A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: fopen(/var/lib/php/session/ci_sessiono8f1d2htblfge4ej0i6g0lk6kh3plsht): failed to open stream: No space left on device

Filename: drivers/Session_files_driver.php

Line Number: 176

Backtrace:

File: /var/www/vhosts/ilaclar.net/httpdocs/application/controllers/Site.php
Line: 8
Function: __construct

File: /var/www/vhosts/ilaclar.net/httpdocs/index.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: session_start(): Failed to read session data: user (path: /var/lib/php/session)

Filename: Session/Session.php

Line Number: 143

Backtrace:

File: /var/www/vhosts/ilaclar.net/httpdocs/application/controllers/Site.php
Line: 8
Function: __construct

File: /var/www/vhosts/ilaclar.net/httpdocs/index.php
Line: 315
Function: require_once

Okul Öncesi Eğitim Ne Zaman ve Nasıl Olmalı? | ilaclar.net

Okul Öncesi Eğitim Ne Zaman ve Nasıl Olmalı?

BEYİN: MUHTEŞEM AĞ SİSTEMİ

Beyindeki milyonlarca hücre ve trilyonlarca bağlantıdan oluşan muhteşem “ağ sistemi-network” hamileliğin ilk haftalarından itibaren “her şeyden” etkilenir. Pek çok canlı, organları ve sistemleri gelişmiş olarak doğduğu halde, insan yavrusu gelişimi henüz tamamlanmadan doğduğu için gelişim sürecinde de “her şeyden” etkilenmeye devam eder. Doğumdan sonra terbiye ve eğitimle kazandırılan bilgi beyinde işlenir, depolanır ve kullanılır. Bu gelişimin olumlu olması için çocuğun fiziksel, duygusal, sosyal, zihinsel ve psikolojik olarak desteklenmeye ihtiyacı vardır.

Yaşamak için bütün bunların yanı sıra çocuğun güvenli bağlanmaya ihtiyacı vardır.

Harlow ve arkadaşlarının (1969) yaptığı araştırmada doğumdan itibaren yavru maymunlara annenin farklı bir özelliği sunulan ortam sağlanmıştır. Sadece süt veren yapay bir maymun, yumuşak yapay bir maymun ve hareket eden fakat süt ve yumuşaklık sağlamayan yapay bir maymunun olduğu ortamlarda yavru maymunların davranışları gözlemlenmiştir. Bu ortamlarda yetişen maymunların, gerçek maymunlarla karşılaştığında saldırgan veya korkmuş bir tavır sergiledikleri görülmüştür. Bir dizi araştırmanın sonucunda güvenli bağlanmanın sadece beslenme gibi temel gereksinimlere bağlı olmadığını, aynı zamanda şefkat ve ilginin de gelişimi önemli oranda etkilediği görülmüştür.

İnsanlarda ise benzer gelişimi, dolayısıyla benzer tutumu yetimhanede büyüyen çocuklarda gözlemlemekteyiz. Bakım veren kişi ile büyümeyen, yani güvenli bağlanma yaşamayan çocuklarda bilişsel (kognitiv) yetersizlikler, düşük zeka, empati kuramama, antisosyal davranışlar ve ruhsal sorunlar olduğu gösterilmiştir.

ÇOCUĞA BAKAN KİŞİNİN ROLÜ NEDIR?

Çocuğa bakan kişi onun bütün ihtiyaçlarını karşılayan kişidir. Yukarıda belirtildiği gibi çocuğun sağlıklı bir birey olabilmesi birçok alanı kapsamaktadır. Altı yaşında bir çocuğun beyin gelişiminin %99’u tamamlandığından, 6 yaşa kadar edinilen deneyimlerin, yaşantıların beyin gelişimini etkileyeceği açıktır. Erken çocukluk döneminde yeteri kadar ilgi görmeyen, güvenli bağlanamayan çocuk, ileriki yaşlarında etkisi gözlemlenebilecek sorunlar yaşayabilmektedir.

Dolayısıyla çocuğa bakan kişinin çocuğa,

• Bakması, beslemesi, sevmesi,
• Çocuğun sağlıklı ve güvende olmasını sağlaması,
• Çocukla iletişim kurması, oyun oynaması, şarkı söylemesi, öğrenmesini sağlaması çok önemlidir.

Bütün bunlarla birlikte bir insanın gelişiminde genetik faktörlerin rolü yadsınamaz. Fakat çocuğun yaşadığı ortam, kişiler ve koşullar da gelişimi etkiler ve farklı sonuçlar ortaya çıkarabilir. Örneğin 9 aylık bir bebek:

• Destek alarak ayakta durabilir, AMA HEP MAMA SANDALYESİNDE İSE?

• Oyuncakları elden ele geçirebilir, AMA ELİNE OYUNCAK VERİLMEZSE?

• Saklanan nesneyi arar, TABİ FIRSAT VERİLİRSE…

• Bildik resimleri tanır, AMA HEP TV ÖNÜNDEYSE?

