu olan hastalardaki etkililik ve güvenilirliği belirlenmemiştir. Uygun doz önerilerinde bulunmak için veriler yetersizdir. Bu kombinasyon ürününün böbrek ya da karaciğer bozukluğu olan hastalarda kullanılması önerilmemektedir.
Pediyatrik popülasyon:
Güvenilirlik ve etkililik verileri yeterli olmadığı için, AERIUS D-12 12 yaşın altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır.
Geriyatrik popülasyon:
Etkin madde veya yardımcı maddelerden her hangi birine, adreneıjik ilaçlara ya da loratadine karşı aşırı duyarlılığı olanlarda kontrendikedir.
döneminde kontrendikedir.
AERIUS D-12 psödoefedrin içerdiği için, monoamin oksidaz (MAO) inhibitörü tedavisi almakta olan hastalarda veya böyle bir tedavinin sonlandırılmasını izleyen 2 hafta süresince kontrendikedir. Ayrıca aşağıdaki durumların bulunduğu hastalarda da kontrendikedir:
- Dar açılı glokom,
- İdrar retansiyonu,
- İskemik kalp hastalığı, taşiaritmi ve şiddetli hipertansiyon gibi kardiyovasküler hastalıklar,
- Hipertiroidizm,
Önerilen dozajı ve tedavi süresini aşmayınız (bkz. bölüm 4.2).
AERIUS D-12, 12 yaşın altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır (bkz. bölüm 4.2).
Hipertansiyon, taşikardi, palpitasyonlar ya da kardiyak aritmiler, bulantı veya herhangi başka bir nörolojik bulgu (baş ağrısı ya da baş ağrısının şiddetlenmesi) durumunda tedaviye son verilmesi gerektiği konusunda hastalara bilgi verilmelidir.
Sempatomimetik aminler, konvülsiyonlar ile birlikte olan santral sinir sistemi stimülasyonuna, ya da hipotansiyonun eşlik ettiği kardiyovasküler kollapsa yol açabilirler. Bu etkilerin ortaya çıkma olasılığı çocuklar, yaşlı hastalar ya da doz aşımı durumunda daha yüksek olabilir (bkz. bölüm 4.9).
Aşağıdaki hasta gruplarında dikkatli olunmalıdır:
- Dijital alan hastalar,
- Kardiyak aritmisi olan hastalar,
- Hipertansiyonu olan hastalar,
- Miyokard enfarktüsü öyküsü, Diabetes mellitus, mesane obstrüksiyonu ya da anamnezinde bronkospazm olan hastalarda dikkatli olunmalıdır.
Stenozan peptik ülser, piloroduedonal obstrüksiyon ve vesikal serviks obstrüksiyonu olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
Ayrıca, diğer sempatomimetiklerle tedavi edilmekte olan hastalarda da dikkatli olunmalıdır: -Dekonjestanlar,
-Anoreksojenik ilaçlar veya amfetamin tipi psikostimülanlar,
-Antihipertansif ilaçlar,
-Trisiklik antidepresanlar ve diğer antihistaminikler.
Ergot alkaloidi vazokonstriktörler ile tedavi edilen migren hastalarında dikkatli olunmalıdır.
Psödoefedrin sülfat kötüye kullanım riski taşımaktadır. Artırılan dozlar sonuçta toksisite oluşturabilir. Sürekli kullanım toleransa ve takiben doz aşımı riskinde artışa yol açabilir. İlacın aniden bırakılmasını izleyerek depresyon ortaya çıkabilir.
İndirekt sempatomimetik ilaçlar ile tedavi sırasında uçucu halojenli anestezikler kullanılırsa, perioperatif akut hipertansiyon oluşabilir. Bu nedenle, eğer cerrahi müdahale planlanıyorsa, anesteziden 24 saat önce tedavinin sonlandırılması tercih edilmelidir.
Atletler, psödoefedrin tedavisinin doping testlerinde pozitif sonuçlar verebileceği yönünde bilgilendirilmelidir.
