Kullanma Talimatı | Nedir Ne İçin Kullanılır |
Nasıl Kullanılır | Yan Etkileri |
Eş Değerleri | Dikkat Edilmesi Gerekenler |
Kısa Ürün Bilgisi | Prospektus |
ACTRAPID HM Penfıll 100 IU/mL enjeksiyonluk çözelti içeren kartuş Steril
İnsan insülini, rDNA (rekombinant DNA teknolojisi kullanılarak Saccharomyces cerevisiae içinde üretilmiştir).
1 mLsi 100 IU insan insülini içerir.
Bir kartuş 300 IUye eşdeğer 3 mL insulin içerir.
Bir IU (İnternasyonel Ünite) 0.035 mg anhidröz insan insülinine eşdeğerdir.
Sodyum hidroksit (pH ayarı için).......................................yaklaşık 2.6 mg/mL
Yardımcı maddeler için 6.1.e bakınız.
Kartuş içerisinde enjeksiyonluk çözelti.
Berrak, renksiz, sulu bir çözelti.
ACTRAPID HM Penfıll diabetes mellitus tedavisinde endikedir.
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
İnsan insülininin potensi IU (internasyonel ünite) olarak ifade edilmektedir.
Doz bireye özgüdür ve hastanın gereksinimlerine göre belirlenir. Tek başına ya da orta-etkili veya uzun-etkili insülinlerle birlikte yemek/öğün öncesinde kullanılabilir.
Bireysel insülin ihtiyacı genellikle günlük 0.3 ve 1.0 IU/kg arasındadır.
Hastaların fiziksel aktiviteleri veya her zamanki diyetleri değiştiğinde ya da eşlik eden bir hastalık olması durumunda doz ayarlaması gerekebilir.
Uygulama şekli:
ACTRAPID HM Penfıll hızlı-etkili bir insan insülinidir ve orta veya uzun-etkili insülin ürünleriyle birlikte kullanılabilir.
ACTRAPID HM Penfıll karın duvarı, uyluk, gluteal bölge veya deltoid bölgeye subkütan olarak (deri altına) enjekte edilerek uygulanır.
Derinin parmaklar arasında sıkıştırılmasıyla oluşturulan deri kıvrımına enjeksiyonun yapılması kas içi enjeksiyon riskini azaltır.
Dozun tamamının enjekte edildiğinden emin olmak için iğne ucu cilt altında en az 6 saniye kalmalıdır. Lipodistrofı riskini azaltmak için enjeksiyon yeri aynı bölge içinde değiştirilmelidir. Karın duvarına yapılan deri altı enjeksiyon, diğer bölgelere yapılan enjeksiyonlara kıyasla daha hızlı bir emilime uğrayacaktır. Etki süresi doza, enjeksiyon bölgesine, kan akışına, sıcaklığa ve fiziksel aktivite derecesine bağlı olarak değişecektir.
Enjeksiyonu takiben 30 dakika içinde karbonhidrat içeren bir öğün yenmelidir.
ACTRAPID HM Penfıllin pompa kateterlerinde çökelme oluşturma riski nedeniyle, sürekli deri altı insülin infüzyonu için insülin pompalarında kullanılmamalıdır.
İnsülin enjeksiyon sistemleri ile uygulama
ACTRAPID HM Penfıll, Novo Nordisk insülin enjeksiyon sistemleri (tekrarlayan kullanım için kalıcı enjeksiyon sistemleri) ve NovoFine veya NovoTwist iğne uçları ile kullanılmak üzere tasarlanmıştır. ACTRAPID HM Penfıll tekrar kullanılabilir kalem ile sadece subkutan enjeksiyon için uygundur. Eğer şırınga ile uygulama ya da intravenöz enjeksiyon gerekli ise, flakon kullanılmalıdır.
Detaylı kullanıcı talimatları için kullanma talimatına bakınız.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Böbrek veya karaciğer yetmezliği hastanın insülin gereksinimlerini azaltabilir.
Böbrek veya karaciğer yetmezliği olan hastalarda daha yoğun glukoz monitorizasyonu yapılmalıdır ve insan insülininin dozu bireysel olarak ayarlanmalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
ACTRAPID HM Penfıll çocuklar ve adolesanlarda kullanılabilir.