• Güvenilir bir yetişkinin yanında olmaya ihtiyaç duyar, TV’NİN DEĞİL…

• Tek başına oyun oynayabilir, TABİ FIRSAT VERİLİRSE…

• Resimli kitaplara bakmaktan hoşlanır, TABİ VERİLİRSE…

• Yardımla bardaktan su içebilir, TABİ VERİLİRSE…

ÖĞRENME VE GELİŞİM

öğrenme ve gelişim

Öğrenme becerisinde gelişim evrelerinin rolü çok önemlidir. Piaget bütün çocukların algılamadan simgesel öğrenmeye kadar bazı belirli-sıralı basamaklardan geçerek öğrendiğini belirtir. Örneğin günlük hayatta sıradan bir beceri gibi gözüken kaşık kullanma dominans ve yazma becerisi için önemlidir. Buna göre önceden edinilen beceriler, bir sonraki gelişim evresi için basamak niteliği taşımaktadır. Bir diğer örnek olarak, seslerin üretimi ilerdeki okuma becerileri için önemli ilk basamaktır. Bir çocuk 5 yaş sonunda 12 resimden 9’unda benzerlik ve farklılıkları algılayabilmelidir. Eğer 5 yaşında bir çocuk kaplan resmine kedi diyorsa, bu çocuğun algılamasında bulanık ve belirsiz genellemeler söz konusudur. Bu örnekten yola çıkarak ebeveynin gelişim evrelerinin bilincinde olmasının ve çocuğunu gözlemlemesinin önemli olduğu açıktır.

Araştırmalara göre hafıza gelişimi doğumdan önceye dayanmaktadır. Bebeğin amniyotik sıvı yoluyla annesinin kokusunu hafızasına işlediğini ve doğumdan sonra bu kokuya duyarlı olduğunu ve anne kokusunun bebeği sakinleştirdiği gözlemlenmiştir. Aynı şekilde, anne sesinin de anne karnında en çok duyulan ses olduğu düşünüldüğünde, yeni doğan bebeğin anne sesi ile rahatlaması anlamlı gözükmektedir. Dolayısıyla hafıza gelişimi anne karnında başlamaktadır. Doğumdan sonra ise bilişsel gelişimin evrelerine paralel olarak bellek gelişimi de artmaktadır. Örneğin bebek ağlayınca annenin kendisiyle ilgilendiğini öğrenme yoluyla hafızasında işleyen bir bebek annesini istediğinde bu yola başvurur.

Bilişsel gelişimin olumlu yönde ilerlemesi için beslenme, uyku, güven gibi temel ihtiyaçları yanında yukarıda belirtildiği gibi ilgi, alaka, sevgi ve iletişim çok gereklidir.

0-2 yaşta TV Gelişimi Olumsuz Etkiler: Televizyonun özellikle 0-2 yaş aralığında çocukların öğrenmeye en açık dönemlerinden birinde bilgilerin, uyarıcıların televizyon ile sınırlandırılmasının zararları araştırmalarla gösterilmektedir. Piaget’nin bilişsel gelişim kuramına göre 0-2 yaş grubundaki çocuklar, duyu yollarıyla öğrenmektedir. Dolayısıyla çok televizyona maruz kalan çocuğun dünyası televizyondan ibaret olmakta, gelişimi olumsuz etkilenmektedir. Annesi yerine televizyona bağlanan çocukların sayısı da, bizim gibi uzmanların işi de her geçen gün artıyor ne yazık ki.

TV yerine Oyun… Çocuklar oynayarak öğrenir. Oyun ile duyu, algılama, gibi beceriler eşliğinde bilişsel beceriler gelişmektedir. Bu nedenle çocuklar için eğlenceli bir öğrenme yolu olan oyunu onlardan esirgememek gerekmektedir.

Travma gelişimi olumsuz etkiler: ÇOCUKLARI TRAVMALARDAN KORUYALIM

Travmatik yaşantılar, gelişmekte olan çocuğun beyin gelişimini ve fonksiyonlarını olumsuz etkilemektedir. Travma insan eliyle veya doğal yollarla olabileceği gibi ihmal, kötü muamele, terk edilme, özellikle okul döneminde sık görülen aşağılanma, dışlanma gibi de yaşanabilir. Travmanın küçüğü, büyüğü veya önemlisi, önemsizi olmaz, hepsi incitir.

Travma etkisi
Annesi lise mezunu bir ev hanımı, babası üniversite
mezunu bir banka müdürü olan 3 yaşında
bir erkek çocuğu olan A. kuzeninin doğum
günü partisi için annesi ile dayısının evine gider.
Partiye çocukları eğlendirmek için gelen
“mickey” kostümlü animatörden çok korkar,
ağlar. Annesi A’yı oradan uzaklaştırmak zorunda
kalır. O günden beri A’yı dayısının evine götüremiyorlar.
O yaşta gerçeklik kavramı gereği
A’nın tepkisi “sağlıklıdır”.