Etkileşim çalışması yapılmamıştır. Ancak, eritromisin ya da ketokonazolün desloratadin ile birlikte uygulandığı klinik araştırmalarında, klinik açıdan önemli etkileşimler ya da desloratadin plazma konsantrasyonlarında değişiklikler gözlenmemiştir.
Geri dönüşümlü ve geri dönüşümlü olmayan MAO inhibitörleri, vazokonstriksiyon ve kan basıncında yükselme riskine sebep olabilirler. Sempatomimetik ilaçlar ile eş zamanlı uygulama, kritik hipertansif reaksiyonlar ile sonuçlanabilir.
Aşağıdaki kombinasyonlar önerilmemektedir:
- Bromokriptin
- Kabergolin
- Lisürid, Pergolid, Dihidroergotamin, Ergotamin, Metilergometrin: vazokonstriksiyon ve kan basıncında yükselme riski mevcuttur.
Nazal dekonjestan olarak oral ya da nazal yoldan kullanılan diğer vazokonstriktörler;
- Fenilpropanolamin,
- Fenilefrin,
- Efedrin,
- Oksimetazolin,
- Nafazolin
ile kombinasyon vazokonstriksiyon riski oluşturur.
Sempatomimetik ilaçlar a-metildopa, mekamilamin, rezerpin, veratrum alkaloidleri ve guanetidinin antihipertansif etkilerini azaltırlar.
Antasitler psödoefedrin sülfatın absorpsiyon hızını artırırken, kaolin ise azaltır.
AERIUS D-12 ve alkol arasındaki etkileşim incelenmemiştir. Ancak, bir klinik farmakoloji çalışmasında alkol ile birlikte alınan desloratadin, alkolün performans bozucu etkilerini potansiyalize etmemiştir. Desloratadin ve plasebo gruplan arasında, gerek tek başlarına gerekse alkol ile birlikte uygulandıklarında, psikomotor test sonuçlannda anlamlı farklılıklar bulunmamıştır.
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi Cdir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir, ancak hamilelik teşhis edildi ise tedavi kesilmelidir.
Gebelik dönemi
Desloratadin ve psödoefedrin kombinasyonunun gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli sayıda ve kontrol edilmiş çalışma mevcut değildir. Desloratadin sıçan ve tavşanlarda teratojenik değildir; ama sıçanlarda implantasyonu etkilemektedir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Hayvan çalışmalannda desloratadin veya loratadin ile psödoefedrin kombinasyonu teratojeniteye yol açmamıştır. AERIUS D-12nin gebelik döneminde güvenli kullanımı gösterilmemiştir; ancak insanlarda bu ilaca maruz kalan çok sayıda gebeden elde edilen deneyim genel popülasyona kıyasla malformasyon insidansında herhangi bir artışı ortaya koymamıştır.
Hayvanlardaki üreme çalışmalannın insanlardaki yanıtı her zaman öngörememesi ve psödoefedrinin vazokonstriktif özellikleri nedeniyle AERIUS D-12 gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Laktasyon dönemi
Desloratadin ve psödoefedrinin anne sütünde AERIUS D-12nin terapötik dozları emziren kadınlara uygulandığı taktirde memedeki çocuk üzerinde etkiye neden olabilecek ölçüde atılmaktadır. AERIUS D-12 emzirme döneminde kullanılmamalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite;
AERIUS D-12 ile araç ve makine kullanma becerisi üzerindeki etkilerine yönelik bir çalışma yürütülmemiştir. Ancak, araç kullanma becerisinin değerlendirildiği klinik araştırmalarda, desloratadin almakta olan hastalarda herhangi bir bozukluk ortaya çıkmamıştır. Bununla birlikte hastalara çok ender de olsa bazı insanlarda uyuklama hali oluşabileceği ve bu durumun araç ve makine kullanma becerilerini bozabileceği belirtilmelidir.
414 erişkini içeren bir klinik araştırmada en sık bildirilen istenmeyen etkiler uykusuzluk (%8.9), ağız kuruluğu (%7.2) ve baş ağrısıdır (%3.1). Bu ve diğer istenmeyen etkiler aşağıdaki tabloda verilmektedir.