Geriyatrik popülasyon (>65 yaş):
ACTRAPID HM Penfıll yaşlı hastalarda kullanılabilir. Yaşlı hastalarda daha yoğun glukoz monitorizasyonu yapılmalıdır ve insülinin dozu bireysel olarak ayarlanmalıdır.
Diğer insülinlerden geçiş:
Diğer insülin tıbbi ürünlerinden geçiş sırasında, ACTRAPID HM Penfıll dozunun ve bazal insülinin dozunun ayarlanması gerekebilir.
Geçiş sırasında ve geçişten sonraki ilk haftalarda yakın glukoz monitorizasyonu tavsiye edilmektedir (bkz. bölüm 4.4).
Etkin maddeye veya ACTRAPID HM Penfıllin içeriğindeki yardımcı maddelerin herhangi birine karşı aşırı duyarlılık durumunda kontrendikedir.
Farklı zaman dilimleri arasındaki seyahat öncesinde, insülin ve öğünlerin farklı zamanlarda alınması gerekebileceğinden hasta tavsiye için doktoruna başvurmalıdır.
Hiperglisemi
Yetersiz dozda kullanımı veya tedavinin bırakılması, özellikle tip 1 diyabette, hiperglisemiye ve diyabetik ketoasidoza yol açabilir.
Hipergliseminin ilk semptomları genellikle saatler veya günler içinde kademeli olarak ortaya çıkabilir. Bu semptomlar susuzluk, sık idrara çıkma, bulantı, kusma, uyku hali, deride kızarıklık ve kuruluk, ağız kuruluğu, iştah kaybı ve nefeste aseton kokusudur.
Tip I diyabette, tedavi edilmeyen hiperglisemik olaylar ölümcül potansiyele sahip olan diyabetik ketoasidoza yol açabilir.
Hipoglisemi
Öğün atlanması veya planlanmamış ağır fiziksel egzersiz hipoglisemiye yol açabilir.
Hipoglisemi insülin dozunun, insülin ihtiyacından çok daha fazla olması durumunda ortaya çıkabilir. Hipoglisemi durumunda veya hipoglisemiden şüphelenildiğinde, ACTRAPID HM Penfıll enjekte edilmemelidir. Hastanın kan glukozunun sabitienmesinin ardından, doz ayarı değerlendirilmelidir (bkz. bölüm 4.8 ve 4.9).
Kan glukoz kontrolü büyük ölçüde iyileşen; örneğin, intensif insülin tedavisi uygulanan hastalarda, alıştıkları hipogliseminin uyarıcı semptomlarında değişiklik olabileceği kendilerine uygun biçimde anlatılmalıdır. Uzun süreli diyabeti olan hastalarda alışılmış uyarıcı semptomlar görülmeyebilir.
Eşlik eden hastalıklar, özellikle enfeksiyonlar ve ateşli hastalıklar, genellikle hastanın insülin ihtiyacını artırır. Eşlik eden böbrek, karaciğer bozuklukları veya böbreküstü, hipofız veya tiroid bezini etkileyen hastalıklar insülin dozunda değişiklik gerektirebilir.
Hastalar farklı insülin ürünlerine transfer edildiğinde, hipogliseminin erken uyarıcı semptomları değişebilir veya daha önce kullandıkları insülin ile yaşadıklarından daha az belirgin olabilir.
Diğer insülin ürünlerinden geçiş
Hastaların yeni bir çeşit veya marka insüline transfer edilmesi, sıkı bir tıbbi gözetim altında yapılmalıdır. Dozaj, marka (üretici), tip, orijin (hayvan insülini, insan insülini veya insülin analogu) ve/veya üretim metodundaki (hayvan kaynaklı insüline karşı rekombinant DNA insülini) değişiklikler doz değişikliklerine neden olabilir. Hastalar diğer tip insülinden ACTRAPID HM Penfıll e transfer edildiğinde daha fazla sayıda günlük enjeksiyon veya olağan insülin ürünleriyle kullandıkları dozda değişiklik gerekebilir. Eğer doz ayarlaması gerekiyorsa, bu ilk dozda veya ilk birkaç hafta veya ay içinde yapılabilir.