Deneyim ve yaşantılar beynin olgunlaşmasını olumlu ya da olumsuz etkiler. Beynin etkilenmesi olayın içeriğine göre farklı bölgeleri etkilemektedir. Bu bağlamda psikonörobiyolojik gelişimsel model aşağıdaki ilişkilere dikkat çeker:

• Güvenli bağlanma ile birlikte sağ beyin işlevleri düzenlenmektedir. Bununla birlikte ruh sağlığı olumlu yönde ilerleyen bebek uyumlu olarak gelişir.

• Travmatik bağlanma ile birlikte ise sağ beyin işlevlerini düzenlemede yetersizlik görülür. Bununla birlikte ruh sağlığı olumsuz etkilenen bebek uyumsuz olarak gelişir.

TERBİYE-EĞİTİM ANA-BABA OLMAYA KARAR VERİLDİĞİNDE BAŞLAR

Son on yılda yapılan çalışmalar, anne karnından başlayan anne-bebek ilişkisinin niteliğinin beynin gelişiminde önemli rol oynadığını göstermektedir. Araştırma sonuçlarına göre, insan öğrendiklerinin %80’ni 8 yaşına, bunun %50’sini ise 4 yaşına kadar kazanmaktadır. Bu nedenle özellikle erken yaştaki kazanımlar çok büyük önem taşımaktadır.

Okul öncesi çağı çocuklarına bakım ve eğitim hizmeti veren çok çeşitli kurumlar vardır. Okul öncesi eğitim, 0–72 ay grubundaki çocukların gelişim düzeylerine ve bireysel özelliklerine uygun,

• Zengin uyarıcı çevre imkânları sağlayan,

• Bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal yönden gelişimlerini destekleyen,

• Kendilerini toplumun kültürel değerleri doğrultusunda en iyi biçimde yönlendiren ve

• İlköğretime hazırlayan temel eğitim içinde yer alan bir eğitim sürecidir.

Eğitim Kurumuna Ne Zaman Vermeli?

Üç yaş dolaylarındaki çocukların çoğu, anaokuluna gidebilecek durumdadır. Ama çocuğun bebekliği;

• Mutlu geçmişse,
• İhtiyaçlarına cevap verilmişse,
• Tuvalet terbiyesi verilmişse,
• Sütten kesilmişse, • Çevresiyle ilgili soruları usanmadan cevaplandırılmışsa,
okula gitmeyi ebeveyninden kopmak, ayrılmak anlamına geldiğini düşünmeden kendiliğinden isteyecek ve okula gitmeye hazır olacaktır.

Okul öncesi Eğitim Neden Önemlidir?

Günümüzde bir ülkenin gelişmişlik düzeyi, o ülkenin çocuklara verdiği eğitimin niteliği ile ölçülmektedir. Bu bağlamda bir devletin başlıca görevlerinden biri çocuklara eğitim olanağı sağlamaktır. Her çocuğun optimum gelişim hakkı vardır ve çocuklar ise bu hakkı elde etmek için yetişkinlere bağımlıdır. Bu nedenle yetişkinlerin çocukların eğitimi için bilinçli bir şekilde gerekli özveriyi göstermeleri gerekmektedir. Okul öncesi eğitim kurumları, çocuğun diğer çocuklar ile paylaşım yaşaması, farklı davranışları gözlemlemeleri ve bireyselleşmeleri için önemli kurumlardır. Ayrıca, ailenin çocuk yetiştirme işlevi de çocuğun öğrendikleri ile desteklenir.

Bütün bunların yanı sıra farklı gelişen çocukların da eğitim hakkının olduğunu unutmamak gerekir. 573 sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye göre özel eğitime erken başlamak esastır.

Prof. Dr. Ümran KORKMAZLAR  tarafından yazılmış ve Koruyucu Sağlık Rehberi Bölüm 49'da yayınlanmıştır. İlgili yayın editörünün izini ile sitemizde paylaşılmıştır.

KAYNAKLAR

1. Fellitti VJ, Anda RF, Nordenberg D, Williamson DF, Spitz AM, Edwards V, Marks JS. (1998) Relationship of childhood abuse and household dysfunction to many of the leading causes of death in adulthood: the adverse childhood experiences (ACE) study. American Journal of Preventive Medicine. 14(4):245–258.

2. Gang F (1983) Teaching Developmentally. Academic Therapy Pub., California.

3. Harlow H. F., Harlow M. K., Dodsworth R. O., Arling G.L. (1966) Maternal Behavior of Rhesus Monkey Deprived of Mothering and Peer Association in İnfancy, Proceeding of the American Philosophical Society, vol.110, no1.

4. Healy, J. M. (2004). Your child’s growing mind: Brain development and learning from birth to adolescence. New York: Broadway Books.

5. Perry, B. D. (2002). Childhood experience and the expression of genetic potential: What childhood neglect tells us about nature and nurture. Brain and Mind, 3, 79-100.

6. Piaget J (1956) Origins of Intelligence in Children, NY: International Universities Press.

7. Shonkoff, J. P., & Phillips, D. A. (2000). From neurons to neighborhoods: The science of early childhood development. Washington, D.C.: National Academy Press.


Yorumlar