Tablo 1: AERIUS D-12 için klinik çalışmalarda bildirilen istenmeyen reaksiyonlar
(çok yaygın [> 1/10], yaygın [> 1/100 - < 1/10], yaygın olmayan [> 1/1,000 - < 1/100], seyrek [> 1/10,000 to < 1/1,000], çok seyrek [< 1/10,000] )göre verilmektedir.
Metabolizma ve beslenme bozuklukları
Yaygın: İştah azalması
Seyrek: Susama, glikozüri, hiperglisemi
Psikiyatrik bozukluklar
Yaygın: Uykusuzluk, somnolans, uyku bozuklukları, sinirlilik Seyrek: Ajitasyon, anksiyete, irritabilite
Sinir sistemi bozuklukları
Yaygın: Ağız kuruluğu, baş dönmesi, psikomotor hiperaktivite Seyrek: Hiperkinezi, kızarıklık, sıcak basmaları, konfüzyon
Göz bozuklukları
Seyrek: Bulanık görme, gözde kuruluk
Kardiyak bozukluklar
Yaygın: Taşikardi
Seyrek: Palpitasyon, prematüre atriyal kontraksiyonlar
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediyastinal hastalıklar
Yaygın: Farenjit
Seyrek: Rinit, sinüzit, burun kanaması, nazal irritasyon, burun akıntısı, boğaz kuruması, koku alma duyusunda azalma
Gastrointestinal bozukluklar
Yaygın: Kabızlık
Seyrek: Dispepsi, bulantı, karın ağrısı, gastroenterit, dışkıda anormallik
Hepatobiliyer bozukluklar
Seyrek: Karaciğer enzimlerinde yükselme
Deri ve deri altı dokusu bozuklukları
Seyrek: Kaşıntı
Böbrek ve idrar hastalıkları
Seyrek: Dizüri, idrar yapmada bozukluklar, idrar yapma sıklığında değişiklik
Genel bozukluklar ve uygulama yerine özgü tablolar
Yaygın: Baş ağrısı, bitkinlik
Seyrek: Baş ağrısında şiddetlenme, kasılmalar
Yaygınlık derecesi gruplamaları, şiddet derecesinde azalma temelinde sıralanmıştır.
Pazarlama sonrası dönemde desloratadin için çok seyrek olarak bildirilen diğer advers reaksiyonlar aşağıda verilmektedir.
Psikiyatrik bozukluklar:
Çok seyrek: Halüsinasyonlar
Sinir sistemi bozuklukları
Çok seyrek: Baş dönmesi, somnolans, uykusuzluk, psikomotor hiperaktivite, nöbetler
Kardiyak bozukluklar:
Çok seyrek: Taşikardi, palpitasyonlar
Gastrointestinal bozukluklar:
Çok seyrek: Karın ağrısı, bulantı, kusma, dispepsi, ishal
Hepatobiliyer bozukluklar:
Çok seyrek: Karaciğer enzimlerinde yükselme, bilirubin artışı, hepatit
Kas-iskelet ve bağ dokusu bozuklukları:
Çok seyrek: Miyalji
Genel bozukluklar:
Semptomlar: Doz aşımı semptomları çoğunlukla sempatomimetik niteliktedir. Semptomlar SSS depresyonundan (sedasyon, apne, mental uyanıklıkta azalma, siyanoz, koma,
kardiyovasküler kollaps) SSS stimülasyonuna (uykusuzluk, halüsinasyonlar, tremorlar, konvül siy onlar) kadar değişebilir ve fatal sonuçlara neden olabilir. Diğer semptomlar arasında baş ağrısı, anksiyete, idrar yapma güçlüğü, kaslarda halsizlik ve gerginlik, öfori, heyecanlanma, solunum yetmezliği, kardiyak aritmiler, taşikardi, palpitasyonlar, susama, terleme, bulantı, kusma, prekordiyal ağrı, baş dönmesi, tinnitus, ataksi, bulanık görme ve hipertansiyon ya da hipotansiyon bulunabilir. Çocuklarda SSS stimülasyonu olasılığı ve aynı şekilde atropin benzeri semptomlar (ağız kuruluğu, fıks ve genişlemiş pupiller, yüz kızarması, hipertermi ve gastrointestinal semptomlar) özellikle daha yüksektir. Bazı hastalar delüzyonlar ve halüsinasyonlar ile birlikte bir toksik psikoz hali gösterebilirler.