Enjeksiyon bölgesi reaksiyonları
Tüm insülin tedavilerinde olduğu gibi, enjeksiyon bölgesi reaksiyonları oluşabilir ve ağrı, kızarıklık, döküntü, enflamasyon, morluk, şişlik ve kaşıntı gibi reaksiyonlar görülebilir. Aynı bölge içinde enjeksiyon yerinin sürekli rotasyonu bu reaksiyonların gelişmesi riskini azaltır. Reaksiyonlar genellikle birkaç gün ila birkaç hafta arasında iyileşir. Bazı nadir durumlarda, enjeksiyon bölgesi reaksiyonları ACTRAPID HM Penfıll in kesilmesini gerektirebilir.
ACTRAPID HM Penfıll ile pioglitazon kombinasyonu
Özellikle kalp yetmezliği gelişimi riski yüksek olan hastalarda, pioglitazon ile insülin kombine kullanıldığında kalp yetmezliği vakaları bildirilmiştir. Bu, pioglitazon ve ACTRAPID HM Penfıll in kombine tedavisi düşünüldüğünde akılda tutulmalıdır. Eğer bu kombinasyon kullanılırsa, hastalar kalp yetmezliği, kilo alımı ve ödemin semptom ve belirtileri için incelenmelidir. Pioglitazon, kardiyak semptomlarda herhangi bir kötüleşme olduğunda kesilmelidir.
Hipokalemi
İnsan insülini (rDNA) dahil tüm insülin ilaçları, ekstraselülerden intraselüler boşluğa potasyum geçişine neden olarak hipokalemiye yol açar. Tedavi edilmeyen hipokalemi, solunum felcine, ventriküler aritmiye ve ölüme neden olabilir. Hipokalemi riski olan hastalarda (örn. potasyum düşürücü ilaçlar kullanan hastalar, serum potasyum konsantrasyonuna duyarlı ilaçlar alan hastalar) potasyum düzeyleri izlenmelidir.
Biyoteknolojik ürünlerin takip edilebilirliğinin sağlanması için ürünün ticari ismi ve seri numarası mutlaka hasta dosyasına kaydedilmelidir.
Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol (23 mgjdan daha az sodyum ihtiva eder; yani aslında sodyum içermez.
Bazı ilaçların glukoz metabolizması ile etkileşime girdiği bilinmektedir.
Aşağıdaki maddeler hastanın insülin ihtiyacını azaltabilir:
Oral antidiyabetik tıbbi ürünler, monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOİ), beta-blokörler, anjiyotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörleri, salisilatlar, anabolik steroidler ve sülfonamidler.
Aşağıdaki maddeler hastanın insülin ihtiyacını artırabilir:
Oral kontraseptifler, tiyazidler, glukokortikoidler, tiroid hormonları, sempatomimetikler, büyüme hormonu ve danazol.
Beta-blokörler hipoglisemi semptomlarını maskeleyebilirler. Oktreotid/lanreotid insülin ihtiyacını azaltabilir veya artırabilir.
Alkol insülinin hipoglisemik etkisini artırabilir veya azaltabilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Özel popülasyonlarda etkileşimlere dair bir çalışma yürütülmemiştir. Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyonlarda etkileşimlere dair bir çalışma yürütülmemi ştir.
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi B
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Bu nedenle gebe kalmayı planlayan kadınların izlenmesi ve yoğun kan glukoz kontrolü önerilir.
Gebelik dönemi
İnsülinin plasental bariyeri geçmemesi nedeniyle, gebelik sırasında diyabetin insülinle tedavisinde sınırlamalar yoktur.
Metabolik kontrolün yeterince sağlanamadığı diyabet tedavisinde, hem hipoglisemi hem de hiperglisemi, malformasyon ve rahim içi ölüm riskini artırır. Bu nedenle diyabetli gebe kadının gebeliği boyunca izlenmesi ve yoğun kan glukoz kontrolü önerilir.
İlk trimesterde insülin gereksinimi genellikle düşerken, ikinci ve üçüncü trimesterde gereksinim artar.
Doğum sonrası, insülin ihtiyacı hızlı bir şekilde gebelik öncesi değerlere döner.
ACTRAPID HM Penfıll için, gebeliklerde maruz kalmaya ilişkin klinik veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir (bkz. bölüm 5.3).