Tedavi: Doz aşımı durumunda, derhal semptomatik ve destekleyici tedavi başlatılır ve gerekli olduğu kadar uzun süreyle devam ettirilir. Midede kalmış olan etkin maddenin adsorpsiyonu için, su içinde aktif tıbbi kömür süspansiyonu uygulanabilir. Gastrik lavaj, özellikle çocuklarda, fizyolojik serum ile yapılmalıdır. Erişkinlerde musluk suyu kullanılabilir. Bir sonraki instilasyondan önce, uygulanan sıvının olabildiğince büyük kısmı uzaklaştırılmalıdır. Desloratadin hemodiyaliz ile elimine edilmemekte ve periton diyalizi ile elimine olup olmadığı bilinmemektedir. Acil tedavinin ardından, hasta tıbbi olarak izlenmeye devam edilmelidir.
Psödoefedrin doz aşımının tedavisi semptomatik ve destekleyicidir. Stimülanlar (analeptikler) kullanılmamalıdır. Hipertansiyon bir adrenoseptör blokörü, taşikardi ise bir beta blokör ajan ile kontrol altına alınabilir. Nöbetlerin kontrol altına alınması için kısa etkili barbitüratlar, diazepam ya da paraldehid uygulanabilir. Hiperpireksi, özellikle çocuklarda, ılık suyla ıslatılmış sünger uygulaması veya hipotermik battaniye kullanılmasını gerektirebilir. Apne, solunuma yardım edilerek tedavi edilir.
Farmakoterapötik özellikler
Farmakoterapötik grup: Antihistaminikler - Hı antagonistleri, ATC kodu: R06A X27. Farmakoterapötik grup: Sistemik kullanım grubu için nazal dekonjestanlar, ATC
kodu:R01BA52.
Etki mekanizması:
AERIUS D-12nin farmakodinamik özellikleri, bileşenlerinin farmakodinamik özellikleriyle doğrudan ilişkilidir.
Desloratadin selektif periferik histamin Hı-reseptör antagonisti aktivite gösteren, sedasyon yapmayan, uzun etkili bir histamin reseptör antagonistidir. Desloratadin, oral uygulamadan sonra santral sinir sistemine geçişinin olmaması nedeniyle, periferik histamin Hı-reseptörlerini selektif olarak bloke eder.
Desloratadin, yapılan in vitro çalışmalarda antialerjik özellikler göstermiştir. İnsan mast hücreleri ve bazofıllerden IL-4, IL-6, IL-8 ve IL-13 gibi proinflamatuvar sitokinlerin saliminin inhibisyonu ve endotel hücreleri üzerindeki P-selektin adezyon molekülü ekspresyonunun inhibisyonu bu etkiler arasındadır.
Desloratadin santral sinir sistemine kolayca penetre olmaz. Erişkinlerde yürütülen bir tek doz çalışmasında 5 mg desloratadin, sübjektif uyku halinin şiddetlenmesi veya uçuşla ilgili faaliyetleri de kapsayan, standart uçuş performansı ölçümlerini etkilememiştir. Kontrollü klinik araştırmalarda, önerilen günlük 5 mg dozda, plaseboya kıyasla somnolans insidansında bir artış olmamıştır. Desloratadin klinik araştırmalarda, günlük 7.5 mg dozda bile, psikomotor performansı etkilememiştir.
Psödoefedrin sülfat (d-izoefedrin sülfat), P-mimetik aktiviteye kıyasla çoğunlukla amimetik aktivite gösteren bir sempatomimetik ajandır. Psödoefedrin sülfat oral uygulamadan sonra, vazokonstriktif etkisi sonucunda nazal dekonjestan etki gösterir. Ayrıca, post-gangliyonik sinir uçlarından adreneıjik mediyatörlerin salınımına bağlı olarak, indirekt bir sempatomimetik etki de göstermektedir.
Psödoefedrin önerilen dozlarda oral yoldan uygulandığında, kan basıncında artış, taşikardi ya da merkez sinir sisteminin uyarılması belirtileri gibi başka sempatomimetik etkilere de yol açabilmektedir.
Klinik çalışmalar:
Desloratadin ve psödoefedrin kombinasyonunun klinik etkililik ve güvenliliği, mevsimsel alerjik riniti olan, 12 ile 78 yaşları arasında 1,248 hastayı kapsayan 2 haftalık çok-merkezli, randomize, paralel gruplu iki klinik araştırmada değerlendirilmiştir. Bu hastaların 414üne AERIUS D-12 verilmiştir. Her iki araştırmada da AERIUS D-12nin antihistaminik etkinliği, nazal konjesyon dışındaki total semptom skoru yoluyla ölçülmüş ve 2 haftalık tedavi süresince tek başına psödoefedrinden anlamlı ölçüde daha yüksek bulunmuştur. AERIUS D-12nin dekonjestan etkinliği de nazal dolgunluk/konjesyon yoluyla ölçülmüş ve 2 haftalık tedavi süresince tek başına desloratadinden anlamlı şekilde daha yüksek olmuştur.
Genel özellikler
Emilim:
Desloratadin ve Psödoefedrin:
Desloratadin ve psödoefedrin ile yürütülen bir tek doz farmakokinetik çalışmasında, desloratadin maksimum plazma konsantrasyonlarının ortaya çıkması için gereken ortalama süre (Tmaks), dozdan sonraki 4-5 saat olmuş ve ortalama doruk plazma konsantrasyonları (Cmaks) ile konsantrasyon-zaman eğrisi altındaki alan (EAA), sırasıyla yaklaşık 1.09 ng/ml ve 31.6 ng-sa/ml düzeylerinde gözlenmiştir. Psödoefedrin için ortalama Tmaks dozdan sonraki 6-7 saat olmuş ve ortalama doruk plazma konsantrasyonları (Cmaks ve EAA), sırasıyla yaklaşık 263 ng/ml ve 4.588 ng-sa/ml düzeylerinde gözlenmiştir. Desloratadinin biyoyararlanımı 5 ile 20 mg aralığında doz ile orantılıdır. Besinler desloratadin veya psödoefedrinin biyoyararlanımını (Cmaks ve EAA) etkilemez. Desloratadinin yarı-ömrü 27.4 saattir. Psödoefedrinin belirgin yarı-ömrü 7.9 saattir.
Normal sağlıklı gönüllülerde 14 gün süreyle oral desloratadin ve psödoefedrin uygulamasından sonra, desloratadin, 3-hidroksidesloratadin ve psödoefedrin için kararlı durum koşullarına 10. günde ulaşılmıştır. Desloratadin için kararlı durum ortalama doruk plazma konsantrasyonları (Cmaks ve EAA(0_i2 sa)X sırasıyla yaklaşık 1.7 ng/ml ve 16 ng-sa/ml düzeylerinde gözlenmiştir. Psödoefedrin için kararlı durum ortalama doruk plazma konsantrasyonları (Cmaks) ve EAA(o-i2 sa), 459 ng/ml ve 4.658 ng-sa/ml düzeylerinde gözlenmiştir.
Dağılım:
Desloratadin:
Desloratadin plazma proteinlerine orta derecede (%83 - %87 ) bağlanır.
Psödoefedrin:
Psödoefedrin sülfat plazma proteinlerine orta derecede bağlanır ve psödoefedrinin plasentayı ve hematoensefalik bariyeri geçtiği varsayılmaktadır.
Etkin madde emziren kadınlarda süte geçmektedir.