Laktasyon dönemi
Emzirme döneminde ACTRAPID HM Penfıll tedavisinde herhangi bir sınırlama yoktur. Emziren annelerin insülin kullanmasının bebek için herhangi bir riski yoktur. Bununla birlikte ACTRAPID HM Penfıll dozunun ayarlanması gerekebilir.
Üreme yeteneği/Fertilite
İnsan insülini ile yapılan hayvan üreme çalışmaları, fertilite üzerinde herhangi bir advers etki ortaya çıkarmamıştır.
Hastanın konsantre olma ve reaksiyon gösterme becerisi, hipoglisemi sebebiyle bozulabilir. Bu durum becerilerin özel önem gösterdiği koşullarda risk oluşturabilir (örn. araba sürme veya makine kullanma).
Hastalar araba kullanımı esnasında hipoglisemiye girmemeleri için gerekli önlemleri almaları konusunda uyarılmalıdır. Bu durum özellikle hipogliseminin uyarıcı semptomlarını az olarak fark eden veya hiç fark etmeyen kişiler için ya da sık hipoglisemi atağı geçiren hastalar için önemlidir. Bu durumlarda araba kullanım önerisi dikkatlice değerlendirilmelidir.
Güvenlilik profilinin özeti
Hipoglisemi, tedavi sırasında en sık raporlanan advers reaksiyondur. Hipogliseminin sıklığı hasta popülasyonuna, doz rejimlerine ve glisemik kontrolün seviyesine bağlı olarak değişkenlik gösterir, bkz. aşağıdaki Seçili advers reaksiyonların tanımlaması bölümü. İnsülin tedavisinin başlangıcında, kırılma anomalileri, ödem ve enjeksiyon bölgesi reaksiyonları (enjeksiyon bölgesinde ağrı, kızarıklık, döküntü, enflamasyon, morluk, şişlik ve kaşıntı) görülebilir. Bu reaksiyonlar genellikle geçicidir. Kan glukoz kontrolündeki hızlı iyileşme, genellikle geri dönüşümlü olan akut ağrılı nöropati ile ilişkilendirilebilir. Yoğunlaştırılmış insülin tedavisi nedeniyle ani düzelen glisemik kontrol diyabetik retinopatiyi geçici olarak kötüleştirebilse de uzun süreli iyi glisemik kontrol diyabetik retinopatinin ilerlemesi riskini azaltır.
Advers reaksiyonların tablo biçiminde listesi
Klinik çalışma verilerinden elde edilenadvers ilaç reaksiyonları aşağıda listelenmiştir ve MedDRA sıklık ve Sistem Organ Sınıfına uygun olarak sınıflandırılmıştır.. Sıklıklar şu şekilde tanımlanmıştır: Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Bağışıklık sistemi hastalıkları |
Yaygın olmayan - Ürtiker, döküntü |
Çok seyrek - Anafılaktik reaksiyonlar* |
|
Metabolizma ve beslenme hastalıkları |
Çok yaygın - Hipoglisemi* |
Sinir sistemi hastalıkları |
Yaygın olmayan- Periferal nöropati (ağrılı nöropati) |
Göz hastalıkları |
Yaygın olmayan- Kırılma bozuklukları |
Çok seyrek- Diyabetik retinopati |
|
Deri ve derialtı dokusu hastalıkları |
Yaygın olmayan - Lipodistrofı* |
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar |
Yaygın olmayan- Enjeksiyon yeri reaksiyonları, ödem |
* bkz. Seçili advers reaksiyonların tanımlaması.
Seçili advers reaksiyonların tanımlaması Anafılaktik reaksiyonlar
Genel aşırı duyarlıktık reaksiyonları (genel deri döküntüsü, kaşıntı, terleme, gastrointestinal rahatsızlık, anjiyonörotik ödem, solumada güçlük, çarpıntı ve kan basıncında düşme) çok seyrek görülür, ancak potansiyel olarak hayatı tehdit edici olabilir.