Metabolizma:
Desloratadin:
Bir farmakolojik ve klinik araştırmalar serisinde, olguların %6sında desloratadin konsantrasyonları daha yüksek bulunmuştur. Bu yavaş metabolize edici fenotipin prevalansı siyah erişkinlerde beyaz erişkinlere kıyasla daha yüksektir (%18e kıyasla %2); ancak bu olgulardaki güvenilirlik profili, genel popülasyondakinden farklı değildir. Sağlıklı erişkin olgularda tablet formülasyonuyla yürütülen bir çok dozlu farmakokinetik çalışmada, dört olgunun desloratadini yavaş metabolize ettiği bulunmuştur. Bu olgularda 7. saat civarındaki Cmaks konsantrasyonu yaklaşık 3 kat daha yüksektir ve terminal fazdaki yarılanma ömrü 89 saat civarındadır.
Desloratadin metabolizmasından sorumlu enzim henüz tanımlanmamış olduğundan diğer ilaçlarla olabilecek bazı etkileşimler tamamen gözardı edilememektedir. Desloratadin CYP3A4ü in-vivo ortamda inhibe etmez ve in-vitro çalışmalar bu tıbbi ürünün CYP2D6yı inhibe etmediğini ayrıca P-glikoproteinin substratı veya inhibitörü olmadığını göstermiştir.
Psödoefedrin:
Psödoefedrin karaciğerde, N-demetilasyon yoluyla inaktif bir metabolite tam olmayan bir şekilde (<%1) metabolize edilir. İlaç ve metabolitinin eliminasyonu, böbrekler yoluyladır. Verilen psödoefedrin dozunun %55-96sı, değişmeksizin idrarla vücuttan uzaklaştırılır.
Eliminasvon:
Desloratadin:
Desloratadinin terminal faz yanlanma ömrü yaklaşık 27 saattir. Desloratadinin birikim derecesi, yarılanma ömrü (yaklaşık 27 saat) ve günde tek doz uygulama sıklığı ile uyumludur. Desloratadinin eliminasyonu hem idrar hem dışkıda eşit şekilde tespit edilmiştir.
Psödoefedrin sülfat:
Psödoefedrin sülfatın insanlardaki yanlanma ömrü, üriner pH 6 civannda iken, 5 ile 8 saat arasında değişmektedir. Etkin madde ve aktif metaboliti idrar ile atılırlar; uygulanan dozun %55-75i değişmemiş halde atılır. İdrar asidik olduğunda (pH 5), atılım hızı artar ve etki süresi kısalır. İdrarın alkalinize olması durumunda, rezorpsiyon parsiyel olarak gerçekleşmektedir.
Desloratadin ve psödoefedrin ile klinik-öncesi çalışma yürütülmemiştir. Ancak desloratadin ile elde edilen klinik-dışı veriler, güvenilirlik farmakolojisi, tekrarlı doz toksisitesi, genotoksisite ve üreme toksisitesine yönelik konvansiyonel çalışmalar temelinde, insanlar için özel bir tehlikeye işaret etmemektedir.
Desloratadin ve loratadin ile yürütülen çalışmalarda karsinojenik potansiyelin bulunmadığı gösterilmiştir.
Akut ve çok dozlu çalışmalarda kullanılan loratadin/psödoefedrin sülfat kombinasyonu düşük düzeyde bir toksisite göstermiştir. Kombinasyon, tekil bileşenlerinden daha toksik değildi ve gözlenen etkiler genellikle psödoefedrin bileşeniyle ilişkilidir.
Üreme toksisitesi çalışmalarında, loratadin/psödoefedrin kombinasyonu sıçanlara günde 150 mgye kadar dozlarda ve tavşanlara günde 120 mg/kga kadar dozlarda oral yolla uygulandığında teratojeniteye yol açmamıştır.
Mavi, hızlı salimli tabaka:
Mısır nişastası Mikrokristalize selüloz Di sodyum edetat Sitrik asit Stearik asit
Boyar madde (İndigo Karmin El32 Alüminyum lake).
Beyaz, sürekli salimli tabaka:
Bilinen bir geçimsizliği yoktur.
18 ay
Geçerli olduğu takdirde kullanılmış olan ürünler ya da atık materyaller Tıbbi Atıkların Kontrolü yönetmeliği ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü yönetmeliklerine uygun olarak imha edilmelidir.