Hipoglisemi
En sık raporlanan advers reaksiyon hipoglisemidir. Alınan insülin dozunun, insülin ihtiyacına göre çok daha fazla olmasından kaynaklanabilir. Ciddi hipoglisemi bilinç kaybı ve/veya konvülziyonlara yol açabilir ve beyin fonksiyonlarında geçici veya kalıcı bozukluğa ve hatta ölüme yol açabilir. Hipogliseminin belirtileri genellikle aniden ortaya çıkar. Bu belirtiler arasında soğuk terleme, soğuk solgun deri, halsizlik, sinirlilik veya titreme, endişe duygusu, olağan olmayan yorgunluk veya güçsüzlük, konfüzyon, konsantre olmada güçlük, uyku hali, aşırı açlık, görme değişiklikleri, baş ağrısı, bulantı ve çarpıntı sayılabilir.
Klinik çalışmalarda, hipogliseminin sıklığı, hasta popülasyonuna, doz rejimlerine ve glisemik kontrolün seviyesine bağlı olarak değişkenlik göstermiştir.
Lipodistrofı
Lipodistrofı (lipohipertrofı ve lipoatrofıyi kapsayan) enjeksiyon bölgesinde oluşabilir. Aynı enjeksiyon bölgesi içinde enjeksiyon yerlerinin sürekli olarak değiştirilmesi bu reaksiyonların gelişme riskini azaltır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Pazarlama sonrası kaynaklar ve klinik çalışmalara dayanarak, yaşlı hastalar ve böbrek veya karaciğer yetmezliği olan hastalarda gözlenen advers reaksiyonların sıklığı, tipi ve ciddiyeti, genel popülasyondan elde edilen deneyimlere göre farklılık göstermemektedir.
Pediyatrik popülasyon:
Pazarlama sonrası kaynaklar ve klinik çalışmalara dayanarak, pediyatrik popülasyonda gözlenen advers reaksiyonların sıklığı, tipi ve ciddiyeti, genel popülasyondan elde edilen deneyimlere göre farklılık göstermemektedir.
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck,gov.tr; tel: 00 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
İnsülin için spesifik bir doz aşımı belirlenemez. Ancak eğer doz hastanın gereksinimlerine göre çok yüksekse, birbirini izleyen evrelerin ardından hipoglisemi gelişebilir:
Hafif hipoglisemi ataklan oral yoldan glukoz veya şekerli gıdalar alınarak tedavi edilebilir. Bu nedenle diyabetli hastalann her zaman beraberlerinde şekerli yiyecek bulundurmalan önerilmektedir.
Hastanın bilincini kaybettiği şiddetli hipoglisemi ataklan eğitimli bir kişi tarafından kas içine veya deri altına (0.5-1 mg) glukagon enjekte edilerek veya sağlık personeli tarafından intravenöz yoldan glukoz verilerek tedavi edilebilir. Hasta, glukagon enjeksiyonuna 10 -15 dakika içinde yanıt vermezse, intravenöz yoldan glukoz da verilmelidir.
Hipoglisemi tekrarının önlenmesi amacıyla hastanın bilinci yerine geldiğinde oral yolla karbonhidrat verilmelidir.
Farmakoterapötik grup: Diyabette kullanılan ilaçlar/ Enjeksiyon için insülinler ve analoglar, hızlı etkili, insülin (insan).
ATC kodu: A10AB01.
Etki mekanizması ve farmakodinamik etkiler:
İnsülin, kan şekerini düşürücü etkisini, kas ve yağ hücrelerindeki reseptörlere bağlanarak glukozun hücre içine girişini kolaylaştırarak ve eş zamanlı olarak karaciğerden glukoz açığa çıkmasını da inhibe ederek gösterir.
Hipergliseminin (kan glukozu 10 mmol/Lnin üzerinde) tedavi edildiği bir yoğun bakım ünitesindeki bir klinik çalışmada önemli ameliyat geçiren 204 diyabetik ve 1344 diyabetik olmayan hastada, intravenöz olarak uygulanan ACTRAPID ile sağlanan normogliseminin (kan glukozu 4.4 - 6.1 mmol/1) ölüm oranını %42 (%8e karşı %4.6) oranında azalttığı gösterilmiştir.
ACTRAPID HM Penfill hızlı-etkili bir insülindir.
Etkisi 0,5 saat içerisinde başlar, maksimum etkinliğe 1.5-3.5 saat içerisinde ulaşır ve toplam etki süresi yaklaşık 7-8 saattir.
Genel özellikler
Kan dolaşımındaki insülinin yarılanma ömrü birkaç dakikadır. Bu nedenle insülin preparatlarının zaman-etki profilleri sadece emilim özelliklerine göre belirlenebilir.
Bu proses birkaç faktörden etkilenir (örn. insülin dozu, enjeksiyon yolu ve yeri, cilt altı yağ dokusunun kalınlığı, diyabet tipi). İnsülin ürünlerinin farmakokinetiği hastanın kendisinden kaynaklanan ya da hastadan hastaya değişebilen birçok faktörden de etkilenir.
Emilim:
Deri altına (subkütan) uygulama sonrası maksimum insülin plazma konsantrasyonuna 1.5 -2.5 saat içinde ulaşılır.
Dağılım:
Dolaşımdaki insülin antikorları (eğer varsa) dışında, plazma proteinlerine büyük oranda bağlanma gözlenmemiştir.
Biyotransformasvon:
İnsan insülininin, insülin proteaz veya insülin-bozucu enzimler ve muhtemelen protein disülfıd izomeraz ile bozunduğu bildirilmiştir. İnsan insülini molekülünde bir seri ayrılma (hidroliz) bölgeleri bildirilmiştir, ancak bölünmeyi takiben hiçbir metabolit aktif değildir.
Eliminasvon:
Terminal yarılanma ömrü deri altı dokudan emilim oranına bağlıdır. Bu nedenle terminal yarılanma ömrü (f/2), insülinin plazmadan atılmamdan çok (kan dolaşımı içindeki insülinin f/2si birkaç dakikadır) absorbe olan miktarının ölçümüdür. Çalışmalar 2-5 saat civarında bir ty2 göstermektedir.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Pedivatrik popülasvon:
ACTRAPID HM Penfıll in farmakokinetik profili az sayıda (n=18) diyabetik çocukta (6-12 yaş arası) ve adolesanlarda (13-17 yaş arası) çalışılmıştır. Veriler sınırlıdır, ama sonuçlar çocuklardaki ve adolesanlardaki farmakokinetik profilin benzer olabileceğini gösterir. Bununla birlikte, bireysel doz titrasyonunun önemini gösteren, yaş gruplarının CmaksTarı arasında farklılıklar vardır.
Güvenlilik farmakolojisinin konvansiyonel çalışmalara dayanan, tekrarlayan doz toksisitesi, genotoksisite, karsinojenik potansiyel, üreme ve gelişme toksisitesi gibi klinik öncesi verileri, insanlara özel bir zarar göstermemektedir.
Çinko klorür
Gliserol
Metakrezol
Sodyum hidroksit (pH ayarı için)
Hidroklorik asit (pH ayarı için)
Enjeksiyonluk su
İnsülin ürünleri, sadece uyumlu olduğu bilinen bileşiklere eklenmelidir. İnsülin çözeltisine eklenen tıbbi ürünler insülinin bozunmasına neden olabilir, örn. eğer tıbbi ürünler tiyol veya sülfıtler içeriyorsa.
Açılmadan önce: 30 ay.
Kullanılmaya başlandıktan sonra veya yedek olarak taşınırken: Ürün en fazla 6 hafta saklanabilir. 30°Cnin altında saklanmalıdır.
Açılmadan önce: Buzdolabında (2°C - 8°C) saklanmalıdır. Dondurulmamalıdır.
Kullanılmaya başlandıktan sonra veya yedek olarak taşınırken: 30°Cnin altında saklanmalıdır. Buzdolabına konulmamalıdır veya dondurulmamalıdır.
Işıktan korumak için kartuş dış karton ambalajında saklanmalıdır.
Bromobutil lastik piston ve bromobutil/poliizopren lastik tıpa içeren 3 mL cam kartuş (tip 1). Ambalaj boyutları: 5 adet kartuş x 3 mL.
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık maddeler Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği ve Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği gereklerine uygun olarak imha edilmelidir.
İğne uçları ve ACTRAPID HM Penfıll tek bir kişinin kullanımı içindir, başkalarıyla paylaşılmamalıdır.
Kartuş boşaldığında yeniden doldurulmamalıdır.
Çözelti berrak, renksiz ve sulu görünümde değilse bu tıbbi ürünü kullanmayınız.
Donmuş ACTRAPID HM Penfıll kullanılmamalıdır.
Hasta her enjeksiyondan sonra iğne ucunu atması konusunda uyarılmalıdır.